Part 5

2.2K 219 58
                                    

"Yeol?" Ardındaki kapıyı kapatırken seslendi Baekhyun. "Hazır mısın? Bugün yapacak çok işimiz var!"

Chanyeol'den cevap gelmedi ve Baekhyun'un yüzüne yaramaz bir gülümseme yayıldı. Ne zaman evine uğrasa, Chanyeol genellikle saklanır ve beklemediği bir anda önüne sıçrardı. Ve bu işe yarardı. İlk iki denemesinde, en azından. Düzenli gerçekleşen bir olay olmaya başlayınca Baekhyun buna alışmıştı.

Bozuntuya vermemeye karar vererek, Baekhyun ayakkabılarını çıkardı. "Hala uyuyor musun?"

Koridorda ilerlerken, ellerini koruma amaçlı havaya kaldırdı, etrafına baktı, gözlerini Chanyeol'ün gizlenebileceği her kuytu köşede gezdiriyordu.

Nihayetinde mutfağa vardığında, hafifçe somurttu; Chanyeol mutfak tezgahına yaslanmıştı, parmakları şakaklarındaydı. Baekhyun boğazını temizlediğinde kafasını kaldırdı, küçük bir gülümseyiş yüzüne yayıldı.

"Gelmişsin." Dedi, tezgahın üstünde açık halde duran listeyi hızla eline aldı. "Ben sadece," listeyi cebinde soktu ve tezgahın yanından geçerek ona doğru ilerledi. "bugün hangi hedefleri tamamlayabileceğimize bakıyordum."

Baekhyun'un kaşları çatıldı. "Her şey yolunda mı?"

"Elbette." Cevapladı Chanyeol. "Yolunda olmaması için bir neden var mı?"

Baekhyun ona inanmasa da kafasını salladı. "Sen... üzgün görünüyorsun, Yeol. Normalden daha solgunsun."

Chanyeol onun sözlerine karşı göğsünün sıkıştığını hissetti; Baekhyun onun sağlığı için endişeleniyordu. Onun sağlığı için. Ama yine de, gözlemlerinin doğru olmadığını söyleyemezdi. Yüzünün rengi atmıştı; parıltısını kaybetmiş siyah gözlerinin altında geniş, koyu torbalar vardı. Gözkapakları ağırlaşmıştı ve onları açık tutabilmek için mücadele veriyordu.

Chanyeol'ün dudakları geniş bir gülümsemeyle yukarı kıvrıldı ve bir elini Baekhyun'un omzuna koydu. "Ben iyiyim. Gidelim."


~


"Listede sırada ne var?" İkisi ikinci el bir kitap dükkanından çıkarken sordu Chanyeol.

En eski, en çok bilinen ve okunan kitapları alıp aralarına küçük notlar yerleştirmişlerdi, bazılarına alıntı sözler yazmış, bazılarına da surat ifadeleri çizmişlerdi. İki türlü de, kitabı alan kişi her kimse ister istemez şaşıracaktı, ve, Baekhyun o kişilerin yüzlerine bir gülümsemenin yayılmasını sağlamayı umuyordu. Korkunç bir gün geçirdikten sonra bir kitap dükkanına gittiğinizi hayal edin, kitabın kapağını açıyorsunuz ve içinde 'Sen güzelsin' yazan bir not keşfediyorsunuz.

Evet, düşündü Baekhyun Chanyeol'e bakıp kafasını hafifçe sallayarak. Evet, kitabı alan her bir kişiyi gülümsetirdi. Bazen, küçücük şeyler en nazik jestler olarak kabul edilirdi. Bazen, en çok ihtiyacı olduğu zamanda bir insanı gülümsetmek sadece birkaç saniye sürerdi.

"Hadef hala aynı." Cevapladı Baekhyun, yüzündeki gülümsemeye engel olamadan. "Küçük şeylerle insanlara güzel bir gün yaşatmak!"

Hevesli çocuğu birkaç adım gerisinden takip ederken kafasını salladı Chanyeol. "Sen sadece varlığınla bana güzel bir yıl yaşattın." Sessizce mırıldandı.

Baekhyun sıradaki hedefleri için etrafında göz gezdirirken arkadaşına omzunun üzerinden kısa bir bakış attı.

"Bir şey mi söyledin, Yeol?" Sordu.

Chanyeol yavaşça kafasını salladı, dudakları bir gülümsemeyle kıvrıldı. "Hayır." Dedi. "Hem de hiçbir şey."


Halcyon [Çeviri] ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin