ESİR

FARKLI

Yeni bölüm umarım beğenirsiniz iyi okumalar :)
Multimedia = Lame ve Emir
.
.
.
.
.
.
.
.
.
    Her insanin bir dönüm noktası olur ya galiba benim dönüm noktam da Mert Kılıç olucakdi. Şuan yaptığım kesinlikle bunu onaylıyordu.

   Şuan  yaptığımı Umut 'a Emir'e veya Bugra'ya söylesem "sen tam bir mal sın" derler ama elimde değildi bir şeyler beni ona doğru çekiyordu çekmesi de gerekiyordu zaten başka çarem de yoktu.

Yakalanma ihtimalimi bile hiç düşünmeden buraya kadar gelmiştim. Yakalanirsam beni öldürebilir belki de öldürmezdi kesin bir şey yok yani -umut kırıntıları- 

  Şehirden uzak bir çiftligin önünde durmuştu. Yıkık dökük bir yerdi geri mi dönsem acaba diye düşünmüyor değildim ama buraya kadar gelip dönersem bu merak duygusu beni öldürür dü. Taksiciye parasini verip onu gönderdim burada durursa dikkat çekebilir. Havalı pislik de arabadan inip çiftligin arkasına doğru yürümeye başladı peki ben arkasindan gidicek miyim ? Asla! Veya gidicem bir şey olmazdı belki. Yok ya gitmesem mi acaba?.....

Ben aklımda ki düşüncelerle savaşırken ayaklarım beni yönlendirmeye başlamıştı bile artık onun peşinden yavaş ve hayli sessiz bir şekilde yürümeye başladım.

Gökyüzü de sanki benim ölümü mü anlamış gibi kara bulutlarla kaplaniyordu ne kadar da sansliyim değil mi her an yagmur bile basliyabilir ve benim buradan dönmem suan imkansız.

Bir adım daha attığım da kolumdan çekilmesiyle korkudan bağırdım. Eliyle ağzimi kapatip beni kendine çekti çektikten sonrada yere doğru attı gerizekalı dengesiz önce çekip sonra atıyor dengesiz işte. Üzerime doğru gelmeye başladı ben de o geldikçe geriye doğru çektim kendimi bu bir kaç defa daha tekrar etti ama elime ve belime batan bir şeyle inlemem bir oldu arkama baktığımda telle re carptigimi anladım. Bu sayede Eğoist de yanıma gelmişti yanima diz cokup üzerini çıkarma ya başladı ne olduğunu anlayamdigim için Sorma gereği duydum ama gömleğini yırtıp elimi sarmaya başlamasıyla elimin kanadigini yeni fark ettim elim bu hale geldiyse sırtım ne haldedir üzerimde de ince bir atletimsi tişört giymiştim şansa bakar misiniz.

Elimi sardiktan sonra kolumu alıp sikmaya başladı. Daha sonra da ürkütücü sesiyle konuşmaya başladı. "Beni niye takip ediyorsun !?" Bunu bağırarak ve bastırarak söylemesi gerçekten çok ürkütücü ydu. Ben cevap vermeyince kolumu daha da sıktı. Bu şu demek oluyor du ki Hemen cevap ver. "Seni merak ettim" evet kimbilir neler anlicaktı şimdi. Ben bunu dedik ten sonra kolumu tutan eli biraz gevşedi ama hala sıkıyor du. "Niye ? Ah kimin adamısın sen sürtük sürekli peşimde sin, çabuk söyle yoksa ben soyletmesini bilirim  ha yalan söylersen de anlarım ugrastirma da beni dökül." Beni birisinin adami oldugumu düşünüyordu pek yanılmıyor aslında ama inkar edebilirim. "Şey ben seni merak ettim yalnız olduğunda bazen krizler geçiriyor muşsun o yüzden seni takip ettim kızdin mi?" Artık onun gözünde tam bir sürtük dum harika doğruyu söylersem beni öldürürdü ve bu işten hayli zararlı çıkardım.

Ben cevap verdikten sonra bir süre sustu ve bu süre içinde hava da iyice kara bulutlar yerini aldı yağmur cileselemeye başlamıştı suan ki tek dileğim şiddetli bir yağmur yagmamasiydi.

  "Sürtük olduğunu anlamıstim zaten. Seni bir daha peşimde görürsem öldürürüm beni düşünüyor ayaklarını da yemem ben siktir git şimdi." Süper yanlış anlaşılma. "Ben sürtük falan değilim pic herif!" Diye bagirmamla yanağıma yediğim tokat bir oldu. Ah bu canımı açitmistı ne islere girmiştim ben böyle. "Seni gebertirim orospu kiminle konustugunun farkına var!" Diye benden daha yüksek ve ürkütücü bir ses tonuyla konuştu pardon bağırdı öküz. "Bana sürtük muamelesi yapamazsın sadece bu gün okulda duyduklarım yüzünden seni merak ettim anladın mi beni, mesela bir arkadas gibi. Tabi sen bilemezsin  sürekli öldürmekle meşgul olduğun için arkadaş dost kardes nedir bilmezsin dimi anca  önüne geleni vur öldür  anca bu delisin sen tam bir deli anladın mi deli heceleyedebilirim babasını vuran bir de-li!" Bütün bunları üst üste söylediğim için hem bende şok etkisi olmuştu hemde onda ama onun bu şoktan çıkması pek kolay olamadı.  Titreme ye başlamıştı ve bu iyi bir şey olmasa gerek. "Mert ? " Diye seslendim ama beni duymuyordu sürekli bir şeyler sayikliyor du ama anlayamıyordum.

Bir anda yerden kalkdi ve beni kolumdan tutup suruklemeye başladı yıkık evin içine doğru sürüklüyor du beni ama hala sayikliyor du ne yaptığını bilmediği kesin di.

Evin içine girdiğimizde sadece karşıda olan bir yatak vardı beni yatağa doğru attı hemen ardından üzerime çıktı evet bir şeyler yapmalıydim çünkü hiç iyi yerlere gitmiyordu bu iş.

Benim Üzerimi de cikarinca çirpnmam onun için bir şey ifade etmiyordu. Etrafıma bakındim belki işime yarayacak bir şeyler olabilirdi ah işte süper yatağın biraz uzağında bir kol mesafesinde bira şişeleri vardı onlara uzanirsam kurtulabilirdim.

Üzerimden kalktığında kendine geldi zanettmistim ki elleri kemerine gidince pantolonu nu çıkaracağını anlamam çok uzun sürmedi ben de bu sırada hemen şişeler e uzanıp ondan tarafa zıplayıp bir kaç kere kafasına geçirdim ve dağ gibi çocuk yere düştü. Kafasida kanıyor du ne olucaktı ki başka ah ne yaptım ben.

  İçimi saran korku ve endişe beni maf ediyordu onun başına oturmuş öylece duruyordum benim Üzerimden çıkarıp attığı tişört u alıp kafasına bastırdı m işe yarayabilirdi kanama dururdu belki. Çok korkuyorum lütfen kalkmaliydi koyu kahvelerini benim kahvelerime kenetleyip kavga etmeliydik uyanmali uyanmak zorunda.

"Mert , Mert lütfen kalk, Mert ben çok korkuyorum lütfen , Allahım lütfen Mert kalak pislik herif kalk diyorum sana kalk!" Artık durmadan baģırıyordum. Telefonumu aradım ama bulamadım.

Bir anda boynum da yer alan eller le kendi mi yerde buldum. Kendinde değildi ve beni boģuyordu. Boynumda ki elleri gittikçe sıkılaşmıştı,cigerlerim yanıyor du nefes alamıyordum son bir kuvvetle onu itmeye çalıştım ama yerinden bile kipirdama di.

"M..er.t ya..pm.a ."  Sürekli sayikliyor du ve beni hala duymuyordu. Cigerlerim e giden hava artık gittikçe azalmıştı gözlerim agirlasiyirdu, o da anlamış olacak ki işim bitmişti. Ölüyorum. Cigerlerim e giden hava yoktu , elleri gevsiyordu. Belki de kendine geliyordu ama çok geçti ben babamla , kardeşimin yanına gidiyordum.

Aslında bu güzel bir şey ama annemi bu koca dünya da yalnız başına kalmasını hiç istemiyordum.

Ölümümün böyle olcagi ni hiç düşünmemiştim aslında ölümü hiç düşünmemiştim. İşte ne umuyordum ne buldum.

Mert'in elleri boğazımda ki baskıyı yok denilecek kadar gevşetmisti. Gözlerimi kapatmadan önce duyduğum sözlerle de kendine geldiğini anlamıstim. Ama geç kalmıştı. Ve galiba da krizi kendisi durduramamışti gelen seslerden bunu anlamıstim.

"Mert? Bana bak ben geldim."
"Lame?"

Ve bölüm sonu her şey karmaşık ilerde ki bölümlerde bir kaç sır ortaya çıkacak iyi okumalar.
Lame yi merak edenler?
Ecrin in amacını merak edenler?
Mert in krizlerin i merak edenler?
Herkes buradaysa yorum ve voteler hadi bakalım ;)

                      Ruhszkdn ;)