1.BÖLÜM "SESSİZ"

98 13 9
                                    

Aşk. 3 harf, tek hece. İçinde herşeyi barındıran bir duygu. Sevgi, neşe, mutluluk, acı, kin, nefret, üzüntü... Daha birçok şey.Evet aşkın tanımını biliyorum ama şuana kadar hiç aşık olmadım. Hiç sevgilim olmadı, hiç öpüşmedim, hiç sevilmedim ve sevmedim. Ya da sevemedim. Ben kendimi bile sevemedim. 

Kötü bir hayatım var ve ben de kötü bir kızım. Arkadaşlarım ya da arkadaşım hiç olmadı. Çünkü ben sevgi göstermeyen bir kızım. Arkadaşlarıma sevgi gösteremezdim. Onlar da bana gösteremezdi zaten. Ben sevgiyi ailemden bile göremedim. Arkadaşlarımdan mı görecektim ? 

Adım Aleda. Garip bir ismim var. Genelde insanlar söylemekte zorlanır. Anlamı: Nazlı, kaprisli olan. Adımın anlamına ters bir karakterim var. Ben daha çok kararlı, yalnız, kötülük kokan, ve acı çeken bir kızım. Hayattan nefret eden, ölmek isteyen biri. 

Ben bunları düşünürken kapım çaldı. 

"Gir." 

İçeriye giren Leyla'ya şöyle bir göz attım, yine gözleri kızarmıştı. Sanırım Elvan yine ona kızmıştı. Bu kadından nefret ediyordum. Suçsuz yere hep Leyla'yı azarlıyordu. Hizmetlilerin başında olması onlara kızacağı anlamına gelmezdi. 

Leyla; masum, temiz, kibar bir kızdı. Fakat biraz sakardı. Bu yüzden hep hata yapıyordu. 

"Aleda hanım anneniz sizi çalışma odasında bekliyor." 

Homurdandım. Bir kere de beni ayağına çağırmasa ve kendi odama gelse. Şuana kadar odamı hiç görmüş mü merak ediyorum doğrusu. Ayağa kalktım ve odamdan çıktım. Çalışma odasına doğru yürürken yine ne geveleyeceğini düşündüm. Çalışma odasının kapısını açtığımda annemi koltukta otururken gördüm. Ben de karşısındaki koltuğa oturdum. 

" Evet ?" Annem gözlerini bana çevirirken bıkmış bir ifade ile ona bakıyordum. 

"Yarın yeni okuluna başlıyorsun." 

"Gerçekten mi ? Bilmiyordum sağol." Annemin kaşları catıldı. 

"Dalga geçme." Homurdandım ve konuşmasına devam etmesini bekledim. 

"Bu okulda da sorun çıkarmayacağını umuyorum." Sözleri bittiği anda içimde bir öfke dalgası belirdi. 

"Sen beni hergün kavga eden, sorunlu, psikolojisi bozulmuş bir kız gibi mi görüyorsun ? O kız bana ne dedi bili-" Bağırmamı kesen annemin sözleriydi.

 O da bağırmaya başladı. " O kızın ne dediği umrumda değil ! Umrumda olan senin o kıza yaptıkların ! Ailemize leke bulaştırdın resmen. Rezil olduk ! Bari tanımadığımız biri olsaydı." Sinirden gözlerim dolmuştu. Sinirlenince ağlamaktan nefret ederdim. 

" Ya senin için herşey başkalarının ne düşündüğü de mi ? Noldu ben o kızı dövünce ailemizin şerefi mi yok oldu ? Birazcık anlayışlı ol lütfen !" 

" Bana sesini yükseltme Aleda ! Haddini bil." Hızla ayağa kalktım. 

" Bende gelmiş seni dinliyorum burada ! Hata bende. " dedim ve hızla odadan çıktım. 

Odama doğru koşarken ağlamamam gerektiğini hatırlatıp duruyordum kendime. Ben güçlü bir kızdım ağlamayacaktım. Gözümden bir damla yaş düşerken içimden " Yalan." dedim. "Yalan sende gücün zerresi yok." 

Odama girdiğimde kendimi yataga attım. Varsa yoksa insanların ne düşündüğüydü onu için.  Kendimi sakinleştirdiğimde tuvalate doğru yürüdüm. Allahtan odamda tuvalet vardı da bi de odamdan çıkıp annemin yüzünü görmüyordum. 

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra odama geçtim ve çantamı hazırlamaya başladım. Yarın yeni okuluma gidecektim. Dönemin ortalarında okul değiştirdiğim için muhtemelen herkesin dikkati benim üstümde olacaktı. İnsanların dikkatini çekmekten nefret ederdim. Evet soğuk, ruhsuz bir kızdım. Öyle çok fazla gülmezdim de. Hatta en son nezaman kahkaha attığımı hatırlamıyorum. Belki ara sıra gülümsüyorum ama kahkaha atmayı pek sevmem. O yüzden yarın olmasını istemiyordum. 

17 yaşındaki normal kızların iyi bir ailesi, güzel ve sıcak bir arkadaş ortamı, sevgilisi ve iyi notları olurdu. Ama ben o kızlardan değildim. İyi bir ailem yoktu, sıcak bir arkadaş ortamım yoktu, sevgilim yoktu ve iyi notlarım da yoktu. Aslında herşey ailede başlıyor ve bitiyor. Eğer mutlu, iyi ve normal bir ailem olsaydı bende mutlu, iyi ve normal bir kız olurdum. 

Ders programını bilmediğim için çantama rastgele bir defter ve kalem koydum. Zaten dersleri pek önemsediğim yoktu. İstersem bütün derslerimi 100 yapabilirdim ama sırf anneme ve babama inat yapmıyordum. Gerçi aileminde pek umrunda olduğu söylenemezdi. O çok sevgili ve önemli sirketlerinin başına geçeceğim için çok da önemli bir şey değildi notlarım. Bana ne olmak istediğimi bile sormamışlardı. Gelecekteki hayalimi... Sadece itibarımız önemliydi bu hayatta.

 Neyse yarın giyceğim kıyafetleri çıkardım. Okulum özel olduğu için serbest kıyafet ile gidiyordum. Ve bana göre formadan kat kay iyiydi. Kendi siyah kıyafetlerimin içinde daha rahattım ben. Siyah bir pantolon ve üstüne de siyah bir tişört çıkardıktan sonra onları masanın üstüne koydum. Yatağıma yattıktan sonra hemen uykuya daldım. 

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.

SİYAHIN RUHUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin