Ezberlediğim

32 6 0
                                    

Sen kadın aramızdaki mesafelere rağmen nefesini nefesimde hissettiğim konuşurken nerede iç çekeceğini , nerede derin nefes alacağını ezberlediğimsin. Sen gülümsediğimde güleceğini bildiğimsin. Ve sen kadın telefonda konuşurken yanımda hissettiğim gel buraya derken elimle çağırdığım ve hatta her görüşürüz dediğinde sanki karşımdaymışcasına el salladığımsın. Gözlerimiz arasında mesafe olsa da yüreklerimiz arasında mesafe yok ve ben bunu seninle her konuştugumda yeniden anlıyorum...

Telefonum her çaldığında çocuğunun ilk sözleri baba olan adam gibi , ilk bisikletini alan çocuk gibi , okumaya geçince kurdele alan çocuk gibi sanki binlerce kişinin önünde konuşma yapacak gibi heyecanlanıyorum.Bazen ilk açtığım anda telefonu ne diyeceğimi bilemiyorum sesim titriyor aynada kendime bakıyorum yüzüm kızarıyor sonra biraz toparlıyorum kendimi sesini duyunca. O sesin ki beni sakinleştiren kalbimi dizginleyip heyacanımı bastıran huzur kaynağım benim. Sonra biraz konusuyoruz konu bulamayacak gibi oluyorum belli etmesemde korkuyorum hemde çok korkuyorum.Ya sıkılırsa benden konuşacak bir konu bulamazsam sesini daha fazla duyamazsam "hadi kapatalım telefonu " dersen diyorum çok korkuyorum hemen bir sakarlık bir şebekelik yapıyorum senim gülüşünü duyuyorum. O an korkudan eser kalmıyor bende önce kendime geliyorum sonra sana.Sana gelince tüm dertlerimi unutuyorum o an aklımda bir resim beliriyor önce sonra o resim karşımda beliriyor.Nasıl mi zihnimde önce gülerken dudakların aldığı şekil , sonra gözlerin evet o kocaman gözlerin beliriyor ardından kaşların adeta o kocaman gözlerinin etrafına bir yay gibi çiziliyor sonra gülüşünle güzelleşen o gamzelerinin olduğu çukurlar yüz hattında beliriyor sonra sıra saçlarına geliyor adeta her bir telinde bir dize saklanmış gibi okudukça daha da güzellesiyorsun sonra zihnimde tamamlanıyorsun sonra biri tutup çekiyor seni zihnimden ve alıp karşıma koyuyor seni sonra sesin tamamlıyor eksik parçaları , mesafeler unutulmuş sanki karşımdasın uzun uzun gözlerine bakarak konuşuyorum sonra telefonda gülüşünü duyuyorum ya yuz hatlarının aldığı şekli gülerken görünen dişlerini ezberliyorum derken güldüğün anda odayı bir papatya kokusu kaplıyor beni benden alan senin yanına getiren öyle işte herkesin dilinde kalbinde olan sevmelerine engel olan mesafeler bizim için anlamını yitiriyor çünkü senle aramızda 400 km olsada yürek mesafesinde olanimsin bir gülüşünle yanimda beliriyorsun ve ben senin karşında utanıyorum kızarıp kalıyorum bir an için söyleyecek söz bulamıyorum ellerimle oynuyorum bazen sessizlesiyorum sonra sen birsey soruyorsun benden cevap gelmiyor ya işte o anda seni karşımda gördüğüm için küçük çaplı bir kalp kirizi geçiriyorum sonra sesinde ki o telaşı duyuyorum birden kendime geliyorum ve hemen durumu toparlamaya çalışıyorum işte böyle ben seni böyle seviyorum mesaferle degil yanımda hissederek seviyorum basit ve yalandan değil ses tonunu duyunca dünyayı unutup dünyamı karşıma alarak seviyorum.Evet yaşadığım dünyayı unutuyorum o an herşey anlamını yitiriyor ve tek anlam ifade eden dünyam sen oluyorsun ve ben seni karşıma alıp yüz hatlarını ezberleyerek seviyorum be güzelim evet ben seni çok seviyorum iyiki varsın

SEN KAYBI.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin