«ANLAŞMA»

129 15 3
                                    

"Neyse," diyip karşıma geçti ve kafasını eğip, sağ elini ensesine götürüp, sempatik bir tavırla bana baktı Özgür. " Sen geç artık. Ben seni ararım. Akşam. Bu arada İpek e geçmiş olsun dileklerimi iletirsen sevinirim."dedi, kafamı 'tamam' anlamında salladım. O da sağ elini ensesinden çekip kaldırdı ve arkasını dönüp ilerlemeye başladı.

Evet, Özgür benim grup ödevi arkadaşımdı. Ama bu bana öyle güzel bir süpriz olmuştu ki...

İki buçuk saat boyunca ödevi birlikte yaptık. Sonra da beni gideceğim yere bırakabileceğini söyledi o harika gülüşüyle ve ben o andan itibaren, iptal olmuştum. O gülüşü beni mahvetmişti.

Sadece mahvetse iyidi aslında, aklım bin beş yüz olmuştu.

İpek gile kadar beni bırakması, yol boyu sohbet etmemiz. Harikaydı.

Yolda numaralarımızı bile almıştık.

O gözden kaybolana kadar, İpek gilin kapısının önünde duruo gitmesini bekledim.

O da tam köşeyi döneceği sırada, bana baktı.

Gülümsedi ve sağ elini tekrar kaldırdı. Ben de aynısını yaptım.

Sonra yavaşça ilerleyerek, köşeyi döndü. Bende hızla İpek lerin kapısını açıp, bahçeyi hızla dolanıp, Evin siyah demir kapısını çaldım.

Ve on iki saniye sonra açan kişi Nisan dı.

Yüzü solgundu. Dün çok ağlamıştı.

Yüzümde ki kocaman gülümsemeden olsa gerek, "Noldu lan ?" dedi.

Bense daha kocaman güldüm. Sonra biraz daha.

Sonra beni içeri geçmem için kendine çektiğin de sesli gùlmeye başladım. En sonun da beni karşısına aldığında kahkaha atıyordum.

"Güz, noldu lan ?" deyip Nisan da gülmeye başladı bana bakıp.

"Neye gülüyosunuz ben hastayken ?" diye sordu bu sefer İpek kendi odasından.

Gülmemi durdurmaya çalışırkrn, çantamı ve paltomu partmantonun üzerine attım.

Koşar adım, İpek in odasına girip, İpek e baktım, yatağın üzerin de uzanmıştı.

Kapının kirişini tutarken, Njsan da odanın içerisine girdi.

Bu sefer ağzımdan, "Özgür." kelimesi dökülünce, İpek şaşkınca, Nisan da aynı şekil de bana bakıyordu.

"Eee,"dedi İpek uzandığı yerden rahatsızca doğrulduğu sırada. Ben de ona bakıtım önce sonra da Nisan a. Gülmeye tekrar başladığım da,

"Anlatsana ya"diye sitem etti Nisan. Başımı sallayıp, gülmemi durdurdum. Ve İpek in çalışma masasının sandaliyesine oturdum.

"Bu gün okula Tarih proje ödevini yapmaya gittim. Biricik tarih öğregmenimiz, ödevi okul kütüphanesinde yapmamız gerektiğini söylemişti, bir de grup şeklin de sunum yapacaksınız dedi. Daha doğrusu panoyu grubunla hazıralayacaksın demişti. Neyse işte okula girer girmez kütüphaneye girip, seçtiğim kitabı alacaktım ki, birinin eli benim elime deydi. O da aynı kitaba uzanıyordu yani. Sinirle döndüm baktım o kişi Özgür. Sonra konuşmaya başladık. Adımın Güz olduğunu hala hatırlıyor. Sonra numaralarımızı aldık. Ondan sonra ödevi falan beraber yapmaya başladık. Veee beni buraya o bıraktı. Ahh, planlanmış bir aşk hikayesi gibi..." dedim tek nefeste.

Nasıl böyle konuşabildiğimin farkında dahi değildim ama hala kalbim gümbür gümbürdü.

"Yok artık!"diye geveliyen Nisan dı. İpek se durgun durgun bana bakıyordu, ve ben bunu hastalığına veriyordum.

OYUNBAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin