Bölüm 4

2.7K 153 136
                                    

Öğleden sonraki çekim, önceki ikisinden farksızdı, Hermione'nin kendisini fena halde suçlu hissetmesini saymazsanız. Draco Malfoy, tamamen normal davranarak hata yapan herkesi sivri dille uyardı; "Kambur durursan yüzünü nasıl göreceğiz, Romantik?"i duyduğunda, Hermione onun gerçekten aldırmadığını mı yoksa kusursuz bir profesyonel mi olduğunu merak etti. Nihayet akşam karanlığında çekim sonlandığında, herkes kulise yönelir ve fotoğraf ekibi de hazırlanmaya başlarken, Hermione olduğu yerde tereddütle durdu bir an.

Çekimleri bitmişti, bir daha Draco Malfoy'u görecek değildi. Yani, onu bilmediği bir olay yüzünden yargıladığı için özür dilemese ne olurdu ki?

Ne olacağını biliyordu, tabii ki. İçten içe vicdan azabı çekecek ve hatırladıkça yaptığından utanacaktı. Bundan kurtulmanın tek yolu ise...

"Draco."

Çalışanlarına buyruklar yağdıran sarışın adama çekingence seslendi. Duymayacağını düşünmüştü ama Malfoy derhal ona döndü, gözlerindeki o öldürücü soğuk bakışla baktı.

"Bir şey mi istiyorsun?"

"Evet." Hermione tedirgince eliyle saçını kulağının arkasında sıkıştırdı ve o an hâlâ çekim kıyafetinde olduğunu fark etti. "Şey... Diyecektim ki... Beş dakika konuşabilir miyiz?"

Malfoy bir an reddedecek gibi göründü, sonra ifadesiz bir yüzle başını salladı. Hermione ona salonun dışına, kimsenin olmadığı merdivenlere kadar eşlik ederken, tırnaklarını yeme dürtüsüne yenilmemeye çalışıyordu.

"Eee?" dedi Malfoy, buz gibi bir sesle, koridorda karşılıklı durduklarında. "Ne söyleyeceksin?"

"Sadece..." Hermione derin bir nefes aldı. "Özür dilemek istedim. Kariyerin hakkında söylediğim şeyler için... Ben-bilmiyordum."

"Neyi?" Malfoy şüpheyle sordu.

"Kazayı. Davayı..."

Genç adam hoşnutsuzca homurdandı. "Öğrenmen uzun sürmemiş görünüyor."

"Gerçekten," Hermione telaşla devam etti. "Yani, kızgındım ve kabalık ettim, üzgünüm."

Sarışın adam bir an ona baktı, tereddütle ve Hermione ilk kez, onun gerçekten yakışıklı olduğunu düşündü.

"Ben de özür dilerim." dedi Draco, ondan başka her yere bakarak. "Çekimde kaba davrandığımın farkındayım, ama işi çok ciddiye almaktan vazgeçemiyorum..."

Hermione omuz silkti.

"Doğal halinmiş gibi duruyor..."

Genç adam hafifçe güldü.

"Zekisin, değil mi Romantik?"

Hermione alayla ona baktı.

"Adımı sürekli unutuyor musun?"

Malfoy sadece ona burun kıvırdı, içi rahatlamış olan genç kız konuyu değiştirdi.

"Her neyse.. Demek istediğim, ölen köpek yavruları için adalet istemen çok hoş. Beklemezdim ve bu yüzden özür dilerim."

"Köpek yavruları mı?" Malfoy bir kahkaha attı. "Neden söz ediyorsun sen?"

İstediği kadar yalan söyleyebilirdi, ama Hermione işin aslını çoktan sezmişti, o yüzden gülümsedi.

"Köpek yavruları içindi, değil mi? Ne dersen de, öyle olduğunu biliyorum..."

Sarışın genç adam, gülerek başını iki yana salladı.

"Gerçekten, iki küçük eniğe kendi canımın riske girmesinden daha çok kaygılandığımı düşünüyor olamazsın..."

Hermione o ne dese inanmayacak, ama üstelemeyerek "Tamam." dedi; sonra içeri dönemk üzere hamle etti.

RomantikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin