Korktum kii!

177 20 6
                                    

Multimedyada Banu
Aradan 13 dakika geçmişti. Gıcık karı Banu. Hâla beni izliyordu. Ağzının oynadığını görebiliyordum fakat ses yoktu. Daha sonra kulağımda kulaklık olduğunu hatırladım. Hemen kulaklığımı çıkarıp ayağa kalktım. Banu hoca bana sevgi gösterisi yapıyordu. "Eylül'cüüm, canım kızım, yine o güzel resimlerden mi yapıyorsun yoksa sen?" Gıcık şey Banu'dan bunları duymak... Yanlış kişiye söylüyodur bu ya. Ama yok. Eylül diyor. Bende "efendim" diyerek cevapladım. "Canım kızım. Nasılsın baban nasıl?" Niyeti anlaşılmıştı. Babamın ne kadar varlıklı olduğunu duymuştu. "İyiyim Banu'cum ama şu son yaptığın quizden düşük not aldığıma çok üzülüyorum." Eee madem iyi davranıyordu yararlanmak da hakkımdır. "Ay kızım üzülme sen ben sana bi quiz daha yaparım." Diyip bana göz kırptı. Böylece gıcık şey Banu'nun ne bok olduğunu anlamıştım. Yırtık karı kendini çok havalı güzel birşey sanıyordu. Banu... Banu kendini beğenmiş biriydi. Bu okula 2 yıl önce gelmişti. İlk dersime girdiğinde çok beğendim Banu'yu. Ama okulda biraz kaldıktan sonra çok değişti. Okuldan bir öğretmen koca buldu. Bulduğu koca ise Almanca öğretmeni ve aynı zamanda müdür yardımcısıydı. Zaten müdür yardımcısı bir kocası olmasaydı götü eyfel kulesinde olmazdı. Banu hocanın yalakalık dolu bir dersinden sonra geometri, kimya ve matematik derslerini işleyerek okuldan çıkmıştık. Ben Bartu'yu unutmuştum. Ki Bartu beni dürtene kadar. Her okul çıkışında yaptığım gibi bir parka gidiyordum. Eğer aç olursam da simit ile çay alıp Boğaza karşı otururuyordum. İstanbul'da yaşamanın keyfini sürüyordum. Bazen denizi izleyerek düşüncelerime dalardım, bazen de kitap okurdum. Sakin bir ortamda kim kitap okumak istemez ki? Bugünü de öyle basit geçecek bir gün olarak tahmin ediyordum. Bugün çok acıkmıştım. Yine simit ve çayımı alıp herzamanki masama geçtim. Yiyeceklerim bittiği zaman kitabımı çıkardım ve okumaya başladım. Bir süre sonra sırtımda bir el hissettim. Kafamı döndürmemle Bartu'yu görmem an meselesiydi. "Canıım" diyerek sarıldım. O kadar güzel kokuyordu ki, bu kokusunu ömür boyu içime çekebilirdim. "Çatlak, burda uyunur mu?" Diyerek cevapladı. Uyumuşmuydum ben? "Seen. Sen geldiğinde uyuyor muydum yani ben?" Diye homurdandım. "Evet uyuyordun." Alaycı bir şekilde konuşuyordu. Ve en nefret ettiğim şeydi bu benim. "Hadi yaa." Diyerek söylendim. Daha sonra "alınma ve kızma bana canııım. Ben senle alay eder miyim hiç?"
"Tabi canım sen kim alay kim?"
"Tabii."
Daha sonra masadan kitabımı aldım ve oturduk. Bartu'yla konuşmayı çok seviyordum. Ve başlamıştık konuşmaya.
Bartu; -Bir kaç tavsiye ister misin?
Eylül;  -Tabiki isterim.
Bartu; -Beni yanlış anlamayacaksan başlıyorum.
Eylül; -Tabiki sen benim herşeyimsin ben sana kızmam kii. İstesem de kızamam be. .s
Bartu; -Eylül. Artık hayatında birinin olmasını istiyorum. Yanii. İnsanın hayatında bi yoldaşı olmalı. En azından bir kaç deneyimin olsun. Benimde yok. Ama birkaç tane oldu ve deneyimim var.
Bartu'nun suratına boş boş bakıyordum. Ne diyeceğimi bilemiyordum.
Eylül; -Bilmiyorum Bartu. Yalnızlık benim için en güzel şey. Ama karşıma ne geleceğini bilemem. Kaderimde ne varsa o!..
----------------------------------------
ARKADAŞLAR BU BÖLÜM PEK İÇİME SİNMEDİ. ÖYLE Bİ BİTİRMİŞİM Kİ NASIL DEVAM ETTİRECEĞİMİ BİLEMEDİM. KUSURA BAKMAYIN. ÖBÜR BÖLÜMDE TELAFİ EDECEĞİM İNŞALLAH. BU BÖLÜMÜ MYSTERİAUS'A İTHAF EDİYORUM. BİRAZ CAHİLİM DE NASIL YAPACAĞIMI BULAMADIM. KUSURA BAKMAYIN. Bİ GÜN ONU DA ÖĞRENECEĞİM. :D
İnstagram Hesabımı Takip Edermisiniz:)=Doyacikkkk

BOŞLUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin