Mediada kürşat var. Açıklama sonda
Boynumun ağrısıyla uyandım. Gözlerimi açtım. "Şşş güzelim uyu." Gözlerimin agırlaşmasıyla diretmeden uykuya daldım...
---------------------------
Asinin dürtmesiyle uyandım. Varmıştık. Oha tüm yol uyumuştum. Hani alkış?! Zar zor ayaklanıp uçaktan indik. Bizim hocamız ben ve asi beraber indik. Kürşatlar galiba erken inmiş. Aman banane be. Hava alanından çıkıp otele gittik. Umarım güzel geçer...
-----------------------------
Müsabakalar iyi geçmişti. Derece yapmıştık. O degil de benim salak veletim kürşat baya iyiydi. Hayret. Bugün biraz gezecektik akşam da uçakla geri dönüyorduk. Şu an kahvaltıdayız asiyle ben ökuz gibi yerken kürşat ve yanındaki arkadaşı bize önce garip garip bakıyolardı. 'Hayrola gardaş' bakışı atınca gülmeye başladılan çoh komih... neyse. Hemen zikkimlanıp odalara çıktık. Tahmin edebileceyinize göre ben ve asinin odası kürşatlarınkinin yanında. Odaya girdim ve siyah şort ve beyaz üstünde 'I know I'm perfect' yazılı bir t short giydim. Bu thort ü çok seviyorun ya shhsh asi de hazırlanınca çıktık. Hocalar gelemeyeceyi için kürşatlarla gezecektik. O degil de ben yanındaki çocuğun adını bile bilmiyorum. Sorarim. Bi ara. Yani unutmazsam. Her ne boksa işte. Asi beni kürşatın yanına çekti. "Pardon senin adın neydi canım?" Vay be nekadar da kibarım görün görün. "Barış" deyip gülümsedi. Tatlı jojuk. "Vay sesim sen böyle cümleler kurabilirmiydin ya" alaycı ses tonuyla konuşan kürşata aynı ses tonuyla kapagı yapıştırdım. "Kişiye göre muamele." Diyip havalı havalı saç savururken saçım ağzıma girdi. Kahretsin! Kürşat gülünce takmayıp yürümeye başladım. Bikoz ablanız kuyin. -ingilizce hocama selamlar...- kıçımın kenarı kürşat canımın içi asi ve iyi çocuk barışla gezi başlasın!
--------------------------
Sonunda uçaktaydim. allam seçerek mi yolluyosun be. Tüm gün kürşatın saçmalamaları asinin selfieleri. Bi barış normaldi yazik zavallim onu da bozduk. Tabi her geçtiyimiz yerde kürşata yavşayan ah pardon gözleriyle yiyen kizları saymassak iyiydi. Yok canım ne kıskanıcam salagın teki işte. Hem sesim aksoy hiçbir erkeye guvenmez. Hoşlanabilir ama asla güvenmez. Sıkılmanın verdiyi salaklıkla yanımda telefonun içie düşmüş kürşata seslendim. "Pışt sıkıldım konuşak mı?" Sagına soluna baktı. Cidden mal. "Benle mi?" Göz devirdim. "Yok ebeble salak evet senle." Göz devirdi. "Tamam ben de sıkılmıştım. Ee naber" diye başlayan sohbetimiz aileye kadar gitti. Aslında iyi çocukmuş bu mal da. Birden bi kız yanımıza geldi. Kürşata bakıp göz kıptı. "Merhaba tatlım tanışalım mı" dedi güzel olduguuu sandıgı sesiyle. Yüzümü buruşturdum. Kürşat göz devirip eliyle kış kış yabi git işareti yaptı. Tabi kızın beyni yüzündeki boyadan az oldugundan anlamadı. "Hadi canım uza" kendimi tutamayıp bunları söyleyince kız once şaşırdı. Sonra bur kagit bırakıp kayboldu. Kagıda bakınca telefon numaradı olduğunu anladım. Elime alıp yırttım. Neden bilniyorum ama bu kızı sevmemiştim. Pis pis gülen kürşata baktım. Salak işte. Peh bu çocuğu kıskanan gebersin be! "Boşuna götün kalkmasın seni kıskanmadım. Kızı sevmedim okadar." 'Hı hı kesin' bakışı atınc omuza yumruk attık. Arkadaş iki büklüm olunca onu takmadan kulaklıgımı çıkardım. Pera-unut çalıyordu. Onu dinlerken uykuya daldım...
Merhaba canlarım. Bu bölüm çok içimr sinmedi yine de yayınladım. Oy ve yorumlar çok önemli özellikle yorum. Lütfen arkadaşlar. Haralar için üzgünüm. Hepinizi seviyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SABRIMI ZORLA
Fiksi Umum"yedigin dayak yetmedimi?" "kız olmasaydin görürdün ama kiz denebilecek biri degilsin" sinirlenmiştim. "sabrımı zorla!" güldüyünde ne dediyimin farkına vardım. açıklama yapaçaktımki buna izin vermedi. "hemen" deyip dudaklarıma yapıştı. pis fırsatçı...
