Teneffüs zili çalınca direk disariya çıktım. Benle birlikte birsürü kişi daha çıkmıştı. Ve Berke bey karşı sınıftaki Emel hanımla cilveleşiyordu. Yok o ona vuruyo gülüşüyolar falan.
Hata yapıyorum.
"Gerçekten hata yapıyorum."
"Evet bencede." bunu söyleyen Hazaldı.
Gözlerini devirdi. "Hadi dışarı çıkalım."Onunla beraber merdivenlerden aşağı indiğimde Berkenin bizi fark ettiğini biliyordum. Çünkü yine şarkı söylemeye başlamıştık.
Okulda fazlaca ses olduğu için kimse bizi fark etmiyordu. Banklardan birine geçtik oturduk. Bacaklarımı karnıma çekerken Hazal bacak bacak üstüne atmıştı. Sonradan Aybükede gelmis bana yaslanıp ayaklarını bankin yanından sallandırıyordu. Ve gulusuyorduk. Soguktan rahatsız olup kafamı Hazalın boynunun girintisine soktum.
"Biraz konuşalım mı?" Kafami kaldırıp ona baktım.
Berkeydi.
"Bence Emel seninle konuşmak için can atıyordur onun yanına git."
"Ya yapma Melis hadi." Ona boş boş baktım. Aynı ifadesizlikle o da bana baktı. Ve pes eden taraf ben oldum.Ayağa kalktım.
"Ne konuşacaksın."
"Okulun arkasına doğru yürüyelim."
"O-olur."
Ne yapacaktı bu çocuk bana. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Berkecan konuşmaya başlamıştı bile."Öncelikle ben tam Emellerin sınıfa girecekken oda çıkıyormuş bana çarptı zaten moralim bozuktu yavaş olsana dedim. Vurmaya gülmeye başladı. Olay bu yani. Hey dinliyorsun deil mi?"
"Evet."
"O zaman Gürkana değil bana bak." diye homurdandı.
"Gürkanla sorunun ne . Öyle biriyle arkadaş bile olamam olmam da. Neden bu kadar abartiyosun."
"Melis abartmıyorum. Çocuk önceki geldiği okulda kızlara tecavüz etmeye çalışmış ve sen onunla konuşuyorsun."
Omuz silktim.
"Ben onların iftira olduğunu düşünüyorum her lafa inanmayin,çocuk yapmadim iftir diyo sana oyle bir alti boş iftira atsalar ne derece hoşuna gider bilemiyorum."
"Lan ben o kadar şerefsiz bir insan mıyım ?"
"Hmm. Bilemiycem Berkecancım." Saçlarımın arasina elini geçirdi ve saçlarımı karıştırdı."Yaa çok uğraştım zaten Berkecan yapmaa."
"Çok mu uğraştın neden acaba?"
"Neden olacak Gürkan için tabikide. Hatta dur gidiyim de bi resim çekinelim .""Şimdi bittin kızım sen. Gel buraya." Ben gülerek kaçmaya başlamıştım bile . Arka bahçede fazla taş vardı ve üstünü kar kapattığı icin nerse ne var tam kestiremiyordum ayağım takıldı ve yere düştüm.
Berkecan gülmeye başlayıp üstüme kar atti. Bende zar zor yerden kalkıp ona karşılık verdim. Ve tekrar koşmaya başladım.
Beni duvara yasladi çok yakın sayılmazdık.
"Seni uzun zamandır bekliyorum.Artık benimsin cadı."
Vee zil çaldı.
"Zil çaldı. Hadi gel derse girelim." dedim gülerek.
"Of be cadı of ." dedi o da yarım ağız sırıtırken. Onu bu ara gülerken görüyorum genelde gülmezdi. Yada benim düşüncelerim malca. O benim dikkatimi çekmeye çalışırken yeni yeni fark ediyordum onu. Yani mutluluk kaynağı ben değilim.
Somurttum.
"Ne oldu biri bisey mi dedi?"
"Hayir Berk hadi sinifa girelim."
"Emin misin?" Zoraki gülerek ona baktim ve "evet" dedikten sonra içeri girdik. O kendi arkadaslarinin yanına giderken bende Hazal ve Aybukelerin yanina gittim."Ne yapiyorsunuz lan siz arka bahçede."
"Hazal malmısın yavruşum. Konuştuk sadece ." dedim montumu cikartirken."Daha çok karda sevişmiş gibi görünüyorsunuz." dedi Aybüke .
Ve bu lafi duyunca gürkan dibimizde bitti."Kim kimle sevişmiş?" dedi gülerek . Biraz sesli bir şekilde söylediği için Berkecan ve birkaç kişinin daha bize baktığını gördüm. Kimse bisey demeyince ben cevap verdim.
"Sen ve beynin canım. Sen ve beynin." dedim sırtını okşarken . Ve yerime geçtim.
Berkenin alttan alttan sirittigini hissediyordum ama ona bakmadım.
Zaten öğretmen gelmişti. Berkeyi ciddi anlamda seviyordum hoşlanıyorum da denebilir aslında. Ve eğer onu ders boyu izlemek istemiyorsam ki bu çok rahatsız edici bir durum.
Derse odaklanmam gerekiyordu yoksa gün boyu onu izleyebilirdim. Arada sırada Aybükeyle konuşuyorduk. Aybükenin dediği birşeye gülerken kafamı sağıma çevirdim ve ilk gördüğüm Berkecandi.Kafasını sıraya koymuş bana bakıyordu. Bunu gorunce daha cok mutlu oldum. O da sırıttı. Ama öğretmenin dikkatini çekmemek icin hemen önüme döndüm.
Ve zil çaldı. Tahtadaki son kelimeleride defterime yazip çantama sıkıştırdım. Berke siniftamiydı bilmiyorum. Montumu giyinip dışarı çıktık. Aybüke önceden çıkmıştı her zamanki gibi. Bizde Hazalla çıktık ve Hazalın merdiven takıntısı yüzünden bana ahtapot gibi yapıştı.
Merdivenlerden başarıyla inip. Dışarı baktığımızda servisin henüz gelmediğini gördük. Soğukta dikilecektik yine. Berkenin bir köşede beklediğini gördüm ve yanına gittim. Hazalda Aybukeyle konuşuyordu.
"Berke kimi bekliyorsun."
"Servisi" Güldüm.
"Evin şurası deilmi zaten ne servisi."
"Servise binmeni bekliyorum zaten. Kendim icin değil yani cadı."
"Beraber bekliyoruz o zaman." dedim ve sırıttım."Sen benim cadımsın öyle değil mi."
"Ayy canım servis geldi burnum dondu ben gidiyorum görüşürüz yarın. ""Şuna bak ya ." dedi gülerek . "Senin burnunu yesinler." Kızardım. Ve hemen servise bindim. Bugunki olayları Hazala anlatma fırsatım yeni olmuştu. O da şaşkınlıkla dinledi. İnmeden önce beni öptü ve
"Umarım yine üzülen taraf sen olmazsın. Yoksa onun yoluna mayın döşerim.dedi ve indi."
Bende cama kafamı yasladım ve kulaklığımı taktım. Müzik dinlemeye başladım. Ama Hazal haklıydı. Umarım yine üzülen taraf ben olmazdım.
Bugün olanlar aklıma geldi ve sırıttım ama dershane olduğunu hatırlayınca anında somurttum. Çünkü dershaneye geç katıldım ve bu yüzden herkesle birden arkadaş olmayi denedim ama çoğu kisi birbirine düşman olduğu için pek mümkün olmadı. Bende okuldaki tavırlarımın yaninda cok acayip kalan soğuk kişiliğimi oraya yansıtıyordum.
Telefon elimden hic düşmüyordu çünkü gün boyu Berkecanla konuşuyorduk. :)
Halimdende gayet memnunum kime ne yani benden.Eve gittim ve üstümü değiştirip dershaneye gittim yine bütün gün hep Berkeyle konustuk ama şükür sevgili konusunu açmadı.
Bende durumumdan gayet memnundum. Eve gittim Berkeye kısa bir görüşürüz mesaji attim ve eve girdim. Saçlarımı yıkayıp yemek yedim ve yattım. Televizyona bile bakamıyordum. Neyseki yarın Çarşamba ve dershanem yok. Bunun verdiği huzurla ve guzel bir günün ardından gözlerimi kapattığım gibi uykuya daldım.
Pek kısa bir bölüm sayılmaz arkadaşlar. :) Medya Berke. Umarım hoşunuza giden bir bölüm olmuştur.Seviliyorsunuz,opuluyorsunuz..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözden Uzak
Teen FictionMüzik anlatmak isteyip anlatamadığımız bir iletişim yolu . Sayfalarca yazının yerini sadece 3 dakikalık bir şarkı ne kadar da güzel dolduruyor. İçine anıları , tecrübeleri , hayatları sığdırıyor. İnsanlar size aslında olmadığınız kişi gibi davranmas...