(Medya Berke)
Gözlerimi kapatmamla açmam bir oldu. Oha ama. Bu kadar rahat bir uyku uyuduğumu hiç sanmıyorum. Ayrıca kendim uyanmıştım yani hazırlanmam icin bol bol vaktim vardı. Hemen banyoya gittim ve aynadan kendime baktım.
Gözümün altındaki morluklar yok olmuştu. Kirpiklerim daha kıvrıktı ve gözlerim yer çekimine meydan okumakta zorlanıyor gibi durmuyordu. Yüzümün o çökmüş hali gitmiş mutluluktan gözlerinin içi parlayan bir kız gelmişti yerine.
Hani kendimi bu kadar kaptırmayacaktım. Ne oldu yani simdi. İki şey yaptı diye. Neyse . Tam kendimi kaptırmış sayılmazdım. Teklifine atlamadım en azından. Şimdi bunları düşünmeye gerek yok çünkü mutluyum ve bozmak istemiyorum.
Gözlerimin etrafina kapatıcı sürersem ve bir rimelle görüntüm çok daha iyi olurdu.. Ve yaptım. Sonra saçlarımın kıvırcıklarını belli etmek için elime maşayı aldım ve acayip özentili bir şekilde maşa yaptım. Çok düğün saçı gibi olmasın diye saçlarımın kıvırcıklarını ellerimle açtım.
Bugün hafta ortası olduğu icin yine kontrol olmaz düşüncesiyle bir kot ve üstüme kolları ellerime kadar inen mavi bir kazak giydim. Saclarimi da yanıma aldım. Çantamı da hazırladım.
Annem odaya daldı.;
"Melis kalk kalk saat 6.30 olmuş geç kaldık."Odanın ortasında boş boş anneme bakarken sersemliği gitti ve
"Ne zaman uyandinda hazırlandın beni uyandirsaydin kahvaltı hazırlardım" dedi.
"Anne kahvaltı yapmadığımı bildiğin halde her gün soruyosun. Hadi yat uyu sen ben giderim."
"Sanada iyilik yaramıyor." diye homurdandı ve gitti.Bende botlarımı giyip dışarı çıktım. Birazcık hızlı çıktım dışarı çünkü beklemek istiyordum. Kışın dışarı cok çıkmadığım ve güneş pek olmadığı icin ten rengim açılıyordu burnum ve yanaklarım soğuktan kizariyordu ve bu görüntü ciddi anlamda hoşuma gidiyordu.
5 dakika kadar bekledikten sonra servis geldi. Yine aynı şeyler. Ama Hazal bu sefer sürekli bana bakıp bakıp gülüyodu. Ne olduğunu defalarca sormama rağmen söylemedi ve bende konuşmadım.
Okula geldiğimizde etrafa çok fazla sis çökmüştü 2 metre ötesini göremiyorduk.
"Melis gel."
"Ne var Hazal."
"Ne olduğunu merak etmiyor muydun,gel işte." Gözlerimi devirip peşinden gitmeye başladım. Okulun karşısındaki iki yoldan birine sapmıstık. Ve arkamizi döndüğümüzde okulu göremeyecek kadar yabancılastirmisti sis bizi."Evet Melis şimdi arkanı dön ve gözlerini kapat . Ben tam arkandayım."
Mal mısın der gibi ona boş boş baktım ve onun bakışlarına dayanamayıp arkami döndüm ama gözlerimi kapatmadım.
Yaklaşık bir dakika sonra tam arkami dönecekken. Biri gözlerimi kapattı .
"Sana gözlerini kapat demişti ." Soğuktan kulaklarım uyusmustu ve duyduğum erkek sesinden dolayı bir an ne yapacağımı bilemeyerek dondum kaldım. O anda belkide gerçekten donmuştum.Bilemiyorum.
"Korkma cadı. Benim yanımdasın."
"Berk?"
"Ha şunu bileydin."Elini gözlerimden çekti .
"Noluyo lan burda." diye sorduğumda gözüm ilk önce o mütüş gülümsemesine ardından elindeki balonlarla kaydı.
"Sana inanmıyorum."
"Hmm." dedi gülerek.
"Nerden bildin." dedim bende gülerken.
"Neyi?"
"Balonları sevdiğimi. Bilmiyodun dimi. Seni gidi pislik."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözden Uzak
Teen FictionMüzik anlatmak isteyip anlatamadığımız bir iletişim yolu . Sayfalarca yazının yerini sadece 3 dakikalık bir şarkı ne kadar da güzel dolduruyor. İçine anıları , tecrübeleri , hayatları sığdırıyor. İnsanlar size aslında olmadığınız kişi gibi davranmas...