6.BÖLÜM : MAX

101 15 1
                                    

"Denizin ortasındayız,bende ailemi özledim dostum , belki bidaha onları hiç göremeyeceğiz. Ejder adasına yaklaşamadan bile yanıp küle döneceğiz" . Renly , Caity e yaklaşarak "askerlerin bayağı bir umutlu leydim". "öleceklerini sanıyorlar demi "dedi Caity. Renly "çünkü ölecekler" diye karşılık verdi. Ejder adasının yanından bile sağ geçen olmamıştı bugüne kadar. Caity ve yirmi adamı ölüme yelken açmıştı. Adamların hiç biride gelmek istememişti. Sadece Renly gönüllü olmuştu. Caity her zaman dediği kelimeleri tekrar etti. "bende kral kanı var ejderler krallara hizmet eder yani hiçbirimize bir şey olmayacak,geri dönecek ve ailelerinizi kucaklayacaksınız".

Max , Watson un tepesine binmiş onu boğmaya çalışıyordu. Steph havada dönerek süzüldü ve Max i göğsünden kavrayıp ileri doğru fırlattı. Max yerde taklalar atarak tekrar döndü ve Stephin karnına zıplayarak onu yere yatırdı. Kral JR atından inerek Max in karnına tekme attı, Max yarı kurt yarı insan halde geriye atıldı. Watson , Max in sırtına atlayarak boğazını eliyle kavradı. Steph , Max in bacağından çekerek onu yere düşürdü. Kral kılıcını Max in boğazına dayadı. Max insan haline dönüşmeye başladı, hızlıca ve sesli bir şekilde nefes alıp vermeye başladı. Nefesindeki buhar o an orada olan tek sıcak şeydi. Kral kılıcını daha sert bir şekilde bastırıp "niye saldırdın ? bizi mi izliyorsun? ". Max i hafifçe bırakıp ağaca yaslanmasını beklediler. Max sırtını ağaca verdi. "öncelikle biraz su verin" diyerek sırıttı. Kral kılıcını göstererek "kral benim emirleri ben veririm. Sana bir soru sordum ve cevabını almazsam cesedinden akan kanları temizlemek için koca bir temizlikçi ordusu görevlendirmem gerek". Max tekrar sırıttı "insanlara karşı içimde büyük bir öfke var ve sizde insansınız kral olman falan umrumda değil sizin o boğazınıza pençelerimi geçirip kanlar akarken ki gözlerinizdeki bakışı görmek istiyorum,nedeni bu". Kral diz çöktü ve "neden insanları sevmiyorsun ?" Max in yüzündeki gülümseme bir anda kayboldu ve hüzünlü gözlerle krala baktı. " daha 5 yaşındaydım. Annem bir insan babam ise kurtadam dı. Ormanda ufak bir evimiz vardı. Babam bir sabah yanıma geldi,artık büyüdüğümü söyledi ve o gün beni avlanmaya götürecekti. Evden çok uzaklaşmadan ormanda geyik falan avlıyorduk. Yere yatmış geyiğe bakıyordum ,orada ona saldıracak ve boğazına yapışacaktım. Ama orman annemin çığlığı ile yankılandı. Geyik bile sesden ürküp kaçmıştı. Babamın burda kal Max diyerek koştuğunu gördüm. Hızlı adımlarla yanlarına gittim ve bir ağacın arkasına saklanıp onları izlemeye başladım. Beş insan anneme saldırmıştı. Babam birinin baltasını alıp dizine sapladı adam acı içinde bağırırken başka bir adam babamın sırtına baltasını sapladı, babam yere yığıldı ve orada öldü. Geriye kalan dört adam anneme gözlerimin önünde tecavüz edip onun boğazını kestiler. Evi de ateşe verip uzaklaştılar. Aileme yaklaştım kanlar içinde yatıyorlardı. Elimden hiç bir şey gelmedi. O günden beri yanlızım ilk bir kaç sene benim için çok zordu. Ama büyüdükçe güçlendikçe işler kolaylaştı. O günden beri gördüğüm her avcıyı öldürdüm." Kral , Max in elindeki ipleri keserek ona bir bakış atarak arkasına döndü. Steph hemen doğruldu "kralım bunu yapmayın nefret dolu ilk fırsatta sizi öldürür" dedi. "ilk fırsatı verdim işte ve beni öldürmedi.Ben bu çocuğun gözlerinde umut gördüm Steph". "Max yolculuğumuzda bize eşlik edecek".

ALTIN ÇAĞWhere stories live. Discover now