Eğitimciler kampın karşısından yürüyerek geliyorlardı. Onların geldiğini görünce Shizuka ve grubu, Sam'i dinledikleri yere tekrar aynı sırayla oturmuşlardı. Eğitmenlerin hepsi kampın girişinde yanyana dizilerek durmuşlardı.
Grubun tam ortasındaki uzun boylu, ince yapılıolan eğitmen konuşmaya başladı. "Eğitim kampına tekrar hoşgeldiniz. Önümüzdeki 6 ay boyunca sizin eğitiminizin büyük bir kısmından biz sorumlu olacağız. Ben Jun. Yakın dövüş ustasıyım." dedi. Shizuka yakın dövüş ustalarının, Ateş ülkesinde değişik tarzları olduğunu çok sık duymuştu ve bir tanesinide ilk defa bu kadar yakından görüyordu. Jun'a dikkatle baktığında ince yapısı yüzünden ona dövüşçü hayatta demezdi. Ayrıca saçları olmayan kafasıda dahil vücudunun çoğu yeri dövmelerle kaplı olunca oldukça dikkat çekiyordu.
Jun'un ardından uzun, örgülü saçlı, kibar görünüşlü bir kadın "Bende, Balsa. Hançer uzmanıyım."
Uzun örgülü, sarı saçlı ve yeşil gözlü adam "İsmim Tom. Yay uzmanıyım." dedi neşeli ve canayakın bir şekilde. Shizuka adamın sadece kullandığı silah değil görüntüsünü ve kişiliğini de Danneila benzetince elinde olmadan sessizce kıkırdadı.
En sağda, iki eli de belinde duran kadın "Bende kılıç eğitmeni, Sansa." dedi. Siyah saçları kısa olmasına rağmen, toplamış tokasından çok az saç çıkıyordu. Alnına ve omzuna saçlar düşüyordu. Konuşurken sesini hafif kalınlaştırıyor, duruşuyla katı bir hava veriyordu. Shizuka kendi eğitmeninin bu kadar katı olmasına hem sevinmiş hem de üzülmüştü. Üzülüyordu çünkü sıkı eğitmen demek daha sıkı bir çalışma demekti. Seviniyordu çünkü kuzey demek otorite demekti ve katı her eğitmen ona bir nevi evini çağrıştırıyordu.
Eğitmen grubundan biraz daha ayrı, yanyana duran diğer iki kadın kendilerini tanıttı.
Soldaki sarı saçlı, mavi gözlü, uzun boylu kadın "Ben, Laurana. Hepinizin enerji eğitiminden sorumluyum." dedi yumuşak ve birazda hülyalı bir ses tonuyla.
Yanındaki kızıl saçlı, kahverengi gözlü kadın "Bende büyü yapabilenlerin büyü eğitiminden sorumluyum, ismim Rillith" dedi. Konuşurken kadının hem ses tonu hem de beden dili oldukça kendinden emindi. Hatta Shizuka Danniel sayesinde birçok politikacıyla tanıştığı için kadının bu tavrı eğitmenden çok bir politikacıyı çağrıştırmıştı (ki daha sonra Danniel'ın söylediğine göre kendisi Ateş Koruyucusunun eşiymiş).
"Kendimizi tanıttığımıza göre, program hakkında kısa bir kaç bilgi verebiliriz." dedi Jun. "Eğitmenlerinizle dönüşümlü çalışacaksınız. Örneğin, iki gün silah eğitiminiz varsa, diğer iki gün büyü eğitiminiz olacak. Çizelgeyi size sabah Sam verecek."
"Ancak düzgün bir çizelge hazırlamadan önce seviyenizi görmek için küçük test gibi bir şey yapmamız gerekiyor." dedi Sansa. "Biz de seviyeleri birbirine yakın katılıcımcılar arasında ufak bir düelloya karar verdik."
"Düello mu?" diye birden şaşkınlıkla bağırdı Ruth. Tek şaşıranda o değildi. Rei ve Shizuka da düello lafını duyunca birden şaşırıp huzursuz olmuşlardı.
"Gücünüzü size yakın seviyedekilere karşı nasıl kullandığınızı görmek istiyoruz. Endişe edecek ya da ciddiye alacak bir durum yok. Panik yapmayın lütfen... " diye ortamı yumuşatmaya çalıştı, Tom.
Shizuka Danneil'ın sakin tavrını görünce "Bu durum normal mi?" diye dayanamayıp sordu.
Danniel "Seviye ölçmek için düello yapılması eğitimdeki bir gelenek. Abimlerden önceden duymuştum" diye yanıtlayınca, Shizuka; Lawrence ve Masamune'nin sakinliğini de anlamış oldu.
Laurana "Düello rakiplerini açıklıyorum: Shizuka-Rei, Masamune-Ruth, Danniel-Lawrance."
Danniel ile Lawrance birbirlerine soğuk bir biçimde baktılar.
"Harika! Zaten birbirlerine saldırmaya dünden razılardı, şimdi fırsat resmi olarak ele geçirildi." diye içinden geçirdi Shizuka.
"Büyü kullanıcıların ilk 2 dakika boyunca büyü kullanmaları yasak. 2 dakika geçtikten sonra Rillith size söyleyecek ve o zaman büyülerinizi kullanabileceksiniz." diye sonlandırdı Laurana.
"O halde öncelikle Shizuka ve Rei'den başlayalım." dedi Jun.
Shizuka ve Rei öne çıktılar. Karşı karşıya geldiklerinde Shizuka'nın aklına kızın silah kullanmadığı gelince huzursuzlaştı. Daha önce silahı olmayan bir insana hiç saldırmamıştı (gerçi Ateş ülkesine geldiğinden beri kimseye saldırmamıştı). Rei kendini ancak kaçarak savunabilirdi.
Shizuka bunları düşünürken Jun "Başla!" komutunu vermişti.
Rei hızla Shizuka'nın üzerine doğru atıldı. Yumruğunu Shizuka'nın suratına hedef almıştı, Shizuka sıyrıldı. Rei tekme ve yumruklarını hızla savuruyor, Shizuka kaçıyordu. Silah kullanmayan birine zarar vermeden saldırmanın en iyi yolu, uygun zamanı beklemek olduğunu biliyordu. Bir süre sırf kaçan Shizuka, kaçmaktan yorulup sendelemişti, o sırada Rei'in tekmesi karnına denk gelip onu yere düşürdü. Savrulan kız yere sert bir şekilde düştü ama kendini çabuk toparlayabildi. Tek dizinin üzerine dikilip Rei'in sıradaki hareketini gözlüyordu ki beklediği açık geldi. Rei tekrar tekme savurmak üzereyken, Shizuka sağ tarafında asılı olan kılıçlardan birini sol eliyle çekip yukarıya doğru kavis vererek hızla savurdu. Rei kılıcı sezmiş kendini geriye doğru çekmişti. Ama kızın geriye doğru attığı adım daha toprağa bile değmemişken Shizuka sağ eliyle ikinci kılıcını çekip Rei'in boğazına dayamıştı.
Bu olanlar o kadar hızlı olmuştu ki çevredeki insanların ne olduğunu anlaması için bir kaç saniye geçmesi gerekti. Bir kaç saniyenin sonunda Jun "Düello sona erdi, kazanan Shizuka!" dedi.
Shizuka kılıcını kınına geri koymuştu, tam yerine dönerken Sansa "Baksana" diye seslendi.
Shizuka, Sansaya döndü. Sansa'nın yüz ifadesine bakılırsa kılıç tekniği ile yeni eğitmenini etkilediği anlaşılıyordu.
"Kılıç tekniğin kuzeylilerinkine benziyor. Hızlı ama bir o kadar asil kılıç hareketlerin var. Büyüleyici bir teknik."
Gururu okşanan kız "Teşekkür ederim. Bende kuzeyden geliyorum zaten." dedi.
"Bu tekniğine bir isim verdin mi peki?"
"Annem bu tekniğe Cicuta çiçeğinin adını vermişti. Güzel ama öldürücü bir çiçek olduğundan tekniğine uyduğunu düşünurdü."
Sansa gülümsedi hem tekniği hem ismini hemde anlamını sevmiş gibiydi.
Jun "Sıradaki düello için Masamune ve Ruth öne çıksın." dedi.
Masamune ve Ruth öne çıktılar ancak Masamune Ruth'a gülümsese de pek istekli durmuyordu ki Jun'un başla komutundan bir dakika sonra Ruth hançerini Masamune'nin kalbine doğrultumuştu. Ruth, Masamune'nin doğru düzgün karşılık vermemesinden ötürü küçümsendiğini düşünüp, tepesi atmış, sinirden çocuğu azarlayıp duruyordu. Masamune ise "Seni gerçekten küçümsemiyorum Ruth, sadece kızlara zarar vermek hoşuma gitmiyor." diye kendini savunmaya çalışıyordu.
Bu durum Sansa'nında hoşuna gitmişe benzemiyordu kadın kızıp sesini kalınlaştırarak "Masamune! Bir savaş esnasında bir kız sana saldırdığında ne yapmayı planlıyorsun peki?" diye sordu.
Masamune "Bir centilmene yakışacak en iyi davranışı yapacağım. Hemen oradan kaçacağım!" diye cevapladı ciddi ciddi.
Laurana ve Rillith kıkırdamalarını saklamıyorlardı.
Sansa'nın ise iyice canı sıkılmış gibiydi. Kadın "Sıradaki düelloya geçebilir miyiz" diye iç geçirdi.
"O halde... Danniel ve Lawrance öne çıksın."