3. Bölüm

11.1K 411 22
                                    

MÜLTİ=GERWKLİ AÇIKLAMA VARK ZATEN IDIEUSKSOSKDUSJSJ
Sabah beni uyandıran alarma yeniden fanteziler uyguladıktan sonra kalktım ve üzerimi giyindim (multi) bu sabah Gece,Güneş ve ben gezecektik üstelik Perfect'de olacak o benim süs köpeğim Geçe ve Güneş kuzenler Güneş bizim Erez'e vuruk Erez'de ona karşı boş değil fakat aşk konularında ikiside çok utangaç baya hem de . Gece ve Güneş çok güzeller . Fakat fizikleri benim kadar mükemmel değil zaten vucüdum da tek beğendiğim yönüm fiziğim. Kahvaltı yapmak istemiyordum bu aralar . Pembe içten dolgu topuklu spor ayakkabımı giydim bunlara bayılıyordum. Dışarı çıktım ve yola koyuldum yolda seke seke gidiyordum Perfect'i çok özlemiştim.'Köpek Gezdirme' parkının girişine girdiğimde Perfect üzerime atladı bende yere sırt üstü yattım sonra kalktım ve Perfect'i okşayarak oturuyordum bacaklarım bağdaş bir şekilde. Sonra Perfect birden havlamaya başladı karşımda bir Pitbul (böyle yaxılıyor deme lan jdjslssıskdj) gördüm ikisi de birbirine havlıyordu...
MERİÇ'TEN...
Horror'ı gezdirirken Dolunay'ı gördüm gülüyordu ve üzerinde bir köpek vardı . Horror'ı o köpeğe yönlendirdim. Dolunay'a baktığımda korktuğu her halinden belliydi. "Ya canım köpeğim . Cici köpeğim. Bak bu küçücük şipşirin köpeciğe nasıl zarar vereceksin hadi Perfect gel canım benim gel. Perfect! " dedi Dolunay bu kızı komedi filmine çıkarmak gerekiyor bence. O tarafa doğru ilerlemeye başladım Dolunay beni görünce
"A şey şey he Meriç gelsene canım Meriç,Meriç?!" dedi işi düşünce bu kıza bayılıyorum ya. "Horror gel!" diye bağırdım köpeğim yanıma gelince önümde eğildi ve sustu." Canım ha ?" dedim yanakları artık dünyaya yeni bir renk getirecek hale gelmişti. " Ne yapıyorsun ulan sen çek şu gözlerini Dolunay'dan kızartır tavuklara yem ederim parıl parıl kahverengi gözlerini oğlum!" dedi bir kız ve bana yumruk attı bana ! Bana! Bana ! BA-NA! "Gece ne yumruk atıyorsun ben tanıyorum onu ya of şimdi bu bana neler yaptırır ya morartmışın hayvan kız seni ay of ya!" dedi Dolunay benden çekeceğin var kızım sana neler yaptırcam. "Dolunay ,Gece yuh ne yapıyorsun kızım gitti dağ gibi çocuk.?"dedi Dolunay telaşlanınca çok şey oluyor işte şey... Aman neyse. Dolunay eğildi sırt çantasını aldı eline pansuman için gerekli malzemeleri aşdı beni kolumdan tutup banka otutturdu ve bana yaklaştı pansumanı yaparken bir eli yüzümde bir eli pamuktaydı yüzü bana yakındı ve aramızda en fazla 5 santimetre vardı. Yakınlaşsam yüzlerimiz hizalı olduğu için dudaklarını dudaklarıma bastırabilirdim ama o masumdu bir kere . Yüzünü inceleme fırsatını almıştım elime sanki tasarlanmış gibi kaşları deniz mavisi gözleri ve kalçasına kadar uzanan saçları vardı minik bir fındık gibi burnu kıpkırmızı çilekli dudak yarasını önleyici bir nemlendirici vardı. Yüzü kusursuzdu o deniz mavisi gözlerinin hemen sağında siyah küçük bir ben vardı. Gözlerim dudaklarına kayıyordu sürekli. Açıkcası merak ediyordum tadını ama asıl amacım bizim lisedeki tek kız olduğu onla çıkmakdı. Belki o zaman hatasını anlardı sevgili ağabeyciğime ders olur . En sonunda o deniz mavisi gözlerini bana kaldırdıve baktı en sonunda uzun bakışmadan sonra beni o gözlerden ayıran bir ses duydum "Dolunay ! Meriç ! Uzaklaşın bakıyım siz.!" dedi Çakır nereden çıktı bu ya ? "Uzaklaşmıyorum abi var mı ?" dedim ve Dolunay'a biraz daha yaklaştım Dolunay'da uzaklaşıyordu biraz daha yaklaştım ve bankın sonuna gelerek düşerken Çakır onu belinden tuttu ayağı kaldırdı bakışıyorlardı onlar. Bende artık dayanamayıp Dolunay'ı tutup kendime çektim kolundan...
DOLUNAY'DAN...
Ne oluyor anlayamıyorum birisi bir kolumu çekiştiriyor birisi bir kolumu çekiştiriyor en sonunda Çakır konuştu "Ya Dolunay ben senden hoşlanıyorum onu anladımda onun sana karşı hissi ne ulan bırak şu kızı Meriç ?!" dedi ne benden benim gibi sakar ve çirkinden mi hoşlanıyordu.? "Ne?!" diye çığırdım. "Ne ben mi yok canım boşver ben bir şey demedim say yok yok saol valla ağzımdan vallah !?" dedi Çakır.
Bu olaydan sonra Çakır benim kolumdan tutmuş mağazaya götürmüş kıyafetler almıştı artık okulda serbest gezebilirmişsiniz falan. Okula girdiğimizde tüm gözler bizdeydi neden diye kendimce düşündüğümde Çakır ile el ele tutuştuğumuzu fark ettim. Usulca ellerimi çektim. O da bana kaşlarını çattı. Okulun tam ortasındayken dizlerini çöktü ve önümde eğildi. Ah! Hadi ama ! Lütfen düşündüğüm şey olmasın. "Şimdi Dolunay'ım ben öyle Edebiyatçı gibi ünlü münlü sözler söylemem fakat... fakat önünde eğilerek sana 'seni sevdiğimi' itiraf edebilirim. Mesela şuanki gibi;Seni seviyorum Dolunay seni seviyorum abşadın mı seni seviyorum Dolunay seni seviyorum Dolunay'ım.!"dedi benim için aslında bu okulda en iyi seçim hakkında düşünebileceğim tek kişi Çakır'dı. Çakır 'EVET'manasında gözlerimi işaret ettirdiğim de kalktı ve bana sarıldı cidden o böyle yapmaya devam ederse sevebilirdim. Ayak uçlarımda yüklesip onun yanaklarına küçük bir buse kondurdum ve başımı yere eğdim utandığımı görmesini istemiyordum. Ellerimi göğsümde kavuşturdum ve okuldan içeri girdim. İçeri girdiğimde tekme,yumruk sesleri geliyordu meraklı ben ilerliyordum ve gördüğüm manzara karşısında ağızım beş karış açık kaldı 2 çocuk tutmuş bir çocuğu ve dövüyordu ve döven çocuğu hatırlar gibiydim. İlerledim onlara doğru ama ayaklarım benden habersiz hareket ediyordu. Ne yapıyordum ? Yürek mi yedim ben ? Çocuk beni görünce " O güzelliğimizde buralardaymış ne ala" dedi aha şimdi sıçtım ulan...

"ERKEK LİSESİ GÜZELİ"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin