Okul sonrası kendimi yine çeşit çeşit bitki dolu bahçeme atmıştım. En sevdiğim bitkinin yanına oturmuş ders çalışıyordum. Çiçekler sanki beni rahatlatıyor ve huzur veriyordu. Her gün düzenli olarak burada ders çalışır,günümün yarısını burada geçiririm. Şu an küçüklükten beri en sevdığim derslerden biri olan matematiğe çalışıyorum. Önümde iki dakikamı almayacak polinom soruları ile bakışmaktan bıkıp telefonumu çıkarıp müzik dinlemeye başladım aynı zamanda okumaktan hiç bıkmadığım kitabımı çıkarıp okumaya başladım. O sırada gelen sesle kitaptan kafami kaldırdım ve karşımda duran kesiyi görünce çığlık atmamak için içimde savaş verdim diyebilirim. Kedi beni görünce fazla beklemedi zaten hemen kaçtı. Ben de bu olayın tekrarlanmasını göze alamayacağım için hemen çantamı topladım ve sarmaşığıma veda edip eve doğru ilerlemeye başladım. Yolda bahçede gördüğüm kediyi görünce çığlık atıp geri geri koşmaya başladım. Arkamı dönemezdim çünkü o yaratığın beni takip edip etmediğini görmem gerekiyordu. Arka arka koşarken sırtımın bir şeye çarptığını hissettiğimde içimden şansıma küfürler ediyordum. Yol bitmişti ve arkamda kocaman bi duvar vardı. Ve kedi şaşkınlıkla bana bakıyordu. Tam olarak gördüğüm yerde duruyordu milim dahi kıpırdamamıştı yani boşuna koşmuştum. Kedinin gitmesini beklemek amacıyla bahçenin yanında olduğumu gördüm ve içeride biri vardı. Hayır, o benim sarmaşığımla konuşuyordu! İçeri girdiğimde gözlerini çevirip bana baktı. Ve 'Sarmaşık görünce aklıma hemen aşk kelimesi düşer.' dedi. Kaşlarımı çatmış dediği şeyi anlamaya çalışıyordum. Sonunda ağzımı açabildiğimde kızmek yerine 'Neden?' dediğime şaşırmıştım. Gülümsedi hafif kirli sakalının altındaki gamzesi varlığını belli etmek ister gibi yay şeklini almıştı. ' Aşk'ın kelime anlamının sarmaşık olduğunu duymadığını söyleme!' dedi. Hayır, duymamıştım. Kafamı dikip 'Saçma konularda bilgiler edinmiyorum.' dediğimde tepkime şaşırmıştı ama ardindan 'Bundan sonra her sarmaşık gördüğünde hatırlayacağın bilgiye saçma deme istersen.' dedi ve ardından bahçeden çıktı. Evet dediği şeyin şokunu atlatıp dışarı çıktığımda onun sokak lambasinın orada karsıya geçtiğini gördüm. Evet yine son sözü söylemek için geç kalmıştım. Ne zaman insanlarla laf dalaşına girsem son sözümü söyleyemeden ortamdan uzaklaşmış olurlardı. Kimi son sözü söyleyip çekip gider, kimi ise önceki söylediklerim yüzünden ağlayarak ya da sinirle ortamı terkederlerdi. Sanırım daha yeni ilk durumu yaşamıştım ve bu durum beni fazlasıyla rahatsız etmişti. Eve geldiğimde hava kararmak üzereydi ve ben annemle babama ne açıklama yapacağımı hala bulamamıştım. İçimden okuduğum türlü dualar eşliğinde zile bastığımda kapıyı güler yüzüyle annem açınca beklediğim ifadenin bu olmadığını farketmem uzun sürmedi. 'Hadi kızım hemen elini yıkayıp gel sofra hazır diyerek içeri gecti. İçeri girip elimi yıkadıktan sonra babam kardeşim ve annemin yanina gidip sofraya oturdum. Ablam okula akşam gittiği için hafta içleri akşam yemeklerinde bize katılmazdı. Yemek yemeye başladığimızda babam 'Kızım bugün biraz geç kalmadın mı ?' evde değişen bir şey olmadığını anladım. Yolda olanlari karşılaştığım çocuk kısmını geçerek anlattim. Annem ve babam benim korkularımı abartılı buluyor ve her korktuğumda korkmamamı ve sakin kalmamı sıkıca tembihliyorlardı. Sofrayı toplayıp bulaşığı yıkadıktan sonra odama geçtiğimde kardeşimden arkamdan gelerek benimle zaman geçirmek istediğini söyledi onunla biraz şakalaştıktan sonra yatağıma yatarak telefonu elime aldım ve google'ye aşk'ın kelime anlamı yazdım. Karşıma çıkan ilk siteye girdiğimde bir kaç anlamının olduğunu ve bunların içerisinde sarmaşığında olduğunu gördüm. O çocuk bu bilgiyi bundan sonra unutmayacağımı söylemişti. Belki de bundan sonra hayatımın tek gerçeği olacaktı bu bilgi. Hayır, tabiki de şu an saçmalıyordum olmayacaktı öyle bir şey. Olanları anlatmak için ablamı beklerken uyuya kaldığımı sabah uyanınca farkederdim umarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARMAŞIK
ChickLitEn sevdiğim bitki olarak bahsederdim sarmaşıktan. Sonradan sevmedğim tek bitki haline geldi. Nasıl mı oldu ? İlk nedeni hatta tek nedeni diyelim Berkant kişisiydi. İlk ondan öğrendim âşkın anlamını, "sarmaşık" demekti. İşte böyle başlamıştı hikayrmi...