Merhaba arkadaşlar bir bölümde daha sizlerleyiz...
Keyifli okumalar...Bugün günlerden pazar yani tatil. Arkadaşımla dışarı çıkacağız.
Tık! Tık! Tık!
Gel..(gelen kardeşim Deniz'di)
-- Daha uyanmadın mı abla?
-- Uyandım uyandım Deniz.
-- O zaman sana bir şey sora bilir miyim?
-- Ne soracaksın?
-- Şey... bendee seninlee gelebilir miyim?
-- Tabiki hayır!! Ben arkadaşımla buluşacağım senin ne işin var orda.
-- Ama abla lütfeeennn... hiç konuşmam sessizce yanında otururuuum.
-- Hayır dedim sana uzatma işte.Tam o sırada annem kahvaltıya çağırdı.
-- Kızlaaar kahvaltı hazır.
-- Geliyoruz anne!!-- Deniz dua et annem çağırdı yoksaa..
-- Yoksa ne!! Beni sihrinle susturcak mıydın!! Unutma ki benim de sihrim var bende bir cadıyım çok sevgili ablacım (!)
-- Of iyi be iyiki sende cadısın başıma çıktın.
--Ben kahvaltıya iniyorum.
-- Inersen in banane.
-- ....Kahvaltıya indik. Kahvaltıdan sonra odama çıktım.
Arkadaşım Zeynep'i aradım. Ona dedim ki:" Nerde buluşalım?"
Karar verdik. Atatürk meydanında buluşacağız. Neyse ben hazırlanmaya başlayayım. Anca yetişirim. Hazırlanıp çıktım. Koşa koşa vardım. Zeynep bir saat beklemiş. Birlikte restauranta gittik.
Zeynep dedi ki: "İstediğin kadar ye bendensin." Bende tıka basa yedim. Zeynep:" Ben tuvalete gidiyorum" dedi.
Ben:" tamam "dedim. Zeynep gitti. Garson yanıma geldi. Hesabı sen ödeyecek misin? dedi. Benim yanımda para yoktu. Ağlayarak kolyemi verip; benim param yok, diyerek koşmaya başladım. O ara Deniz beni takip etmiş. O da üzüldü. Babam one harçlık vermiş. Kolyemi alıp parayı ödemiş. Eve geldim. Babam: "Kolyen nerde kızım?" dedi. Ben dedim ki:" Param yoktu. Onu verdim." Babam bağırdı. Bidaha sana birşey almıcam. Babamın ayaklarına kapandım nütfen affet. O arada kardeşim Deniz geldi. Baba ablamın bir suçu yok. Kolyesini masanın üstünde unutmuş bende aldım geldim. Babam beni affetti. Ama odamda bir gün kalma cezası verdi. Kardeşim Deniz'e teşekkür ettim. Ama sen nerden buldun kolyemi?