Lütfen vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Medyada Aleda.
Büyük bir gürültü ile yerimden sıçradım. Kalkıp gözlerimi ovuşturduğumda saate baktım. Saat 02:47' diydi.Ve aşağıdan bağrışma sesleri geliyordu. Yine annemle babam kavga ediyordu sanırım. Yatağımdan kalkıp odamdan çıktım ve merdivenlerin başına geldim.
Annem bağırıyordu." Yeter artık İnan senin bu metreslerinden bıktım ! Madem sevgili yapıyorsun neden benim arkadaş ortamımın olduğu yerlere götürüyorsun ? Senin yüzünden herkese rezil olduk. Gazeteler, dergiler, sosyal medya bizi konuşuyor ! Aptal herif ! "
Ahh annem. Onu için mutluluk başkalarının gözünde en iyisi ve en saygılısı olmaktı.
Bu sefer babam bağırmaya başladı. " Esma bırak artık şu inadı da ayrılalım. İkimizde mutlu değiliz görmüyor musun ? Aramızda sevgi diye birşey kalmadı ! Sırf insanlar ne der diye ayrılamıyoruz ! Artık yalvarıyorum sana al herşey senin olsun mal mülk ne istersen ! Yeterki artık özgür olayım !"
Babam. Annemin tam zıttı. Başkalarının ne dediğini önemsemeyen, hergün başka bir kadınla beraber olan ve ailemizin itibarını zerre düşünmeyen adam.
Annemle babam siyah ve beyaz gibi tersken nasıl evlenmişler hiç anlamıyorum. Annem, babamın hergün onu aldatmasına rağmen sırf insanların gözünde itibarımız düşmesin diye onunla ayrılmıyordu. Ne kadar saçma ! Sırf bu yüzden mutsuz oluyordu.
Ben ise ikisinede benzemiyordum. Ne annem gibi itibarımızı çok düşünüyordum, ne de babam gibi itibarımızı hiç önemsemiyordum. Ben ikisine de tersdim.
Babamın beni umursadığı yoktu. Annemde sırf ailemizin saygısı için benimle normal anne kızmış gibi davranıyordu. Tabi ki bu sadece dışarıda geçerliydi. Evde iki yabancı gibiydik. Bu yüzden annemlerle dışarı çıkmayı hiç sevmiyordum.Bir süre sonra annemin sesini duydum. " Hayır ayrılamayız İnan. Bunu kafana sok tamam mı ? Git ne halt yiyosan ye ama ayrılmayacağız. "
Babam anneme daha önce boşanma davası açmıştı ama annem Türkiye'nin en iyi avukatlarıyla görüşmüştü ve ondan ayrılmamayı başarmıştı. Hatta beni bile duruşmada öne sürmüştü. O zamanlar daha 13 yaşındaydım. Annemgilin ne yaptığı umrumda değildi. Zaten bende onların umrunda değildim. Annem duruşma günü bana gelmişti ve babamla annemin arasında hiç sorun olmadığını, çok iyi anlaştıklarını söylememi istemişti. Bende kabul etmiştim. İnsanların ne dediği umrumda değildi ama bu işin bi an önce bitmesini istiyordum. O yüzden böyle birşey yapmıştım. Sonuç olarak annemle babam ayrılmadı. Hakim onlara biraz süreç verdi. O günden sonra babam hergün eve geç gelmeye başladı, hergün başka bir kadınla birlikte oldu. Sırf annemin inadına sevgili yaptı. Ama annem ayrılmayı hiç istemedi. Belkide annem babamın birgün düzeleceğini düşünmüştür. Bilmiyorum.Düşüncelerimi bölen bir cam kırılma sesi oldu. Babam bağrıyordu ama kulaklarım onun dediklerini duymak istemiyor gibiydi. Yavaşça merdivenlerden inmeye başladım. Merdivenin son basamağına geldiğimde önümde vazo kırıkları vardı. Başımı kaldırdım ve annemle babama baktım.
Bıkmıştım artık bu kavgalardan, annemle babamdan, kendimden, bu hayattan... İçimden bağırmak geliyordu ama ona bile gücüm yoktu. Babam masanın üzerindeki sürahiyi yere atınca dayanamadım ve bağırdım.
" Yeter !" Annemle babamın gözleri bana döndü. Annem hemen konuşmaya başladı. "Aleda hemen odana git !"Babam sedece gözlerime bakıyordu. Hiçbir zaman bana babalık yapmamıştı. Benim babam var diyemiyordum. Ondanda annemden de nefret ediyordum.
" Gitmeyeceğim." Annemin gözleri kızgınlıkla parladı.
" Aleda sana odana git dedim. Hemen !" Ben gelmiş ne yapıyordum böyle ? Odama gidip uyumalıydım. Bunlarla uğraşmak boşa zaman kaybıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHIN RUHU
Genç Kız EdebiyatıBen, karanlıktan korkan ama siyaha sığınan, siyaha sığınan ama masumluğun en açık tonunda olan bir kızdım. Ben Aleda Özsoy. Karamsar kelimesinin beden bulmuş hali...