"Yeni Öğrenci"

37 5 0
                                    



Okul bekçisine küfür ederek bahçeye girdim. Bizim grup yine bir masaya oturmuştu. Sinirli bir şekilde çantamı sandalyeye fırlatmamla grubun gözleri bana dönmüştü.

"Sormaya korkuyorum ama yine ne oldu Janset?" diye sordu Hazal.

"Nolucak iki ders geç kaldım diye bekçi okula almadı." dememle bütün grup gülmeye başlamıştı.

"Gülün gülün siz , sizin başınıza da böyle bir şey gelsin görün o zaman ben nasıl gülüyorum..." diye homurdandım.

"Ama Janset  her gün iki derse geç kalıyorsun." diyerek güldü Güneş.

"Öyle mi Güneş Hanım? Sanki siz hiç geç kalmıyorsunuz. " diye sonlara doğru sesimi yükselttim. Tabi yükseltmemle bazı masalardaki öğrenciler bize dönmüştü.

"Ya kızlar sizin kavgalarınıza doyum olmaz ama benim karnım aç kantine gidelim mi ?" diye sordu Devrim.

Devrim ile Hazal  üç seneye yakındır sevgililerdi. Filmlerdeki  çiftlerden  bile daha tatlılardı.

"Tamam aşkım gidelim." dedi Hazal.

"Siz gidin ben Güneş ve Janset ile bir şey konuşacağım." dedi  Rüzgar.

"Allah Allah ne konuşucak bizimle?" diye kulağıma fısıldadı Güneş.

"Valla hiç bir fikrim yok." dedim kulağına yine fısıltıyla.

Devrim tamam anlamında kafasını salladı ve el ele tutuşup gittiler. İkimizde Rüzgar' a , Rüzgar ise masaya bakıyordu. En sonunda Rüzgar bize dönüp konuştu:

"Geçen cumartesi bara gitmişsiniz." dedi. İşte şimdi yandık.

"Yalan!" diye bağırdı Güneş hemen.

"Hem bara gitmek kim? biz kim?" diye devam ettirdim bende pot kırmamak için.

"Peki bu görüntüler ne?" diye sordu sakin bir şekil de. Sakin olmasi tehlikeliydi. Güneş Rüzgar' in elinden telefonu alıp resime baktı. Resimde barda kafamıza bira dikiyorduk.

"Montoj bu. Biz süt içerken çekip ne hala getirmişler cık cık cık." dedim.

"Yeter ama neden hala yalan söylüyorsunuz?!" diye bağırdı Rüzgar.

"Of tamam haklısın ama sadece kafa dağıtmak için gittik. Yemin ederim. Zaten bir şişe biranın yarısını bile bitiremedik!" diye açıkladı Güneş.

"Benim niye haberim yok!" diye bağırdı yine Rüzgar.

"Çünkü söyleseydik izin vermezdin." diye fısıldadım.

"Bensiz gitmemeliydiniz." diye homurdandı Rüzgar.

Haklıydı. Onsuz gitmemeliydik. Bu konularda hasastı çünkü Rüzgar. Devrim ve Rüzgar bizden 2 yaş büyüklerdi ve son sınıflardı. Her ne kadar şuan sınavlarına çalışmaları gereksede onlar bizle birlikte takılıyorlardı.

"Özür dilerim." diye mırıldandım.

"Bende." diye bana katıldı Güneş.

"Tamam hadi asmayın suratınızı gelin buraya." diye bize sarıldı. Tabi benim sandalyem Rüzgar' ın sandalyesine uzak olduğu için yere popo üstü düştüm. Tabi gülüşmeleri geçiyorum. Rüzgar beni kaldırıp Güneş ile beni kantine götürdü. Okula yeni öğrenci geliyormuşta onun kim olduğunu öğrencekmiş falan. Tabi yeni öğrenc i kelimelerini Güneş duyunca dünyayla bağlantımı kestim.

"Değil mi Janset?" dedi Güneş.

"Hı?" dedim bende.

"Oha kanka hiç mi dinlemedin ben ne güzel hayaller kurdum yeni çocukla. Bak şimdi kesin vampir bu yeni çocuk. Dönem başında falan da gelmemiş zaten. Sonra biz kavga etcez. Sonra her yerde karşılaşıcaz. Lise bitince üniversite falan demeden kaçıp evlenicez the end." dedi ellerini çırparak.

"Kızım sen harbi salaksın. Kaç yaşındasın hala vampirlere, kurtadamlara, zombilere vs. inanıyorsun!" diye söylendim.

"Tabi senin beynini zombiler ele geçirdiği için böyle davranıyorsu n!" diye bağırdı Güneş.

"Teallam ya bak hala zombi diyor. Hem ya yeni öğrenci sana bakmazsa? Ben olsam bakmam!" diye homurdandım.

"Bakmazsa bakmasın bana erkek mi yok? Hıh!" diyerek sağ eliyle saçını arkaya doğru savurdu. Doğru söylüyordu. Güzel kızdı.

"Oha inanmıyorum!" diye sessizce bağırdı Güneş.

"Neye kanka?" diye sordum.

"Yeni gelen öğrenci tam arkanda Rüzgar ile konuşuyor. Tipe bak lan meteor!" diye açıkladı. Normalde pek umursamam ama eğer Güneş böyle bir tepki veriyorsa diye düşünerek arkamı döndüm.

Döndüğümdeyse ağzımdan koca bir 'OHA' çıktı...

Yürüyen EgoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin