NAZLIDAN...
Uyandım.Mertoğlu sarayına geleli 3 hafta olmuştu.Kot şortumu giydim.Üzerime beyaz salaş bir tişört geçirdim.Yavaşça Selin'in odasına girdim.Hala uyuyordu.Odama gidip yatağıma uzandım ve kendi kendime şarkı söyledim.O sırada hemen yan odada kalan Savaş ipek pijamalarıyla gözünü ovuşturarak geldi ve:
-Sabah sabah neden şarkı söylüyorsun,uyuyorduk şurada.
Hemen ayağa kalktım ve:
-Allah Allah,sende erken uyanıver.
Savaş dil çıkararak:
-Saati görmek ister misin?
Hemen telefonumdan saate baktığımda saatin daha 06:30 olduğunu gördüm:
-Ya,ben çok özür dilerim.
Savaş beni susturdu:
-Tamam tamam,dedi ve yatmaya gitti.
Kapıyı kitledim ve üstüme beyaz kısa kollu tişört giydim.Altıma kısa,siyah üstünde beyaz çizgiler olan eşofmanımı giydim ve topladığım yatağı tekrar bozarak yatağa geri yattım.Sağa döndüm,sola döndüm yine de uyuyamadım.Kalktım ve üstüme beyaz salaş tişörtümü ve kot şortumu yine giyip yavaşça aşağı indim.Selin uyanmıştı ve şenzloğa uzanmış güneş kremi sürüyordu.Hemen yukarı çıkıp bikinimi ve bikini altımı giydim dayanamadım ve havuza atladım.Selin:
-Hey,arıza ikizim.Sen yüzmeyi de mi bilirdin?
Ben havuzda yüzmeyip sadece yürürken:
-Eğer bana dikkatle bakarsan yüzüp yüzmediği mi anlarsın canım.
Selin eğilip bana baktı ve:
-Bu da yüzmek mi canişim?
Hemen havuza atladı ve havuzda balık gibi süzüldü.Ben ona şaşkınlıkla bakarken:
-Sana bunu söylemeyi hiç istemiyorum ama banada öğret.
Selin kenara hızla giderek:
-Peki öğreticem.Salı ve Perşembe Günleri.Her geldiğinde o geceler senin yatağında yatacağım.
Ben sinirle havuzdan çıkarak:
-Oldu!Rüyanda görürsün.
Hemen kurulandım ve üstüme kıyafetlerimi giydim.Duş aldım ve üstüme beyaz spor bir elbise giydim ve ayağıma beyaz babetlerimi giydim.Saçımı tepeden topladım ve Üsküdar'a gittim.Sokakta bir yerden çay ve açma alıp denize karşı bir banka oturup kahvaltımı yaptım.Saray da ki kahvaltı saatinde annem aradı:
-Kızım,neredesin?
-Annecim ben bugün bir değişiklik yaptım.
-Onu anlıyorum,ama bu değişikliği nerede yaptın acaba?
-Üsküdar'da.
-Bak kızım,ben bu duruma sıcak bakarım,tamam kızım genç,gezsin tozsun ama Rana Hanım hiç sıcak bakmadı.Sana bir ceza verdi.Ceza da şu ki,1 hafta evde kahvaltı yapamayacaksın.
-Ne!O kim de bana bu cezayı veriyor?Haluk kişisi ne dedi?
-Tabii ki ablasına yalvardı,yakardı kararı değişsin diye.Ama kadının inadı inat.
-Anne bak ben oraya geliyorum o Rana cadısıyla birde baş başa konuşmak istiyorum.Nokta!
Telefonu kapattım.Bir taksiye atlayıp eve gittim.Rana hanım bahçede kahve içiyordu.Yanına oturup:
-Rana Hanım!Konuşabilir miyiz?
Rana Hanım kahvesini masaya koyarak:
-Konuşalım,konuşalım.Ne vardı?
