TELEFON

47 7 1
                                        

Medyada azra var. Hikayemi umarım beğenirsiniz.

Şuan azra ve ece başımda durmuş bir yerlere gidelim diye mızmızlanıyorlar.

"Gidince ne yapacaksınız ki. Ordada oturcaksınız burda da." diye çıkıştım. Azranın bana bakan sinirli gözlerini gòünce hemen "tamam hadi gidelim" dedim. Çünkü eğer azra size öyle bakıyorsa ya kaçın yada istediğini yapın.

"Bak gördün mü nasıl da yola geldi" dedi azra.

"İyi çıkında giyiniyim." dedim çünkü onlar giyinmişler bile. Ama ikiside kalkmadılar. "Gitsenize, hadi" dedim bağırarak. Onlarda hemen çıktılar zaten. Bu arada ben açelya 16 yaşında bir kızım. Ve daha çok kavgacı bir tipim. Öyle yani. Hemen dolabımın karşısına geçtim. Altıma kısa bir siyah bir şort, üstümede beyaz göğsümün altında biten yarım tshırt giydim. Eyeliner sürdüm. Saçlarımıda açık bıraktım. Ve hazırım. Aşağıya bizimkilerin yanına indim.

"Ben hazırım" dedim. Annem evde yoktu. Babam zaten şirkette. Bebde anahtarımı alıp çıktık. Ayakkabı olarakda beyaz supralarımı giydim.

"Söyliyim starbucks' a gidiyoruz." dedi ece. Bente tamam anlamında başımı salladım. Zaten bize yakındı 15 dakikalık yol. Geldiğimizde her zamanki yerimize oturduk. Çok fazla geçmeden karşımıza 3 çocuk oturdu. Ve bize baktılar. Sonra biz kafamızı hemen çevirdik tabiki. Azra garsonu çağirdi.

"3 tane milkshake, hepsi çikolatalı" dedi ve garsonu gönderdi.
"Kızlar yanlız ben şu karşıdaki çocuklara dalarım, eğer böyle bakıcaksalar." diye devam etti.

"Arkandayım kanka" diye bende gaz verdim. Bunun sonu çok eğlenceli olucak sanırım.

Burağın ağzından;

Bizimkiler dısarı çıkmak istediklri için her zaman ki yerimize geldik. Starbucks' a. Ve herzaman ki yerimize oturduk. Gözüm birden karşı masadaki kızları çarptı. Aslında en çok siyah şortluya. Karşılıklı bir süre bakıştık. Sonra onlar kafalarını çevirdiler.

"Hey burak şu kızlar nasıl sence ?" dedi emir.

"Sakin ol emir daha yeni başladık değil mi ?" diye cevap verdim bende. Sonra tekrar onlara baktık. En başta oturan kız garsonu yanına çağırdı. Ama ne söylediğini duyamadım. Sonra garson gitti. Yine en baştaki kız bize döndü ve arkadaşına birşey dedi. Oda ona cevap verdi ve güldü. Benimde aklımda vardı birşeyler.

Açelyanın ağzından;

Azra iyice sinirlenmeye başlamıştı çünkü çocuklar hâlâ bize bakıp gülüşüyorlardı. Garson geldi ve milkshakelerimizi koydu gitti.

"Artık cidden dayanamıyorum" dedi azra ve erkeklere götü bir bakış attı.

"Bencede" dedim. Çünkü öyle normal bir bakış atmıyorlardı. Süzüyorlardı. Azra masadan kalktı bende arkasından kalktım, ecede benim arkamdan. Azra hemen lafa girdi.

"Noluyor ?" dedi.. Ama erkekler anlamadı. Mallar. "Diyorum ki neden bize habire bakıyorsunuz ?" dedi ve yine kızgın bakışlarını gönderdi. Dısardan bakıldığında tam bir psikopata benziyordu. Çünkü göz makyajını hep siyak yapardı. O aradada ortada oturan çocuk

"Güzele bakmak sevapmış dedilee bizde sevap kazanalım biraz" dedi ve kahkaha attı. Bu sefer ben lafa daldım.

"Ahh ne kadar yazık, hayatında hiç güzel görmedin galiba" dedim ve bir an şaşırdı. Bende normalde sakin gibi dururum ama sen gel bir de tanı.

"Emin ol gördüklerim yanında sen hiçsin" dedi ve bu sefer ciddileşti.

"O zaman bir dahakine biraz anlamlı konuş, ne istediğine dikkat et" dedim ve azrayı çekip kasaya doğru sürükledim. Arkamdan da 'oooooooo' gibi uğultular çıkıyordu ama hiç tınlamadım.

"Neden hemen çektin ki daha devam edrdik" dedi gülerek.

"Ben gerekeni yaptım sanki" dedim ve arkayı gösterdim. Laf attığım çocuk kızarmıştı. Azrada kahkaha attı. Bende hesapları ödeyip çıktık. Yanlarından geçerken yine uğultular çıktı. Bu sefer azra yine kahkaha attı. Kafeden çıkış yürüyorduk.

"Ahh be azra biraz daha bekleseydinde milkshakelerimizi içseydik" dedim.

"Umrumda mı ?" dedi ve önüne döndü. Bende telefonumu aradım ama bulamadım.

"Kahretsin ya !" dedim. Azra ve ece bana doğru döndüler. "Telefonumu orda unutmuşum" diye devam ettim. Bizde hemen geri döndük. Kapıda o çocukları yine gördüm. Ve laf attığım çocuğun elinde telefonum. Kapından tanıdım. Hemen koştum.

"Telefonumu ver !!!" diye bağırdım. Oda inadına havaya kaldırdı.

"Duyamadım ?" diyerek kahkaha attı. "Sanki biraz boyun mu kısa ne ?" dedi. Ve ben boyumla dalga geçilmesinden nefret ederim !!!

"Hemen o telefonu bana ver dedim !!" ama dinlemedi. O sırada arkasından bir çocuk geldi ve telefonu arkadan aldı bana verdi.

"Senin galiba ?"

"Evet" dedim. O sırada diğer çocuk burnundan soluyordu. "Teşekkür ederim" dedim ve arkamı dönüp yürümeye başladım. Kızlarda peşimden geliyorlardı. O sırada telefonum çaldı. Arayan annemdi.

"Efendim anne "

"Kızım nerdesin ?" dedi

"Eve gidiyorum, dışarı çıkmıştık kızlarlada" dedim.

"Tamam, ben evdeyim geldim. Seni bulamayınca merak ettim" dedi. Bu duruma şaşırmıştım. Annem ve beni merak etmek ? İlginç.

"Tamam, geldim zaten" dedim ve telefonu kapattım.

"Neyse ben eve gidiyorum kızlar yarın görüsürüz" dedi ece ve gitti.

"Azra sende gel bize, takılırız" dedim.

"Tamam olur" dedi ve güldü. Bu aralar herkez bir tuhaftı yani etrafımdakiler. Birşeyler vardı ama benden saklıyorlardı. Ama azranın benden sakladığı birşey olamaz ki. Neyse biz bu arada eve varmıştık bile. Ben hemen odama çıktım. İlk önce üsteme rahat birşeyler giydim. Ve aşağıya azra ile annemin yanına indim. Azra ile annem birşey konuşuyorlardı. Bende durup onları dinledim.

"Bak azra sana güveniyorum. Bunu asla açelya bilmiyecek." dedi.

"Tamam söylemicem. Ama bir yere kadar."

"Peki tamam, istersen şimdi git söyle babasının bizi terk edip gittiğini, sen onun ne hissedeceğini düşünüyor musun ?!!" diye azraya bağırdı. Ne yani babam bizi terk mi etmişti. Benim babam ? Ağlayarak odama çıktım. Çıkardığım şeyleri tekrar giydim ve ayakkabılarımıda gidiy evden çıktım. Hemen arabama binip sahile gittim. Çok uzak bir mesafa olmadığı için kısa sürede gelmiştim. Ama hâlâ ağlıyordum. Demek benden sakladıkları şey buydu. Babam beni terk etmişti, beni ilk göz ağrısını. Nasıl olurda benim hayatımın aşkı beni terk eder ya nasıl ? Doğumgünüme bu kadar az kala. Sadece iki gün dayanamadın mı be baba ? Hemen arabamı bir yere parkedip. Sahile doğru ilerledim ve ayaklarımı suya soktum. Ve sesimin çıktığı kadar bağırdım.

"HEPİNİZDEN NEFRET EDİYORUM. BU ŞİMDİ Mİ YAPILIR BABA? HE SÖYLESENE" diye bağırıp duruyordum. En son hatırladığım şey boğazımın acımasıyla heryerin karanlık olması...

ZAMANE AŞIKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin