Herkes evine gitmişti,annemde dahil.Koca cafede gösterişleri bittiğin de yine yalnız kalan bendim zaten, Zeynep kim ki? Cafeden çıkıp eve doğru yol aldım geçtiğim bu karanlık sokaklarda kimse yoktu. Bu kimsesizlikte yine yalnız olduğumu anladım. Gözlerim doldu kendi kendime 'Ağlama Zeynep' dedim sen güçlü bir kızsın.Eve gelmiştim fakat içeri girmek istemiyordum boğucu ve sıkıcı.
15-20 dakika gibi dışarıda durduktan sonra vazgeçip eve girdim bir duş alıp yattım.
''Sabah her şey güzel olacak''
*Ohaa! bune ya?! Saat 16.00 olmuş.Bu saate kadar uyuduğuma inanamıyorum. Hemen elimi yüzümü yıkadım giyindim ve derinin yanına gittim. Zile basıyorum basıyorum fakat kapının açıldığı yok. Derin evde değil! Bir kere de olsa neden evde durmaz ki. Bir süre bekledim en sonun da telefonumu alıp mesaj atmaya karar verdim,daha fazla gelmesini bekleyemezdim.
''Kızım sen nerdesin ya?''''Sevgilimle geziyorum.''
''Senin ne ara sevgilin oldu?OMG! Çabuk eve gel kapıda kaldım.''''Tamam.''
Aradan 1 saat geçtikten sonra nihayet Bayan gıcık eve teşrif etti. Oda ne sevgilisini de yanında getirmişti.''Sonunda derin ya.. Bu kim sevgilim dediğin kişi mi yoksa?''
''Evet. Oğuz adı, Oğuz buda Zeynep yakın arkadaşımdır''
Tanışma faslı bittiğine göre kapıyı açar mısınız Bayan gıcık?
''Ovv, evet unutmuşum'' diyerek kahkaha attı. Onunla birlikte bende güldüm.
İçeriye geçip kendi evimmiş gibi rahatça ayaklarımı uzatıp televizyonu açtım. O sıra da Oğuzla Derin birşeyler hazırlamak için mutfağa geçtiler.
Derin bağırarak ''Makarnana sos istermisin kanka?''
''Makarna mı? Ben makarna sevmemki!''
Makarna sevmememin sebebi babamla kaldığım dönem babamın yapabildiği tek yemek olmasıydı. Her gün değişik değişik tarifli makarnalar. Babamın beni ''Papatyam yemek hazır'' diye masaya çağırması hem makarnadan hemde papatyadan soğutmuştu. Tabii o zamanlar öyle hitap edilmesi hoşuma giderdi.Derin beni dürterek ''oo kızım yine nelere daldın sen'' diyerek gülümsedi. ''hiiç'' diyerek karşılık verdim. ''hadi hadi şimdilik makarnanı ye bidahakine istediğini yapıcam'' diyerek gülümsedi.''Derin ben sana bişi dicem.''
''Söyle kanka.''
''Biliyorsun sana iki üç yıldan beri onsekiz yaşıma gelince evde durmayıp taşınmak istediğimi söylüyordum ve nihayette on sekizime girdim o yüzden ilk fırsatta evden ayrılmak istiyorum.Kendime bir iş bulup ev tutana kadar seninle kalmayı düşündüm''
Derin buna çok sevinmiş olmalı ki çığlık atarak yanıma gelip bana sarıldı.''Kızım bu harika bi fikir! Hemen bu akşam bizde kalıcaksın itiraz istemiyorum. Bavulunu toplada gel.''
Oğuz bizim konuşmamızı bölerek ''Derin unutmadın mı biz bu akşam Mavi Cafeye gidicektik.''Derin şaşırarak ''Evet ben onu unuttumya..Zeynep sende gelsene''
''Tamam olur ama ben artık eve gidip bavulumu toplayayım hadi görüşürüz gençler'' Diyerek evden çıkmıştım.Yoldan bir taksi durdurup evime bırakmasını rica ettim.
Bir süre sonra eve gelmiştim bir hışımla odama girip giysilerimi bavuluma yerleştirmeye başladım.
Gardolabımın en dip yerinde bir kutu buldum. Bu kutunun içinde Lisenin başlarında yaşadığım bir platonik aşk vardı. Hiçbir zaman vermeye cesaret edemediğim şiirler,mektuplar,resimlerim vardı.
Özlemiştim onu, zaten kim sesine gülüşüne,kokusuna aşık olduğu bir adamı sevmekten vazgeçebilir ki?Annemin görmesini istemediğim bir o kadarda çöpe atmaya kıyamadığım o kutuyuda bavuluma koyup evden çıktım. Hemen Derinin evine doğru yol aldım ''offf,bavul taşımak zor ve sıkıcı bir iş''
bu zorlukla Derinin evini uzaktan görüyordum. ''Oda ne ? Beni dışarıda mı bekliyorlar?'' Yanlarına yaklaştığımda onlarda bana doğru geliyorlardı. Oğuz bavulumu alıp eve bıraktıktan sonra cafeye gidiyorduk. Yolda Derinle Oğuz koyu bir sohbete dalmışken anneme mesaj atmam gerektiğini farkettim ve telefonu elime alıp
''Evden ayrılıp Derinin yanında kalmaya karar verdim beni merak etme.'' mesajı attım. Kafeye geldik sayılır hayalimdeki gibi pek ihtişamlı sayılmazdı. Oğuz; '' İşte cafe burası Zeynep,biz burada takılırız'' diyerek sonunda içeri girmiştik. İçeride oturan kişiyi görünce kısa çaplı bir şok yaşadım.Bir insan nasıl bu kadar yakışıklı karizmatik ve havalı olabilirdi ki ? Kim diye sorucak olursanız Koray..
Koray Arsen. Lise yıllarının başında platonik olan ilk aşkımdı uzun zamandır görmediğim ama her gece hayalini kurduğum adam.Koray'a bakmaya devam ederken kafasını aniden döndü ve göz göze geldik. Vücudumda ki elektrik akımını iki saniyede olsa hissettim.Yanında 2 erkek 1 kız arkadaşı vardı. O kızı parçalamak istemem sizce normal mi?
Oğuzun bana seslenmesiyle kendime geldim sanki başka masa yokmuş gibi gidip Korayın karşısındaki masaya oturduk.Aslında cafede başka masada yoktu...Tıklım tıklımdı. Oğuz ve Derin konşurken onları dinlemeyip Korayı izlemekle meşguldüm. Korayın yanındaki kız benim Koraya baktığımı gördüğünde dudaklarına yapışmak için harekete geçti ama Koray beni şoka uğratacak bir şey yaptı...
ARKADAŞLAR MULTİ MEDYADA ZEYNEP'İN FOTOGRAFI VAR!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatya
AdventureAnnesi ve babası boşandıktan sonra sevgiye aç bir kız çocuğu,Zeynep. 18 ne gelmesi hayali ve bu hayali gerçekleştikten sonra kaçış planları yapıp mutluluğu arama çabası onu zor ve ihtişamlı bir yola sürükleyecek. Maceralarla dolu bu hayat nasıl geçi...