Multimedia'da Oktay.
Uzay'ı araba ile evine bıraktıktan sonra direkmen evime sürdüm.Alkol almıştı bıraz,evi yakın bilene olsa gidip bir direğe çarpabilecek kabiliyeti vardı.Eve vardığımda benden bir yaş küçük kardeşim Eşber playstationa bakıyor,annem kitap okuyordu.Farkedilmeden yukarıya odama çıkacaktım fakat annem
''Canım,ne yapmışsınız siz vallahi Esma hepinize iyi ders vermiş.''
''Mafoldum zaten Ege yüzünden.Hem beyfendi kendısı yapıyor partiyi hem de tüm evi biz temizledik''Ordan Eşber atladı
''Abi siz parti verin beni çağırmayın,dur işiniz bana düşer.''
''Evi de temizlerdin ama?''
''Aa dur dur benim o zaman işim vardı şimdi hatırladım.''
''Olsun Oktay bey,inşallah arkadaşlarına birdahakine uyarırsın.''
''Pekala''
Konuşma bitince odama çıktım.Giysilerimi çıkartıp duş aldım,o kadar çok yorgundum ki duşta bilene uyuya kalabılırdım.Kurulanıp üstümü giyindim ve uyumadan son kez kitaplara baktım,kaçırdığım birşeyler var mı dıye.İşim bitince ise kendımı yatağa bırakıp uyumaya başladım.
Sabah Bring Me The Horizon'un Can You Fell (multimediadaki) şarkısı ile uyandım.Bu sarkıyı sevıyordum ve tek bu beni uyandırıyordu.Vakit kaybetmeden banyoya gidip işlerimi hallettikten sonra üstümü giyinip,çantamı alıp aşağıya indim.Eşber ise ikimize ufak tostlar hazırlıyordu.Benim geldiğimi görünce tostu bana uzattı ve evden çıktık.Okula doğru giderken bir yandan Eşber ile konusup bir yandan ise tostun verdiği o güzel tada şükürler ediyordum,bu çocuk mükemmel tostlar hazırlıyordu.Okula vardığımızda Eşber yanımdan ayrılıp arkadaşlarının yanına gitmişti.Bende Uzay ve Ege'yi aramak yerine sınıfa gidip derse hazırlık yapıyordum.Bu sene dersleri sıkı tutmam gerekiyordu.Aslında o kadar kötü bir öğrenci değildim fakat ailem iyi bir meslek sahibi olmamı istiyorlardı,tabi ben de.Çocuklar da gelmişti ve öğretmen de.İlk ders demeden son derse girmiştik.Eve tek gitmiştim bu sefer.Çünki kardeşimin maçı vardı,akşama kadar da dönmezdi herhale.Eve vardığımda direkmen dikkatimi mutfak çekmişti.Mükemmel kokular geliyordu.
''Oo donatmışız yine''
''Evet canım biraz alabilirsin fakat bunlar senin değil.Babanın iş görüşmesi için misafirleri gelecek.''
''Yahu bu kaçıncı,her hafta başka...''
''Sen misafirleri sayacağına derslerin ile ilgilen.''
''Odamdayım.''
Dolabımdan bir kitap aldım ve okumaya başladım.Nasıl okuduysam uyuya kalmışım.
Çığlık sesleri ile uyanmam bir oldu
''Bön bölgösöyör öynöycöm kantır öç bönö kantıır''
''Yav bu nedir ya,tövme bismillah''
Baktım da karşımda ne göreyim,tipik bir misafir çocuğu.Yatağımın üstüne çıkıp zıplamaya başlayınca tekme atıp yere düşürmek geldi içimden fakat elin oğlu olduğu için birşey yapamıyoruz.
''Kış,hoşt,çocuğum in aşşağıya,yahu dur kırıcan,lan dinle beni''
''Önnö bön bölgösöyör öynöycöm yöö''
''Ya tamam sus bağırma,seni de bilgisayarını da...''
Daha adını söyleyemediği cihazın kullanıldığını nerden biliyor bu canavar.Outlast korku oyununu açıp önüne koyduktan sonra aşağıya indim.Biraz acıdım ama neye acıyorum,beni tatlı uykumdan uyandırmıştı.Herkes masaya oturmuş bir yandan yemeklerini yiyor bir yandan ise koyu bir sohbet ile gülüşüyorlardı.Bende ayıp olmasın diye yanlarına gittim.
''Hoşgeldiniz.''
''Hoşbulduk canım''
''Hoşbulduk oğlum''
''Bu da benim büyük oğlan,Oktay''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mizahsızlar
أدب المراهقين3 erkek,partiler,kızlar ve birbirinden saçma başa gelenler. Arkadaşlarının arkalarını toplayan ve her daim ciddi duran Oktay... Kendini kızlara ve partilere vermiş sürekli şebeklikler yaparak ortalığı sıcaklaştıran,hiç büyümeyen Ege... Coolluğundan...
