İyi okumalar yorum ve vote leri esirgemeyin. O eller dert görmesin.
Gazeli' in ağzından"Bak velet ver şu telofonu geç kaldım zaten kim bilir Merve beni kaç dakikadır bekliyordur."
"Dediğim gibi benide götür o zaman verim. Daha yeni mesaj geldi hem "
"Ya sen hayırdan ne anlıyorsun. İki saatir tartışıyoruz seni bundan sonra ne bir yere götürürüm ne de bir yerden alırım oky ver şu telofonu" diye ciyaklayınca anemin sesini duymam bir oldu
"Gazel kardeşine dokunma Efeciğim sende ablan ne istiyorsa yaparmısın. Bak bugün pazar babanızın izin günü uyandırmayın onu"
Annemin dedikleri bi kulağımdan girip çıktı her zaman ki gibi.
"Uffff velet ver artık şunu bak yoksa mamuşu esir alırım karanlık odaya kitlerim onu bir daha bulamazsın."
O boncuk gözleri dolu bir şekilde bana bakıyordu. Lan yerim ben senin o gözlerini
"Bunu yapamazsın o karamlıktan çok korkar Gajel lüfffen"
Onu dinlemeyip bir hışımla odamdan çıkıp odamın solunda kalan odaya girdim.Tabikide odanın her yeri tertemiz ve içerisi çikolata kokuyor.
"Mamuş kaç "
ahahha bu çocuk bu mamuşu gözünde çok büyütmeye başladı. Alt üstü bir oyuncak maymun nasıl koşabilir ki onu yatağın üzerinden alıp kocaman boynuna kollarımı saraladım ve koridora çıktım.Tam karşımdan velet terliklerini yere sürüyerek koşmaya çalışıyor bir yandanda telofonumu düşürmemeye çalışıyor. Aferin sana bıdık böyle hizaya gel.
"Korkma mamuş ben seni o Gajelin elinden kurtarıcam. Bababağğğğğ!!!!!!" bu çocuk sandığımdan da zeki valla beni peydahlamışlar buna özenmişler bak bak nasıl tepiniyor yerinde allahım görende oscarlık film çekiyoruz. Arkamdan uykulu bir esneme duydum ve kafamı o yöne çevirdim. Babam! O karışık saçı,kızarmış gözleri ve yüzünde olan yastık izleri ile çok tatlı görünüyordu.
"Hayırdır oğlum"
"Baba Gajel mamuşu esir aldı bırakmıyor."
" Hayırdır kızım" babam hülyalı hülyalı bana baktı, adam da haklı canım daha uyanalı 2dakika bile olmamışken bizim gibi başbelaları ile uğraşıyor. Babamın hala bana baktığını fark edince düşüncelerimden çıkıp ona cevap verdim.
"Ben duştayken odama girip telofonumu kurcalamış merve ile buluşmam gerek ama telofonum onda. Benide götür diye tuturdu, her yere gitmek istiyor akşamki olaydan sonra bende onu bir yere götürmek istemiyorum baba."
Babam anlamış olmalı ki Efeye doğru yürüdü. Onun boy hizasına inip o kuvvetli kolları ile onu kucakladı.
"Seninle balığa çıkalım mı? Erkek erkeğe baba oğul ha ne dersin? "
İşte benim kurtarıcım. Efeyi en zayıf noktasından vurdu. Yaz tatilinde her hafta sonu balığa götürürdü babam bizi ama şu iki yıldır pekte sık gittiğimiz söylenemez. Onlara yaklaşıp efeden telofonumu aldım ve o kıymeti benden büyük mamuşu ona geri verdim. Ah telofonum seni ne kadar da çok özlemişim. Velet bana dil çıkardı tabi ben bunun altında kalırmıyım bende ona dil çıkarıp güldüm.
Biz balığa gidiyoruz. Diye birazdan şarkı söylemeye başlar bile hiç çekemem odama gidip hazırlanim bari.
Altımda su yeşili şortum ve üzrinde hedagrss yazan tişörtümü giyip çantamın içine telofonumu da atıp aşağı inmek için hareketlendim.Annem,babam,velet kahvaltı masasında gayet güzel muhabbet içindeydiler onların mutlu olduğunu hissetmek beni ne kadar da mutlu ettiğini bir kez daha içimde hissettim. Onlara seslenmeden nike ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım ve küçük motoruma bindim ben ona tosbiş diyorum. Okula falan tosbişle gidiyorum. Kulaklıklarımı kulağıma geçirdim ve güzel bi müzik seçtim. Kaskımı da takıp yola koyuldum merve beni poyraz kafede bekliyor yarım saate oraya varırım tabi trafik olmazsa ama benim altımda tosbişim var o yüzden trafik beni kasmıyor.
Sahile indiğimde kafenin önüne tosbişi park ettim. İçeriye girdiğimde etrafa göz gezdirdim. Bizimkiler her zaman ki masada oturmuşlar yine her zamn ki gibi beni bekliyorlar. Onlara doğru ilerlediğimde çantamdan telofonumu çıkartırken yanlışlıkla birine tosladım.
"Gerçekten özür dilerim. Ya ben şey önüme bakmıyordum. Tüm suç benim pardon " kafamı kaldırmadan konuştuğum için çarptığım kişinin bi taş olduğundan daha sonra haberim oldu tam iki saniye sonra.
"Mühim değil yanlışlıkla oldu. Diyorsan öyledir."
Anam çok tatlı o uzun dağınık saçları ve o kahve gözleri o saçlara nasılda uymuş amma tatlışsın bea.
" Şe..şey ben tekrar özür dilerim. Nasıl telafi edebilirim çünkü ayı gibi çarptım."
"Yok gerçekten sorun degil önemli birşey olmadı zaten bir iki damla aktı o kadar. Bu arada ben Arda."
Uzattığı elini sıktım
"Memnun oldum Arda bende Gazel. Bu arada sana bir tişört borcum oldu itiraz kabul etmiyorum." Buldum senin gibi tatlışı bırakırmıyım ehehehh
"Tamam o zaman Gazel beni hep burda bulabilirsin. Biliyormusun bilmiyorum ama yan taraftaki mağzada çalışıyorum. Genelde burda takılıyorum. Arkadaşlarla sözleştikte."
Oha o gülüş ne eridim beni o gamzelere fırlatın. Bizimkilere doğru baktığımda Mervenin ağladığını gördüm.
"Peki o zaman Arda görüşmek üzere. Tekrar özür dilerim mutlaka telafi edeceğim. Tanıştığımıza memnun oldum."
Diyip onun cevap vermesini beklemeden masaya geçtim. Oturduğumda Merve hala ağlıyordu. Arda ve Can bana kaşgöz işareti yaptı bende bilmiyorum işaretimi yaptım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakamoz Da Aşk
Teen FictionYakamoz Da aşk En yakın arkadaşlarından ihanete uğramış bir genç kızı o umutsuzluktan kurtarmaya çalışan bir yakışıklı yığının en farklı hikâyesi kim bilir sonunu....