SESİN GÜZELMİŞ

139 9 8
                                    

Multimedia = Umut ve Buğra
.
.
.
.
.
   Niye sürekli o mal çocuk aklimdaydi... Lanet olsun ona pislik beni bir orospu yerine koymuştu. Ahh onu bir daha görürsem bu dediklerini çok kötü odeticem ona. Biraz daha o mali düşünmeye devam  edersem hem okula geç kalıcaktim hemde Umut u delirticektim  en iyisi hazırlanmakti.  Bu gün okulun ilk günüydü ders işlenmezdi hocalarla kaynasirdik bir kaç tane yeni hoca gelicekti umut tan duyduğum kadariyla yeni bir ingilizce hocası gelicekmis ve adam tam bir taş mis okulun tüm kızları gibi ben de bu ingilizce hocasıni merak ediyorum tabi ki. Üzerimi formami giyip saçlarımı duzlesrirdim makyaj yapmıyordum zaten  dış kapının calinmasiyla koşarak kapinin arkasinda ki cantami aldim ve merdivenlerden indim Gelen Umut tu Meryem sultan a çıktığımi söyledikten sonra Umut un arabasına bindik okula doğru yol aldık. yolda giderken iki gece önce  başıma gelen her şeyi ayrıntısiyla tekrar dan anlattım. Umut da benim le aynı düşünüyordu ne kadar egoist biri olduğunu ama beni Oğuz dan kurtardigi içinde aferin  dedi egoiste. Evet beni kurtarmasi iyi oldu ama oguzun ağzıyla burnunun yer değiştirmesi gerekimiyirdu sadece ayırsaydi ya ben aklımdan bunları tekrar tekrar düşünürken okulun kapısından girmiştik. Herkes sıra ya girerken biz de yerimizi aldık. Müdür bu sene ki planlarını bize anlatmaya başladı ama kimse onu dinlemiyordu bazen bu adamın bu kadar konuşması sinirlerimi bozuyor du ama onun tontiş yanaklari ve göbeği çok tatlı ydi adamın görevi napsin o da emir kulu. Müdür konuşmasını bitirince bizi sınıflarımiza yolladı. Ben ve Buğra kendi sinifimiza girerken Umut ta Tam karşımızdaki sınıfa girdi ve 40 dakika boyunca umut dan ayriydim iyi ki Bugra vardı o da olmasa zaten ne yapardım bu 40 dakikalık derslerde bilmiyorum. Ben en arka daki sıranın bir önünü koşark kaparken Buğra da hemen arkamdan gelip yanıma oturdu.

- Yine kapmissin yerini :) dedi o yamuk gulusuyle.
+ Ee tabi 2 yıldan beri pencere kenarı ve arka sıralar vazgeçilmezim biliyorsun.
- Bilmem mi ama Bu sene geçen sene ki kadar zor olmadı demi.  bunu dedikten sonra Buğra kahkahalarla gülmeye başladı. Geçen sene benden önce biri gelip benim favori yerimi oturmuş tu orayı kapmak için 2 hafta boyunca çocuğun her istediğini yapacağımı söylemiştim ve o da benim burnumdan getirerek iki hafta mi zehir etmişti gıcık çocuk. Buğra sinir olduğumu görünce dudaklarını birbirine bastirirak gülmesini engellemeye çalıştı.

- Tamam tamam dön benden tarafa gulmicem.
+ Gıcık ne guluyosun geçmiş bitmiş olay ne diye hatirlatiyorsun ki.
- Tamam Ecrin büyütme cumlesinin devamını dinleyemedim çünkü sınıfın kapısında gördüğüm kişiyle donup kaldım. Bu egoist in burada ne işi vardı. Onun arkasından giren Tuğçe yi görmemle daha da sinir oldum. Sınıfın kapısında durup boş yer var mı diye etrafa bakinirken gözleri beni buldu başını çevirip etrafa bakmaya devam ederken gözlerini tekrar bana kilitledi Galiba beni hatırlamaya çalışıyordu ve beni burada gordugune şaşırmış gibi bir hali vardı. Daha sonra Tuğçe nin onu kolundan cekistirmesiyle orta sıranın en arkasına oturdular yani bizim sıranın çaprazina.
   - Merhabaaa gencler. Günaydın.
Sınıfa hocanın girmesiyle onlardan tarafa bakmayı kesip yeni gelen hoca ya baktım bu hoca tam anlamıyla çok yakışıklı ydi galiba bu ingilizce hocası ydi işte analar neler doğuruyor adam daha gencti 28 29 yaşlarinda olmalı aman neyse bana ne.Hoca kendini tanıttiktan sonra duvar kenarinin başından herkes kendini tanıtmaya başladı. Sıra Tuğçe ye gelince 'Merhaba hocam ben Tuğçe Evren babam Ekrem Evren yani Evren holding inin sahibi hobilerim Sarki söylemek alışveriş yapmak ve parti yapmayı çok severim.' Sonunda konuşmasını bitirince o gıcık sinir olduğum gülüşünü yaptı çok iticiydi. Sıra egoisteydi bakalım adı neymiş. Ama bizim ki hiç hocayı takmiyor du oğlum sıra sana geldi niye kalmıyor ki bu. Tuğçe egoiste hafif bir dirsek atarken hoca da 'evet arkada ki sen kendini tanitmiyacak misin?' Hocanın bu sorusuna yönelik hiç bir tepki vermedi sonra o soğuk sesi içimi titreten kalbimin daha hızlı atmasını sağlayan sesi duydum 'zamanla tanırsin hoca.' Tam da ona göre bir cevab di bu ne güzel adını ogrenicektim. 'Sadece adini soylesen de yeter' dedi hoca. Aynen ya sadece adı da yeter di. 'Ogrenmezsen bir şey olmaz hadi devam et işine.' Dedi niye bu kadar ters cevaplar veriyordu ki sadece adını sordu hoca ne yani soylesen incilerin mi dökülür  ahh. kafama birinin Vurmasıyla ne olduğunu anlamaya çalıştım Buğra sıranın bana geldiğini söyleyince kendimi tanıtmam gerektiğini anladım ayağa kalkıp başladım
  + Ben Ecrin Güneş. Babam bankacı annem de öğretmen hobilerim dans etmek gitar çalmak ve şarkı söylemek .dedim. tam yerime oturuyordum ki hoca nin dediği yle bir heyecan bastı.
- Bize bir şarkı söyleyebilir misin müzik ogretmenin senin sesinden çok bahsetti. Ahh daha yeni gelmiştin ve ilk konuştuğn hoca müzik hocası miydi evet benim sesimi çok güzel buluyordu kendisi hatta beni konservatuvar için bile hazirliyirdu ama insan içinde şarkı söylemeye bir türlü alisamamistim. Tabi bu kadar çok ısrar olunca heyecanlanmamak ta elde değil ki. Hoca ya gülümseyip tamam dedim. Özgürün ölümünden sonra sık sık söylediğim bir şarkı vardı yine o şarkıyı soylicek tim. Tüm gözler üzerimdeyken şarkıya başladım.
    Küçüğüm daha çok küçüğüm

ESİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin