LEVEL 2

21 3 1
                                    

-Operasyon başlasın!

Diye bağırdık. Ceketimi ve telefonumu alıp Duru'yu beklemeye başladım. Duru gelince vakit kaybetmeden aşağıya indik. Hemen bir taksi çeğırdık. Taksi şansımıza yakınımızdaydı. 5 dakika bile sürmeden hemen geldi. Arabada sinirden tırnaklarımı yiyodum. Ve konuşmaya başladım.

-Bak Duru sende şahidimsin eğer evde değillerse elindeki herşeyi alıcam araba , telefon ne varsa alacağım.

-Tamam Su sakin ol. Bi eve gidelimde.

Taksi durunca Duru;

-Bakarmısınız bizi biraz beklermisiniz.

-Tabi hanım efendi.

-Teşekkürler.

Diyip hemen evin önüne önüne geldik. Kapıyı var gücümle yumruklayıp zile basıyodum ama kimse açmıyordu en sonunda.

-Hadi Duru taksiciyi bekletmeyelim. Şunları hemen bulup cezalarını verelim.

-Evet. Hadi çabuk.

Taksiye binip barın adresini verdik. 15 dakikalık bir yolun ardından taksiciye parayı verip inidik.

Bara girip içki bölümüne doğru yürüdük. Burası diğer barlara oran daha sakindi. Fazla kişi gelmezdi. Bülent abinin yanına gidip.

-Bülent abi bak sana birkere sorucam çocuklar buuraya geldi mi?

-Hayır. N'oldu ki.

-Çocuklar evde yok telefonlarını açmıyorlar. Offf! Napıcam ya. Ya bişey olduysa.

-Sakin ol Su. Su?

-Efendim?

-Sana birşey söyleyeceğim ama sakin olucaksın. Tamam mı?

-Tamam.

-Senin kuzenin ve arkadaşları gecen yine burdaydı. Bizim bara ünlü bir mafya gelir zaten onun mekanı burası. Bizim Emre'lerde bilmeden adamın yerine oturmuş. Zaten Emre'lerde içkiliydi. Bilmeden adama kafa tuttular. Adamda sinirlendi haliyle. Sonra adama bir telefon geldi ve Emrelere sonra görüşücez diyip gitti.

-Allah kayretsin! Nasıl olur ya! Ne mafyası. Neyse şimdi nasıl bulucam ben o adamı.

-Onu bulamazsın şimdi eve git çocukları biraz pataklar ondan sonra evlerine bırakır.

-Aaa ne kadarda yardım sever(!) offf! Napıcaz şimdi.

-Eve git beni dinle. Ben bi taksi çağırayım.

Başıma onayladım ve Duru'ya döndüm. Duru bana sarılıp kulağıı fısıldadı.

-Sakin ol. Herşey düzelecek.

Hiç birşey demeden taksiye bindim.

Eve gelince Duru bana su getirdi. Sudan bir yudum alıp sehpaya bıraktım. Duru;

-Su iyimisin?

-Nasıl iyi olayım Duru şu hale bak. Bir mafyamız eksikti.

-Tamam canım biraz sakinleş gelirler.

Hiç birşey demeden önümdeki televizyona bakıyordum. Nasıl olur? Emre'lerin mafyayla nasıl bir ilişkisi olur akıl alır gibi değil. Ben düşüncelerimle boğuşurken zil çaldı. Zaman kaybetmeden kapıya koştum Emre'lerin azından burnundan kangeliyordu onları içeri çekip dışarı çıktım.

-Kim yaptı bunu! Heyy! Eğer burdaysan çık! Kime diyorum! Araba sesi falan yoktu fazla uzaklaşmış olamazsınız! Çık-

-Küçük kızımıza bakın ne kadarda zeki.

-Senmisin?

-Ne benmiyim?

-Kuzenimi ve arkadaşlarını döven.

-Aslında hem evet hem hayır.

-Ne?

-Bunu yapmamızı isteyen Ateş Bey ve yapansa biziz.

-Kim bu Ateş Bey?

-Bak ufaklık. Fazla merak iyi değildir. He ama illede görücem diyosan Ateş Bey'le senin için görüşebilirim.

Diyip sırıtmaya başladı. Bense sinirden yumruk olan ellerimi açıp kapattım.

-Çabuk beni o adama götür.

-Sen ne kadar cesursun öyle. Hadi bakalım az ilerde araba var.

Adamı takip edip arabaya bindim. Evet Ateş BEY! Bakalım kimmişsin.

Bir evin pardon sarayın önünde durduk. Adam bana dönüp;

-İn bakalım ufaklık.

Dedi. Adama göz devirip arabadan indim. Ardından adam yanıma gelip onu takip etmemi söyledi. Evin içine girince ağzım "o" şeklinde açılmıştı. Burası muazzam bir yerdi içide dışı gibi devasaydı. Medivenlerden bir üskata çıktık. Adam kapıyı tıkladı. "Gir" komutunu duyunca içeri girdik. Aman Allahım bu ne yakışıklılık. "Hayır SU kendine gel!" iç sesimin uyarısına kulak verip karşımdaki adama odaklandım. Adam anlamamış gözlerle bana bakıyodu. Beni buraya getiren adama dönüp;

-Sinan kim bu kız.

-Bugün depoda dövdüğümüz den çocukların ablası. Daha doğrusu birtanesinin.

-Hangisi?

-Emre.

Adam bana dönüp yaklaştı. Aramızda 1 adımlık bir mesafe vardı. Adam adının sinan olduğunu öğrendiğim adama dönüp;

-Odada kimse kalmasın herkesi çıkart!

Diye bağırdı. Apar topar herkes çıkınca, kapının kapanma sesi odada yankılandı. Adam sırıtarak yüzünü bana yaklaştırmaya başladı. Bıraz daha yaklaşınca konuştu;

-Demek Emre'nin ablasısın. Ne kadar da cesur bir kızsın. Şimdi ne yapmak istersin. Kardeşinin-

-O benim kuzenim.

-A öylemi. Tamam o zamam kuzenini ve arkadaşlarını dövdüğümüz depoya gitmeye ne dersin?

Adam mümkünmüş gibi dahada yaklaşmaya başladı. Bende rahatsız olup geri adım attım. Geri adın atmamla saçlarımı tutup kafamı geriye attı.

-AAAAAA!

-Kapa çeneni!

-Y-yapma. Canım acıyor bırak!

-Sana kapa çeneni dedim!

-Saçımı çekerken nasıl çenemi kapatabilirim.

Adm kafasın sağ tarafa yaplaştırırken kulağıma fısıldadı.

-Olmaman gereken yerde oldun ufaklık. Yeni kabusuna merhaba de. Zira ben "Ateş KILIÇ" senin kabusun olmaktan mutluluk duyarım.

��j�0

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 19, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MARİO VE PRENSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin