Arkadaşlar bu benim ilk hikayem. Bu yüzden desteklerinize ihtiyacım var. Lütfen vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin.
Günlerden salıydı. Sabah uyandım ve okuluma hazırlanmaya başladım. Dışarıda feci bir soğuk vardı ve yağmur atıştırıyordu. Bu yüzden sıkıca giyinip bir an önce okula gitmek için dışarı çıktım. Arabama binmek istemedim çünkü hem okul yakındaydı hem de sabah sabah yağmurda yürümek bana iyi geliyordu.
Yürümeye başladığımda yağmur baya hızlanmıştı. Hatta yavaş yavaş dolu yağıyordu. Arabayla gitmediğime pişman olurken artık adımlarımın hızını arttırmıştım.
Okula ulaştığımda baya ıslanmıştım. İçeri doğru koşturarak girerken, birden hızlıca birine çarptım ve dünya benim etrafımda dönüyormuş gibi oldu. Düşmüştüm fakat zemine değil. Yumuşak bir şeye. Yumuşak ve nefes alan.Gözlerimi kapattım. Açtığımda bir çift kocaman mavi göz beni şaşkınlıkla izliyordu. Bu gözler tanıdık gelince dilimi yutacaktım az kalsın. Bu okulun en popüler çocuğu Semih Soner idi. Ve ben Semih Soner'in üstüne düşmüştüm. Bunu kavradığım sırada tam üstünden kalkacaktım ama benim kalkmama gerek kalmadan biri saçımdan tutup beni hızla kaldırdı. Saçlarıma acı hızla yayılırken, beni böyle kaldıran kişiye baktım. Ah, daha kötüsü olmazdı sanırım çünkü bu Semihin sevgilisi ve okulun en güzel kızı Dilaraydı. Bu kızdan nefret ediyordum. Kendini gerçekten bir şey zannediyordu. Onun cırtlak sesi kulaklarımı doldurunca sinir kat sayım iyice artmaya başladı.
" Seni kevaşe ruhlu sürtük ! Sevgilimim üzerinde ne arıyorsun orospu ?" dedi. Ve ben işte o an gerçek dünyadan çıktım.
Daha önce annemle babamdan uzaklaşmak ve bir şeylerle oyalanmak için boks dersi almıştım.Bu yüzden güçlü yumruklarım ve iyi savunmalarım vardı.
Dilaranın yüzüne sıkı bir yumruk geçirince afalladı ve saçımı bıraktı. Bu afallamadan yararlanarak arkasına geçtim ve ayağımla çelme taktım. Yere düşünce sol kolunu kavradım ve kolunu geriye doğru çevirdim.O acıyla bağırırken ben diğer elimle saçını kavramıştım bile.
"Ne dedin bir daha söyle ? " diye öyle bir kükredim ki ben bile kendimden korktum. Ama gerçekten çok sinirlenmiştim. Kız hala acıyla bağırmaya devam ediyordu.
Saçlarından sıkıca kavrayıp duvara sertçe kafasını vurdum. " Bir daha söyle seni kaltak !" Ağlamaya başlayınca sinirlendim ve tekrar hızla duvara kafasını çarptım.
" Sen kimsin lan benim namusuma laf ediyorsun ? " diye bağırdım.
Artık Dilara bana yalvarmaya başlamıştı ve bir yandan da yardım istiyordu.
Etrafıma bakınca tüm okulun burda toplandığını ve korku dolu gözlerle beni izlediğini gördüm.Ama hiç kimse Dilaraya yardım etmiyordu.Semih bile. İşte çok fazla ileri gittiğimi ozaman anladım. Ve Dilaranın kafasını sertçe yere fırlattım.Yüzüne baktığımda büyük bir dehşete düştüm. Kafası ve burnu kanıyordu. Ve yüzünde hafif morluklar vardı.
Artık ne kadar hızla vurduysam duvara burnunu kırmışım. Tabi o günden sonra disiplin kurulları, öğretmenler, rehberlik servisleri hepsiyle bayâ bir uğraştım. Dilaranın annesi ve babası okula geldi, benim de annemle babam diyemiceğim çünkü, sadece annem gelmişti. Babam olayı duyunca hiç umursamamıştı.
Dilaranın annesiyle benim annem bir vakıftan arkadaşmış. Annemin arkadaşlarıyla pek ilgilenmediğim için bilmiyordum.
Sonuç olarak okuldan atıldım. Çünkü, Dilaranın annesi ve babası müdüre benim okuldan atılmam için baskı yapmış.
Annem dinlemeden sorgulamadan yargıladı beni. Hatta beni suçladı. Ama artık bunlara alıştığım için pek takmadım. Yine olsa yine döverdim o kızı.
~ Günümüz ~
" Selam Sürtük."
Arkamı döndüğümde büyük bir şok dalgası vücuduma yayıldı. Çünkü tam karşımda Dilara duruyordu." Ne işin var burda ? " dedim öfkeyle. Güçlü bir kahkaha attı.
" İntikam için geldim. " bu sefer kahkaha atan bendim.
" Bana bunu benden dayak yiyen kızmı söylüyor ? "
" Gülme aptal ! " diye bağırdı. Sinirlendim. Konuşmasına devam etti.
" Sevgilimden ayrılmamın hesabını vereceksin. Burnumun yamulmasının hesabını vereceksin. O darbelerin hesabını vereceksin. Ve en önemlisi herkesin gözünden düşmemin hesabını vereceksin."Ateş fışkıran gözlerimi ona diktim ve kötü kız edasıyla konuşmaya başladım. "Seninle uğraşmaya zaman bile ayırmayacağım. Kendi kendine bir şeyler yap dur. Umurumda değilsin. " dedim ve yürümeye başladım.
Tam onun yanından geçerken kolumu tuttu ve beni durdurdu.
" Seni zaafından vurucağım. Öyle bir acı çekeceksin ki bana yalvaracaksın. Bu sözlerimi unutma."
Güldüm." Zaafmış. Benim zaafımı bulabilirsen elinden geleni yap. Ama benim zaafım yok ! ""Bekleyip göreceğiz." dedi ve koluma çarpıp koridorda yürümeye başladı.
Ah, gerçekten çocuk gibi bunla uğraşacak değilim. Onu pek fazla kâla almadım ve sınıfa doğru yürümeye başladım. Çünkü benim zaafımı bulamayacaktı.
Sınıfa girdiğimde daha yeni zil çalmışttı. En önde oturan inek öğrencilerden birine dersi sordum. Geometriymiş. Zaten dersleri dinlemediğim ve takmadığım için pek sorun yok. Ama yine de geometriyi pek sevmem. Çok karışık çünkü.Sırama geçtim ve oturdum. Sınıf dolmaya başladı. O çocuk en son girdi sınıfa. Yerine geçerken ona bakıyordum. O da gözlerini bi ana bana çevirince panik yaptım ve hemen gözlerimi kaçırdım.
Zaten hoca gelmişti. Yeni öğrenci olduğum için yine tanışma faslı vardı ama bu hoca hızlıca geçmişti. Ders zamanından kaybetmek istemiyordu demek ki.
Dersin ortalarında kapı çalınca dikkatimi kapıya verdim. İçeri Dilara girdi.
" Dersinizi böldüğüm için özür dilerim hocam. Ben yeni geldim. Ve müdür yardımcısı bu sınıfta olduğumu söyledi."
Dedikleri ile sinirlerim beynime sıçradı. Kesin bilerek bu sınıfa gelmişti. "Hayır, olamaz." diye geçirdim içimden. " Bu salakla aynı sınıfta olamam."
Boş olan sıraların birine geçip oturdu. Ama gözleri benim üzerimdeydi. Ona sinirli bir bakış atıp önüme döndüm.
Ders bittiğinde Dilaranın yanına gittim ve kolundan tuttum.
"Bilerek bu sınıfa geldin değil mi ?"
" Olabilir.Bi sorun mu var ?"
" Yok. Sadece senin yüzünü daha fazla görmek midemi bulandırıyor." Onun gözleri öfkeyle parlarken konuşmama devam ettim.
" Bu arada boşuna benimle uğraşma bence."
" Hah ! Neden korktun mu ? "
" Bu sefer sadece burnunu kırmam da o yüzden." dedim ve onu orda öylece bırakıp gittim.
Bütün gün Dilara ile birbirimize kötü bakışlar atarak geçirdik. Sonunda okul bittiği için şükürler ederek dışarı çıkarken kesinlikle sigara içmem gerektiğini söylüyordum kendime. Çünkü, beni sadece sigara rahatlatıyordu. Arabama binip sigaramı yaktığımda olacakları ben bile merak ediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHIN RUHU
ChickLitBen, karanlıktan korkan ama siyaha sığınan, siyaha sığınan ama masumluğun en açık tonunda olan bir kızdım. Ben Aleda Özsoy. Karamsar kelimesinin beden bulmuş hali...