Bora
O çocuk alınmalıydı. Tamam, ben de doğmasını istiyordum. Melis kadar olmasa da istiyordum. Şu kadının lanet inadı beni deli ediyordu. " Benim parçam, benim parçam". Hah! Nah senin parçan. Sen sadece taşımayı yapıyorsun o benim parçam! Şuan sinirliyim ve ne dediğimi bilmiyordum evet. Aslında düşündüğüm şeyler beni daha batırdığını sonradan farkettim. Bence kadınlar kesinlikle direk cennete gitmeliydi. Sürekli canları yanıyordu ve onlar bunu sürekli iyi bir şeye çevirebiliyorlardı. İlişkiye girdiklerinde canları yanıyor, zevk diyorlar. Hamile kaldıklarında canları yanıyor, içimde bir bebek var diye seviniyorlar. Bir de regl meselesi var. Tanrım bence berbat bir şey olmasına rağmen kadınlar buna kirli kanın atılması, aslında güzel bir şey diyorlar. Kadınlar gerçekten mucizevi varlıklar. Evet erkeklerin de zor yanları var. Bir erkek olarak bunu gayet iyi biliyorum. Ama yinede bir erkek olmama rağmen kadınlar, gerçekten mucizevi. Şimdi... Ben Melis ile ne yapacağım? Asla o çocuğu aldırmazdı. Evet. Peki ben ne yapmalıyım? En iyisi Melis bunu anlamadan yapmaktı. Ama bu boru değildi bu içinden bir can gidecekti. Ancak bu çocuk gitmeliydi. Melis için iyi olan buydu. Ancak benim de içim gidiyordu. Hem onun hem bebeğimiz için herşeyimi verebilirdim. Ama o bebek belki de doğmasa daha iyi olacaktı.
Melis
Asla ama asla onu benden alamazlar. Benim yavrum bana zarar veriyor ha? Buna inanamam ben. Onlar sadece benim üzülmemi istiyorlar işte o kadar. Benim minik bebeğim bana zarar vermez bir kere. Hah beceriksizin tekidir benim miniğim. Ne de olsa babasının hücresi değil mi? Karnımı okşuyordum.
-Korkma bebeğim. Ben yaşadığım sürece sana kimse zarar veremez. Yalan söylüyorlar bebeğim biliyorum. Kanmayacağım onlara. Sen bana zarar vermezsin yavrum biliyorum. Baban bile kendi parçasını yok etmek istiyor. Ama seni yok edemezler bebeğim. Buna izin vermeyeceğim minik yavrum. Seni seviyorum bebeğim.. Seni çok seviyorum.
Bora
Hastanede bekliyordum. Melis yeniden muayene oluyordu. Eğer acil bir durum varsa kürtaj hemen gerçekleşecekti. Son günlerim zaten hep doktor beklemekle geçmişti. Doktor sonunda çıktı.-Bayım, şunu söylemeliyim. Çok esrarengiz bir eşiniz var. Kurtuldu bayım. Çocuğunuz kurtuldu. Nasıl oldu bilmiyoruz. Ama bu gerçekten "sihirli".
Şaka mıydı bu? Hemen yüzüme şapşal bir gülümseme yerleştirdim ve bir kahkaha attım. Bebeğim kurtulmuştu! Ve tabiiki daha önemlisi Melis kurtulmuştu.
-Yanına gidebilir miyim?
-Tabii,buyrun
Sevinçten ağlayarak yanına gittim. Sanırım ilk defa sevinçten ağlıyordum.
-Melis. Melis'im! Kurtuldu Melis! Bebeğim kurtuldu!
Melis
Gözümden yaşlar süzüldü. Bebeğim kurtulmuştu. Zaten bana zarar vermeyeceğini biliyordum. Benim kızım bana zarar vermezdi. O benim minik bebeğimdi, bana nasıl zarar versin ki? Sevinçle karnımı okşadım. Bebeğim karnıma bir tekme attı. Bu yaşadığının ve hala iyi olduğunun kanıtıydı.
- Tekme attı, dedim ve sevinçten hem gülmeye hem de ağlamaya başladım. Bora yine o seksi gülümsemesini takınmıştı. Onu neden sevdiğimi bir kez daha hatırladım. O benim minik babacığım. Karnımda bir tekme daha hissettim.
-Korkma bebeğim. Sana zarar gelmesine izin vermem. Miniğim benim. Seni çok seviyorum.
-Hey? Kendimi yalnız hissettim. O bebeği ben yaptım yani Melis beni sevmek yok mu?
Bana doğru yaklaştı. Dudaklarını tutkulu bir şekilde öptüm ve burnunu sıktım.
-Seni de çok seviyorum Bora Yıldırım.
-Ben de seni Melis Özsoy.
***
8 Ay Sonra
-Bora-Efendim sevgilim
-Kızımızın adını hala koymadık hatırlarsan.
-Bence Dila olmalı sevgilim.
- Ama bence Buse daha güzel aşkım.
-Bence ikisi de olabilir. Buse Dila. Bence hoş. Ne dersin?
- Ama sevgilim bunu konuşmuştuk. Ben tek isim istiyorum.
-Buldum! Bence Melek olmalı. Melek gibi bir kız o. Nasıl kurtulduğunu hatırlıyor musun?
-Sence unutmuş olabilir miyim sevgilim?
On dakikadır boş boş televizyona bakıyordum. Bir anda irkildim. Altıma baktım
Suyum geliyordu. Tanrım! Sandım da başlamıştı. Acıyla inledim.-Bora! Hastaneye Bora çabuk suyum geldi!
-Ne? Nasıl? Helikopter nerde? Hadi denize! Şey! Noluyo! Kimim ben?!
Normalde olsa gülerdim ancak doğum sancısı çok kuvvetlidir herkesin bildiği üzere. Beni hemen kucakladı ve doğruca hastaneye götürdü. Bora da yanımda geldi. Elimi tuttu. Canım artık çok fazla yanmaya başladı. Ikındım. Normal doğum çok zordu. İnsanın canı çok yanıyordu. Hızla Bora nın elini sıktım. Acıyla bir çığlık attım. Bir saniye? Bebeğimin başı. Görünüyordu! Ancak hala acı bitmemişti. Bir süre sonra bebeğimin ayakları da vücudumdan çıktı. Onu kucağıma verdiler. Huzur kokuyordu. Bora da yanıma geldi. Bu anlatılamaz bir duyguydu. Dokuz aylık bir süreçten elimde sağlıklı güzel mi güzel kızım çıkmıştı. Alnını öptüm. Bir süre sonra ağlaması dindi. Uyumaya başladı.
- Seni çok seviyorum Meleğim... Seni çok seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Benimsin +18
RomanceSen, farklısın. Sen benimsin. Senin her zerren benim, sevgilim. Senin her zerreni hissetmek benim sorumluluğum, bana hediye edilen bi olay. Ben seni istiyorum, Bora Yıldırım. Ama sen de beni iste, benden başkasına ihtiyaç duyma istiyorum. Ben sade...