Üç çocuklu bir ailenin dördüncü neşe kaynağıyım ben.uzun zaman sürmüş veliaht prensesliğim küçük bir cadı hayatıma girsin diye ettiğim dualar sonucu yerini minik kelebeğimize bıraktı.Kevser.Mutlu bir ailem zaman zaman ürktüğüm ama dünyalara değişmeyeceğim bir babam var :) fazla kızmaz Ramazan Bey,ancak annem sirenleri çalmayagörsün bir bakışıyla sesimizi ciğerimize çekmeyi bilir.bakmayın haşin bakışlarına fazla bakmasa da gözlerimin içine şu sıralar ben hala aklımda tutuyorum sevgi dolu gözlerini :) ailenin dördüncü ve en farklı çocuğu olarak nam saldım memlekette ne fiziğim benziyor evdekilere ne de kimyam anlayacağınız.aramızdaki en önemli bağ ise sevgi :) bakınca herhangi bir aile tablosu canlanıyordur belki aklınızda ama hayır bu herhangi bir aile değil :) bundan yıllar önceydi 1995 in 7 mart sabahında gün ışırken ilk sancıları yaşattım anneme :) Hatun nerden bilecekti bu sancının doğumdan sonra bile devam edeceğini :) o zamanlar nazar değmesin diye kayıtlara 5.5 kg kaydettirmiş olsalar da aslında 6.5 kg açmışım gözlerimi dünyaya.neyse ki aynı oran ile büyümemişim ;) mutlu bir çocukluğum oldu bebeklik anılarım ise tam bir korku roman.bir anne nasıl bebeği misafirlikte unutabilir!? Neyse ki babaannemin eviymiş unuttuğu.buna hadi neyse diyelim nasıl düğün masasında unutulur bir bebek :) aklım başıma geldiğinde az hayıflanmadım hani.hayır tamam yapmışsın bir hata çocuk büyüyünce ne demeye anlatıyorsun :) unut gitsin ;)) ilk arkadaşım babaannem olmuştu benim sırt kaşıtmak bizim evde favoriydi o zamanlar babaannemin önünde dakikalarca yattığımı bilirim :) o istemezdi ama ben yine de aynı hizmeti seve seve yapardım ona. Annemin anlattığına göre oyuncaklarımı açar bizi odaya kilitler ben sıkılınca da toplar kapıyı öyle açarmış :) oyuncaklarıma benden daha çok sahip çıkan yegane dostumdu o benim :) benim hatırladığım zamanlarım 4 yaşlarımdan başlıyor onu hiç yürürken göremedim belki ama o hasta yatağında yatarken bile benim tatlı meleğimdi :) ve bir gün babaanneme gidileceğini öğrendim fakat evde farklı bir rüzgar esiyordu öyle ki babamın yüzü asık annemin gözleri yaşlı bebi de alın diyordum anneme ben de geleceğim hayır evde kalman gerekiyor deyip çektiler kapıyı üzerime beni de teyzem ve ablamla birlikte evde bıraktılar.1999 da henüz 4.5 yaşındaydım.bu benim ilk evden kaçışımdı. Arada birkaç mahalle vardı istersem babaannemin evine kendim de gidebilirdim.evden ne hızla çıktım inan hatırlamıyorum bile . Koşarak uzaklaşıyor ara mahallerlerden ulaşmaya çalısıyordum o canım arkadaşımın evine. Öyle bir yere geldim ki sokak ikiye ayrılıyordu dedim ya 4 yaşında bir çocuktum nasıl bilecektim hangi sokaktan girmem gerektiğini.bilemedim işte bildiğin yollardan ağlayarak geri döndüm eve.bu benim verdiğim savaşlarda ilk kaybedişimdi.babaanne diye ağlayarak uyumuştum o gün.sonraları babam babaannemi ziyarete gideceğimizi söyledi.büyük bir sevinçle hazırlanıyordum o sabah.bayramdı çünkü eli öpülürdü büyüklerin.en sevdiğim büyüğümü görmeden bayram olur muydu hiç? Gittik kocaman bir bahçeye ve orda koca koca mermerler vardı. Üzerleri topraklarla örtülmüş insanlar varmış o bahçede.o gün kara toprakları daha çok sevdim.en azından babaannemi nerede bulabileceğimi öğrenmiştim.babam dualarda yaşayacağını söyledi ve ben de hep dua ettim o günden sonra :) Ahh babaanneciğim nur içinde yatsın. Farklıyım demiştim sizlere ismimden başlamışım farklı olmaya ilk kızların isimleri Menekşe(1981),Merve(1984),Meltem(1991),ve ben Gülşah (1995) ardımdan da küçük kelebek Kevser (2002) :) farklılıkta bile çağ başlatmışım. Babam erkek evladı olsun ister miydi bilemem fakat 5 cadı ve cadılar kraliçesi ile başı zaten beladayken bunu düşünecek vakit bulamıyor olması da muhtemel bir sonuç :) ailem dedim başlığa nasıl saymam hayatımızı güzelleştiren erkekleri : başta Tevfik Bey ,Merve ablamın eşi, (iki aslan parçasının babası )Kazım ve Mehmethan dan bahsediyorum ailemize benden sonra meşe katan bu iki kutsal çocuk benim için en önemli erkeklerde top10 u oynuyor :) işte 5 kız çocuğu 1 damat 2 torunlu küçük mü küçük bir ailem var benim..Allah bize bereket versin :) bu arada hayatımıza renk katan beyleri sıralarken belli bir miktar nüfus artışı da yaşamışız, artık 2. Eniştem Serkan Bey ve 2 dünya tatlısı çocukları olan Merve ve Ahmed Safa da hayatımızda. Bunca karmaşa ve bunca hikaye arasında ben nasıl olur da kendimi atlarım. Wattpad de ilk yazmaya başladığımın üzerinden yaklaşık 3-4 yıl geçti. Hayatıma şöyle bir göz attım da o zamanla bu zaman arasında en ufak bir fikir ayrılığı yok. İnsan 7 sinde ne ise 70 inde de o olur dedikleri bu olsa gerek. Belki biraz yaşlandım belki biraz daha fazla beyaz tel saç var saçlarımda. Şşşş... o kadar heveslenmeyinnn. Şu an sadece 24 yaşındayım.
Nasıl mı ağardı saçlarım öyleyse, gelin size biraz da bundan bahsedeyim.