ventitré

624 64 74
                                    

geçen bölümde kaldığımız kısımın devamı olduğu için ne çok arayı açmak ne de bölümü çok uzatmak istedim açıkçası, olaylar yarım kalınca sinirleniyorum emfkkmrgkm

*******************

20 Haziran 2023

Aden Aslanova'dan

Sonunda nerede olduğumu algılayabildiğimde, gördüğüm kabusun zihnimde yarattığı buhran biraz olsun aralandığında bu sefer bedenimin varlığı huzursuzluğunu belli etmeye kararlıydı. Kollarını etrafıma sarmış beni sakinleştirmeye çalışan adamı ittim, koşar adımlarla banyoya attım kendimi. Midem ağzımdaydı, alışverişten döndükten sonra hiçbir şey yemediğimi unutmuştum Alper ile yaşadıklarımın stresinden. Ama bir süredir öğün saatlerine kadar belirli bir şekilde beslenmeye alışmış midem unutmamıştı, bir boşluğun etrafında kasılıyordu.

Klozete eğilip bulantımdan vücuduma istediğini vererek kurtulmaya çalışsam da öğürmek dışında bir tepki veremiyor gibiydim. Gözlerime dolan yaşları, genzime doğru yükselen asidik tadı dudağımı ısırarak bastırmaya çalıştım. Kusamayacaktım. Ben zaten kusmaktan nefret ederdim.

"Sen bir şey yedin mi bu akşam?"

Ben alnımı soğuk banyo fayansına dayamış bulantımı bastırmaya çalışırken Alper'in varlığını boncuk boncuk terleyen alnımda dolaşan eliyle tekrar hatırladım. Rezil oluyordum. Bilmem kaçıncı kez. Beni tanımadan önce kafasında kurduğu halimden ne kadar uzaktaydım acaba, ne kadar daha çaresiz ve aciz?

"Unuttum. Uyumuştum. Özür dilerim." Sesim zihnimdeki düşünceleri desteklercesine kırık çıktığında dudaklarımı birbirine bastırıp gözlerimi yumdum, bir süre bana bakmasa olmaz mıydı? Özrümü önemsemedi, alnımdaki eli kollarımın altına dolanıp beni kaldırdığında direnmedim. Lavaboya bir iki adım atıp yüzümü ıslatmasına izin verdim. Soğuk iyi geliyordu. Bulantım dağılıyordu. Ama gözlerimin arkasından rüyamdaki kadın gitmiyordu.

"Alper İlkin otelde mi?" Gözlerimi açtığımda aynadaki kadına bakmak istemedim. Uykusuz yüzüm, çıplaklığım incelemek istediğim şeyler değildi. Hala ellerimi yıkarken aynaya bakmamaya çalışıyordum ben günlük hayatımda, gözüm biraz fazla takılsa elim üzerimdekini sıyırıp bedenimi incelemek istiyordu biliyordum. Alper yandan bir havlu uzattırken "Hayır. Bu akşam çekti gitti. Biraz benim yüzümden." diye yanıt verdiğinde düşüncelerimin dağılmasına sevinecek haldeydim neredeyse söylediği şeye rağmen.

"Neden?"

Sıkıntıyla bir nefes aldı. "Baş başa yemek yemek istedi çünkü. Ben yalnız kalmak istemedim, ne diyeceğimi bilmiyordum. Daha çok beklentiye sokmak da istemiyordum. O da anladı sanırım sonunda."

Havluyu usulca kenara bıraktım. Onun da benim kadar çıplak olduğunu yeni fark ediyordum sanki. Uykusuzdu benim gibi, endişeliydi yüzü. Belki de az önce şahit olduklarından. Ama benim kafam başka bir yere gitmişti. "Seviştiniz mi hiç? Burada." Açıkça sordum, o da bana sormuştu. Alper benden bir şey saklamaz, diye telkin ettim kendimi. Beyninin uydurduğu o senaryoları silip atacaksın, mecbursun.

"Öpüşmedik bile Aden. Ne kurdun kafanda bilmiyorum. Kafamda bir başkası varken bir kadına haksızlık edecek bir adam değilim ben."

Karşımdaki adam; bu uykusuz, gergin ve benimle ne yapacağını, ne olacağını hala bilememenin huysuzluğunu taşıyan adam babamın neler yaptığını bilmiyordu. Biliyor da bilmiyordu yani, magazini elbette takip etmişti çocukluğunda popüler olan bir futbolcu hakkında. Ben de hiç detay vermemiştim, açmak istememiştim konuyu. Yalnızca mesafeli olduğumuzu biliyordu. Ama bir şekilde sorduğum sorunun kaynağını biliyordu, onu neyle itham ettiğimi anlıyordu sanki. Ben o değilim, diyordu bana. Ben de ona durmadan bir karakter yazıyordum kafamdaki hikayede, durduramıyordum sanki kendimi. Ellerim lavabonun kenarını kavrarken neredeyse utanarak buruşturdum yüzümü.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 05 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

escapism  // barış alper yılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin