20.bölüm

330 10 5
                                    

Tahir havanın soğuk olmasına aldırış etmeden Ömer'i bahçede bekler.Bahçe kapısının gıcırtısını duyunca öfkeyle Ömer'e doğru yürüyüp,kolundan çekiştirir ve dışarı çıkarır.

-Abi napıyorsun,bırak.

-Nerdeydin lan sen?

-Sana ne?Çocuk muyum ben?

-Hiç utanmıyor musun?Senin baban caminin imamı,sen utanmadan karılarla öpüşüyorsun sokakta.

-Düzgün konuş.Hem sen,beni mi takip ettin?

-Bir de hesap soruyor Allahım çıldıracağım ya.Sen ne yaptığının farkında mısın?Biri görse şerefimizi beş paralık edeceksin.Kim o kadın?

-Sevdiğim kadın.Tamam mı?Seni de ilgilendirmez.

-Bizim ailemize göre mi o kadın?Ayakta duramıyordu gördüm,sarhoştu.Gecenin bir vakti dışarılarda ne olduğu belli...

Ömer,Tahir'in kabanınından tutarak onu duvara yaslar.Tahir,Ömer'in kollarından kurtulmaya çabalar.

-Kapa çeneni,ağzından çıkana dikkat et!Gamze hakkında böyle konuşamazsın anladın mı?

-Ulan dua et babaannem hasta,yoksa yapacağımı biliyorum ben.

Bu sırada Reşat,pijamalarıyla yanlarına gelir.Neden bu saatte dışarıda bağrıştıklarını sorup,onları eve sokar.Salona geçtiklerinde Reşat sinirle konuşmaya başlar.

-Derdiniz ne sizin,daha yeni hastaneden geldik.Annem uyuyor.

-Hastaneden yeni geldik,senin biricik oğlun gizlice karının biriyle sahilde...Tövbe Yarabbim ben söylerken utanıyorum.Yaa baba...İşte senin Ömer'in.

-Hala o kadınla görüşüyorsun değil mi?

-Bir dakika bir dakika...Baba sen biliyor muydun bunun yediği haltları?

Ömer başını yerden kaldırır ve çekinerek konuşur.

-Gamze'nin bana ihtiyacı vardı baba.Ama evet...Söyledim sana,vazgeçmeyeceğim ben.Seviyorum onu.

Reşat ve Tahir bağrışırken Ömer sadece onlara bakar.Reşat,Tahir'i annesini uyandırmaması için uyarır ve ikisi de  otururlar.Salonda sadece şöminedeki odunların çıtırtısı duyuluyordur.Bir süre sessizlik olur.Tahir kalkıp odayı baştan sona dolaşmaya başlar.

-Bir de evli demek.Bak baba,sen şımarttın bunu.Bak gör şimdi olanları.Evli karılarla düşüp kalkıyor.

-Boşanıyorlar abi.Aynı evde bile yaşamıyorlar.Evli diyip durma.

-Ne oldu Ömer Efendi?Katlanamıyor musun gerçeklere?Boşanıyorlarmış.Adam boşansa ne olacak?Kendinden büyük,dul kadını mı alacaksın?Yazıklar olsun sana lan.

-Boşanmış olmak ayıp mı?Yaş farkı da umrumda değil.Hiçbir zaman da olmadı.Seviyorum diyorum bunu anlamak bu kadar mı zor?

-Ben gidip Fatma Hanım'a kızının ne mal olduğunu söylediğimde de böyle anlatırsın ona.Seviyorum de bakalım ne diyecek sana?

Ömer hışımla yerinden kalkıp Tahir'in yakasına yapışır.

-Sakın!Böyle bir şey yapmayacaksın.Anladın mı beni?Kimseye birşey söylemeyeceksin.

Reşat araya girip ikisini ayırmaya çalışır ama Ömer durmaz.

-Bırak baba ya ne yapacakmış bana görelim.Fatma Hanım gelir bu edepsizlerin hakkından.

-Bu kadar mı kötü oldun sen?Gamze'nin suçu yok diyorum anlamıyor musun?Ailesine gitmeyeceksin,bilmeyecekler anladın mı?

Ömer,Tahir'in yakasını bırakır ve odasına çıkar,kendini yatağına bırakır.Yukarıdan hala babasının ve abisinin fısıltılarını duyabiliyordur.Durumu garantiye almak için yarın sabah da abisini tekrar uyaracak,Gamze'nin ailesine hiçbir şey söylemeyeceğinden emin olacaktır.

ÖmGam Yasak AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin