0.1

305 31 28
                                    

Pekala , sözüme nasıl başlayacağımı bilemiyorum.

Bu yüzden ilk önce ismimi yazacağım satırlara;

Ben Caroline. Tam üç aydır yapayalnızım ve kocaman şehirde tek insanım. Aylaklar artık bütün şehri ele geçirdi ve salgının üzerinden sekiz ay. Tam sekiz ay geçti.

Yağmalanmış marketlerde bulduklarım ile yetinsem de artık gerçekten yiyecek hiçbir şeyim kalmadım. Öleceğimi düşünmeye başlıyorum.

Birliğimi kaybettim. İçinde küçük kız kardeşimi de sayacak olursak dokuz kişiler, eğer son saldırıdan sonra ölen başka kimse olmadıysa.

Birliğimi kaybetme sebebim kampımıza olan bir aylak saldırısı.

Kardeşimi son anda kamyonun kasasına atabilsem de kendim için bunu söyleyemezdim.

Nereye gittiğimi bilmiyorum ancak  bu kasvetli yerden bir an önce kurtulmalıyım. Patikanın izlediği yolda devam edeceğim. Lütfen beni bulun.

~Caroline Darkness.

 İmzamı atıp kağıdı ağaca sabitledim ve üzerine çivi ile sabitledim. Üç aydır insan yüzü görmemiştim ve artık tek başıma olduğumu sezebiliyordum. Burada yalnızdım. Ancak birileri ile konuşmazsam belimdeki silahı ağzıma sokup patlatacaktım.

Dudaklarımı ısırdım ve ormana doğru ilerledim. Her bir kaç ağaç sonra bir not yazıp ağaca asıyordum ve şehirden uzaklaşalı dört gün olmuştu. Yaklaşık seksen kilometre yürümüştüm aralıksız.  Ve defter bitmek üzereydi. 

Etrafıma bakındım ve bu tarafa doğru gelen aylağa doğru yaklaşıp avuçlarım içindeki çakıyı alnın ortasına bastırdım. Sıçrayan kan ağzıma gelince kusarcasına öğürdüm ve yere tükürdüm.

"Lanet olası götlekler!" Ağlamamak için yukarı baktım. Gelen göz yaşlarını geri göndermeye çalışıyordum. Çakıyı kot pantolonuma sürdüm ve kanı temizledim. Ardından çakımı cebime koyup yutkundum. Yüzümü avuçladım ve sıvazladım.

"Orada birileri mi var?"  

Kalın tondaki ses yerimde sıçrattı beni.

Kalp atışlarım hızlandı. 

Bu bir insan sesiydi. 

Buralarda birileri vardı.

Bir insan vardı ve sesleniyordu. Heyecandan panik olmuştum. Dudaklarımı birbirine bastırdım ve heyecan ile etrafa baktım.

"E-evet burada birileri var." uzun zamandır kimse ile konuşmamıştım. Bu yeteneğimi kaybetmiş gibiydim. "Neredesin?"  Hızlı adımlarla etrafı kolaçan ediyordum. Eğer bu bir halüsinasyon olsaydı artık kendimi bir aylağın önüne atabilirdim.

"Aa- buradayım sesime gel." Ben ilerledikçe ses yakınlaşıyordu. "Bir çukura düştüm ve yaklaşık beş saattir buradayım." Kıkırdadığını duydum. Tanrı'm birini görmeden sesine aşık olmak mümkün müydü?

Bir erkek olduğu sesinden belliydi ve şuan sadece genç olabileceğini düşünmüştüm.

"Buldum seni." dedim gülümseyerek. Çukura doğru eğildiğimde sarışın bir çocuk yukarı doğru bakıp gülümsüyordu. Uzun süreden sonra normal birini görmek beni deliymişim gibi hissettirmişti. Yüzümde istemsiz bir gülümseme olmuştu. Göğüs kafesimde büyük bir genişleme oldu. Önüme gelen saçlarımı geriye attım.

"Sen gerçeksin değil mi?" dedim kendimi tutamayıp. Şaşırdı.

"Bilemiyorum, sanırım." Kendisini yokladı. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 26, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

The Walking Dead(Justin Bieber FanFiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin