Uzun zamandır insanları inceliyorum. Herkes gibi değişen fikirlerim oluşan düşüncelerim var. Hata yapıyorum tecrübeler elde ediyorum ama bir türlü dolmayan, eksik olduğum ve dolduramadığım yanlarım var.Belki de özellikle doldurmuyorumdur kim bilir..okuduğunuz bu sayfalarda sizden bahsetmiyorum bu tamamen benim.yalnızlıktan mı yazıyorum yoksa bunları bilmiyor mu hiçkimse bilemem.ama başta da söylemiştim anlatmaya ihtiyacım var.şimdi de anlat bekliyorum ama ne anlatacaksın diyorsun sanki sevgili okuyucum.inan ben de bilmiyorum.hani bilirsin insan dolar dolar ve öyle bir noktaya gelir de susup kalır ya tepki veremez olan bitene.işte öyle yaşıyorum hayatı.bildiklerimi anlatmak istiyorum bir takım önerilerim var dikkate alana.belki zararlı olacaktır sana satırlarımı okumak bir süre sonra bayacaktır ve iki tıkla ayrılacaksındır sayfalarımdan kim bilir. Olsun ben yine de yazacağım dedim ya senin için yazmıyorum zaten :) kendim için yazıyorum. Uzun zaman önce daha ilkokuldayken iki arkadaşımın çevirdiği dalavera ile hayatın ilk çerme atmaya çalışışına şahit oldum.bu hayata karşı savunmada olduğum ilk savaşımdı belki de.sonraları öğretiyor yaşam taaruza geçmeniz gerektiğini. O zamanlar küçük bir kız çocuğuydum.Mahallemizdeki evimize en yakın okula gider okuldan sonra hemen eve dönerdik.yanlış anımsamıyorsam 56 kişilik bir sınıfta curcuna ile geçerdi zaman.öğretmenlerimiz bir kelime öğretebilmek için çabalar dururlardı. Teneffüslerde arkadaşlarımızla oyunlar oynardık.yavaş yavaş öğreniyorduk köşelere geçip fısırdaşmaları.yine bir sonbahar mevsimi ve bir arkadaşım bana gelmiş 3.kişi olan diğer arkadaşımı kötülüyordu.ona dönüp yanlış düşündüğünü söylemiştim.sonra da 3.kişi olan arkadaşım da daha az evvel bahsettiğim arkadaşımı bana kötülemişti.inan bu işte bir çapanoğlu var diye düşünmemiştim bile ne zaman ki kızlar gelip yaptıklarının bir oyun olduğunu ve benim sadakatimi kontrol etmek istediklerini söylediler.işte o gündür kimseye güvenemiyorum.güvenmek benim için masallara ait bir kelime sadece.belki ondandır arkadaşlarımın hep erkek oluşu.o gün kızlara göre ben sadık bir dosttum belki ama bana sorarsanız yanılıyorlardı.öğrendiğim ilk acı gerçek beni çoktan değiştirmişti bile.gerçekten dost olamayacağımız da kısa süre sonra belli oldu zaten:) bugün o arkadaşlarıma kızmıyorum çünkü bazı şeylerin olması gerektiği için yaşandığına inanan tiplerdenim.kaderi suçladığımı düşünmeyin de sadece böyle olması gerektiği için böyle olduğunu söylüyorum o kadar. sebep soran olursa söyleyemem.şayet ben de bilmiyorum.bugün o arkadaşlarıma minnettar mıyım onu da bilmiyorum.tek bildiğim o gün bugündür dostluk ile arkadaşlığı birbirinden ayırt edebiliyorum.ve o günden bu yana o mertebeye yalnızca tek bir kız gelebildi. Hoş o da fazla kalamadı..erkekler daha bir dost canlısı :) belki de onlar da kendi aralarında böyle düşünüp kızlardan dost olacağını söylüyorlardır kim bilir :) her ne kadar erkekten daha iyi dost olsa da bana , bir noktada sınırlarımız var.bir kız arkadaşa hayatından bahsedebilirsin ama yaşam bana gösterdi ki bir kız arkadaşla sırlarını paylaşamazsın..hatta açık söylemem gerekirse sırlarını hiçkimse ile paylaşmamalısın şayet ben öyle yapıyorum..madem ki anlamaya başladık birbirimizi o halde anlatmaya başlayabilirim :) Hazır olun bu benim hikayem :)