-4-

21K 151 2
                                    

Huzurla uyandım. Ona baktım. Çok tatlı uyuyordu.

-Seni seviyorum lanet adam, dedim ve gülümsedim.

-Lanet adam? Hiç olmuyor Melis. Çocuğumuza kötü örnek oluyorsun.

Elleri karnımdaydı ve hafifçe okşadı. Gözleri hala kapalıydı.

-Çocuğun da sana benzemesin de köpek, yine gülümsedim. Evet onu sinir etmek istiyordum.

-Melis.

Elleri aşağıya indi. Zaten üzerimizde hiçbir şey yoktu. Öylece yatmıştık. Vajinamı okşamaya başladı. Nefesim kesik kesik çıkıyordu. Bir parmağımı içime gönderdiğinde inlemiştim. Parmağı içimde git geller yapmaya başladı. İçimdeki şey genişledi. Muhtemelen iki parmağını daha sokmuştu. Canım acıdığı için acı bir inleme attım ortaya. Elim istemsizce penisini gitti ve ellerim yukarı aşağı gitti. Penisi kalçama değdiği anda onu durdurdum.

-Bu çocuğu düşürmeye hiç niyetim olmadığını sana söylemiştim, Bora. Karnımdaki masumun doğmasını, onu okşamayı, öpmeyi,beraber büyütmeyi çok istiyorum, Bora. Senden ve benden bir parça... Kulağına hoş gelmiyor mu?

-Aşkım ben bilseydim çocuklara bu kadar meraklı olduğunu, daha önceden 5 'iz doğurttururdum, dedi ve sinsice güldü. Ona döndüm ve omzuna yavaşça bir yumruk attım.

-Terbiyesiz!

Yataktan kalktım ve üstümü giyindim. Bora da işe gitmek için giyindi. Dudaklarıma bir öpücük kondurdu. Kapıyı kapatıp gitti. Aradan on dakika geçti. Telefon çalıyordu. Telefona doğru gittim ve açtım.

"Buyrun"
"Bora? O nerede? "
" Siz de kimsiniz hanımefendi?"
"Sevgilisii"
" Ne sevgilisi! Ben onun karısıyım"
"Ama bana bi ilişkisi olmadığını söylemişti. Bir saniye. Siz şu evdeki kadın mısınız? Hizmetçi zannetmiştim. "
" Hizmetçi mi??!!! "
" Hey bir dakika? O zaman Bora beni terk mi etti?Hanımefendi eşinizden utanmalısınız! O BENİM İLKİM OLDU.

Bora

Çok yoğun bir gündü. Bir firma sahibi olmak kolay değildir. Yavaşça eve girdim. Mutfağa doğru yarı baygın yürürken...
Hayır!
Melis yerde yatıyordu. Yerde kan vardı . Tanrım! Bebeğimiz... Onun doğmasını çok istiyordu.. Ancak Melis tehlikedeydi. Hızla onu kucağıma aldım ve doktora götürdüm. Ah! Neden durduk yere böyle olmuştu ki. Orada masumca yatıyordu. Durumunun iyi olması için saatlerce dua ettim. Doktor dışarı çıktı. Benim konuşmama izin vermeden

-Size onun piskolojik bir baskı görmemesi gerektiğini söylemiştim Bora Bey! Şuan bebek, Melis hanım için büyük bir risk taşıyor. Kürtaj yapmalıyız.

Ama ben hiçbirşey yapmamıştım ki...

-Kürtaj mı? Ne zaman?

-En kısa zamanda yapılmalı. Şuanki aşırı acil bir durum değil, ancak bu olmayacağı anlamına gelmez. Eşiniz şuan uyanık. İsterseniz bakabilirsiniz.

Hızla yanına koştum. Ne olmuştu bu kadına durduk yere?

-Sevgilim? Neyin var? İyi misin? N'oldu sana?

Gözlerinden yaşlar süzüldü. Ama neden?

-Başkalarının da ilki ha? Nasıl bir duygu? Üstelik bir hizmetçiymişim.. Aslında doğru. Senin için çalışan bir hizmetinden başkası olamam ben...

-Neden bahsediyorsun Melis?

-Gözlerimin önünde seviştiğin kadın aradı. Bora sevgilim beni terketti dedi. Üstelik de ilkin olduğunu söyledi. Beni de hizmetçi zannetmiş. Çünkü ona bir ilişkin olmadığını söylemişsin...

Sesi fısıltı halinde çıkıyordu. O kadını bulsam kesebilirdim. Ancak lanet girsin Hatırlamıyorum! Hiçbir şey söyleyemedim.

-Ama bebeğim senin gibi olmayacak, biliyorum. O beni çok sevecek. Onu senden ayrı büyüteceğim. Senin bana yaptıklarını görmesini istemiyorum. Benim kızım seni görmemeli.

Eli ile karnını okşuyordu, bir yandan da ağlıyordu. Peki ben ona nasıl söyleyecektim?

-Şey, canım karım, korkarım, kürtaj yapmak zorundayız... Bebek sana zarar veriyor.

Öylece bakakaldı. Eli hala karnındaydı.

Melis

Bu şakaydı değil mi? Benim bebeğim bana zarar veremezdi. O benim parçamdı. O beni çok sevecekti hani? Bu hayalim de mi yalan olmuştu.

-Nasıl olur? Benim bebeğim bana zarar veremez. Yapamaz o, o küçücük daha. O benim minik bebeğim. O benim küçücük yavrum ben daha onu büyütmedim ki. Nasıl zarar versin? O minicik bedeniyle zarar veremez ki o bana..O daha minicik. Ben onu büyüteceğim. Ama o zaman da bana zarar vermeyecek o, o beni çok sevecek. O, O BENİM YAVRUM, O BENİM PARÇAM, O BENİM MİNİK BEBEĞİM, O BANA ZARAR VERMEZ. Bebeğim? Sen beni seviyorsun değil mi? Korkma bebeğim,korkma yavrum  sana zarar vermelerine izin vermeyeceğim. Siz yalan söylüyorsunuz! Benim yavrum doğmasın istiyorsunuz. Ona bişey olamaz. Hem insan sevdiğine zarar vermez ki? Bir dakika. Pislik! Yavruma da genini bulaştırdın işte. Sana benzedi işte. O da zarar mı verecek bana? O da mı sevmiyor beni? Hayır!

Sadece ağlıyordum. Sadece.

-Bebeğime bir şey olmasına izin vermeyeceğim. O bebek doğacak. Duydun mu beni? Bana bir şey olsa ne olacak ki? Tanrı benim mutlu olmamı istemiyor. Ailem kazada öldü. Senin gibi bir kocam var. Bir çocuk bile büyütemeyen hiçin tekiyim ben. Ancak çocuğumun böyle olmasına izin veremem. Onun doğmasını istiyorum Bora.. O doğacak.

Sesim sonlara doğru fısıltı halinde çıkmıştı.

- Melis saçmalama. Bak eğer sana bir şey olursa ben yaşayamam. Çocuğumuz kimsesiz mi kalsın Melis? Bak hem daha çok çocuğumuz olabilir.. Sen yeter ki iste.. N'olur bana bu acıyı yaşatma Melis...

O da ağlıyordu. İçimden
"Neden sana acı çektirmiyeyim? sen bana acı yaşatıyorsun ya. Sen insansın da ben orospu çocuğu muyum?"diye geveledim. Ama diğer yanım
"Onu hala seviyorsun gerizekalı " diyordu. Neden seviyordum ki?
Çaresizce fısıldadım
-Beni yalnız bırak...

Arkadaşlar yeni bölüm için çok kısa, yani birkaç beğeni almak amacıyla bir mola vermeyi düşünüyorum. Henüz sadece düşünüyorum. Çünkü bu hikayeyi yazmak çok hoşuma gidiyor ve bu hikaye gerçekten içime çok sindi. (Dışıma da barbie demeyin içinizden nolur djndjdjd) Rica ediyorum hikayeyi okuyorsanız beğenin. Çünkü iki beğeni bile benim için büyük bir şey. Sonuçta iki insan yani. Neyse işte öyle. Öptüümm

Sen Benimsin +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin