Uyandığımda Derin yanımda yoktu. Hemen ona bakmaya gittim. Ortalıkta görünmüyordu. İlhan amcamın yanına sonrada Deryanın yanına gittim. İkiside görmemiş. Amcamla aramaya çıktık. Yurdun yakınlarına baktık. Yoktu. Kaçmıştı. Yada kaçırılmıştı. Oda gitti. Kaldım tekbaşıma. Amcamla hemen polisi aradık. Çevredeki hastanelere baktık. Oralardada yoktu. Polis ve amcam aramaya gittiler. Beni götürmediler. Pamuk yengem beni ve Deryayı yanına aldı. Üçümüz bol bol dua ettik. "İnşallah Derinim canım sağ salim bulunur." Hava kararınca amcam ve polisler yurda döndüler. Bi haber yokmuş. Hala aranıyormuş.
"Korkma elbet bulunur." dedi Derya. Ama okadar Kolay değildi korkmamak. Hayat boyu birdaha yalnız kalamazdım. Napıcaktım şimdi ben. Tam camdan dışarı bakarken yerde Derinimin pofuduğunu gördüm. Pofuduk Derinin hiç bırakmadığı peluş hayvanı. Pofuduğun olduğu yol sahil yolunu gösteriyordu. Hemen koşarak sahile doğru ilerledim. Etrafıma bakarak cüzdanımdaki Derinin fotoğraflarını çevredeki insanlara gösterdim. Gören olmamış. Tam yurda geri dönerken arkamda ayak sesleri duydum. Ve hemen ardından bana yaklaştığını anlar anlamaz koşmaya başladım. Ama kaçamadım. Bir anda derin bir uykuya daldım. Uyandığımda yanımda Derinde vardı. İkimizde elimiz ayağımız bağlı bir şekilde oturuyorduk. Yanımızda kimse yoktu. Derin ağlıyordu. Etraf korkunçtu. Arkamda bağlı okan ellerimi çözmeye çalışırken bir adam geldi. Hemen doğruldum. Adam "sonunda uyandınız." dedi. Sesi tanıdık geliyordu. Arkama döndüğümde İsmail amcamız bana bakarak gülüyordu. Hemen ellerimizi çözdü ve bize sarıldı. Derin kaçırıldığı zaman İsmail amcamız ve yengemiz ona çok iyi bakmış. Amcama neden gelip ziyaret etmek yerine kaçırmayı tercih ettiğini sordum. Oda "İlhan amcanız kazadan beri sizin akrabalarımızdan kimseyle konuşmanıza izin vermiyordu. Nedenini bende bilmiyorum. Birazdan arıcam ve merak etmemesi gerektiğini söylicem." dedi. Hemen ardından amcamızı aradı. Duyduğuma göre buluşup birşeyler konuşacaklarmış. Acaba bizi de götürceklermi?
İsmail amcam bizi kafe gibi biryere götürdü. Biraz bekledikten sonra İlhan amcamız da geldi. Bizi yan masaya gönderdiler ve konuşmaya başladılar. Ben çok uzaklarında olmadığım için onları duyabiliyordum.
İlhan amcam"mademki çocukları görmek istiyorsun ozaman sanada gerçekleri anlatıyım. Kazadan İki sene önce ölen kardeşimize mafya gibi bir grup adam bela oldu. Ondan yüksek bir miktarda para istediler. Ama kardeşimiz o parayı denk getiremediği için veremedi. Polisede söyledi ama polis bu grubu bir türlü bulamadı. Kaza günü bu adamlar kardeşimizi arayıp sıkıştırmışlar. Kaza sırasında önlerine çıkan kamyonun o adamlar tarafından organize edildiğini düşünüyorum. Bu yüzden de çocuklarada bi zarar verirler diye onları yurda alıp herkesten uzaklaştırmayı düşündüm. Mademki artık sende öğrendin ozaman çocukları birlikte koruyalım."
İsmail amcam "Böyle düşünmen iyi olmuş. Bende sana yardımcı olacağım."
Nasıl yani annem ve babam o adamlar yüzündenmi öldüler? Peki ya neden bunlardan benim haberim yok? Neden bize aileme bunu yaptılar? O adamları bulup hepsini ödeticeğim. Paralarını verip onlara akıllarına bile getiremeyecekleri bir şey yapacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Her Çocuk Mutlu Olmak İster~
General FictionHer çocuk 18 yaşına gelene kadar anne ve babasıyla birlikte olmak ister. Derin ve Deniz de böyle istiyordu. Taki o kaza olana kadar. Anne ve babasını kaybedene kadar. Bu kitapta Deniz ve küçük kardeşi Derinin tek başlarına kalıp hayata tutunma serüv...