"Babanla Tanışmalısın"

29 3 0
                                    



Karşımda gördüğüm çocuğa yakışıklı demek hakaret olurdu. Yakışıklıydı hem de baya. Hemen önüme dönüp Güneş' e bakarak :

"Bunun neresi yakışıklı ya bizim bakkalcı İsmail abi daha yakışıklıdır." diye yalan uydurdum. Çünkü Güneş' in fikrini desteklersem Güneş hemen 'inanmıyorum Janset ilk defa bir erkeği beğendin hemen sevgili olmalısınız.' diyecekti.

"Öyle mi? Neden daha demin çocuğa yiyecek gibi bakıyordun?" diye sordu. Şimdi ne cevap vericem diye düşünürken Rüzgar ve yeni -yakışıklı- öğrenci masamıza oturdu. Yeni -yakışıklı- öğrenciye bakmamaya çalışarak Rüzgar' a döndüm.

"Noldu?" diye sordum Rüzgar' a.

"Yeni gelen öğrenci Bulut' muş. Kendisi yakın arladaşım olur." diye sırıttı.

"Merhaba ben Bulut." diyerek elini uzattı.

"Hı evet duydum." dedim soğuk bir sesle. Yakın davranırsam Rüzgar 'kızım niye hemen yılıştın çocuğa?' diye başımın etini yiyecekti.

"Senin bir adın yok mu?" diye sordu garip bir sesle.

"Adımı ne yapıcaksın sen?" diye çıkıştım. Gerçekten de merak ediyordum.

"Napabilirim? Merak ettim." diye homurdandı.

"Fazla merak gö-" diyecekken Güneş ağzımı eliyle kapatıp:

"Sen arkadaşın kusuruna bakma. Adı Janset. Bende Güneş." dedi sevecen bir tavırla.

Bulut memnun oldum gibi bir şeyler gevelerken ben telefonumdan gelen mesajı açmaya çalışıyordum.

Gönderen: Numara yok
Düşündümde artık babanla tanışmalısın...

Ben mesajı anlamaya çalışırken Devrim ve Hazal masamıza geldi. Bu sırada Bulut ile tanışıyorlardı. Babanla tanışmalısın... İyi de benim babam yokki. Yani ölmüş. Mezarına falan mı götürürler acaba? Ben böyle düşüne dururken Güneş kulağıma:

"Bir şey mi oldu kanka?" diye fısıltıyla sordu. Kafamı olumsuz yana sallicakken iki ay önce Güneş ile birbirimize verdiğimiz sözü hatırladım.

"Bir daha bana asla yalan söyleme Güneş!" diye bağırdım.

"Tamam söz veriyorum söylemicem. Ama sende söz ver." diye mırıldandı.

"Söz. Söz veriyorum seni man kafa!" diye bağırdım.

O anlar gözümün önüne geldiğinde:

"Sonra anlatıcam." diye fısıldadım. Kafasını olumlu anlamda aşağı yukarı salladığında derin bir nefes aldım.

"Şu Bulut kesinlikle benim tipim." diye sessizce güldü Güneş. Bende gülerken neşem biraz yerine gelmişti.

"Neyse ben kalkıyorum." dedim ayaklanarak. Herkes kafasını sallarken kimsenin benimle gelmemesine biraz üzüldüm. Ama bu benim için iyidi. Yalnız kalmalıydım. Kantinden çıktığımda telefonum çalmaya başladı. Ekrana baktığımda 'numara yok arıyor' yazıyordu. Belki mesajı gönderen kişidir diye hemen açtım.

"Oooo Janset Hanım hemen açarmışsınız telefonu hiç bekletmeden!" diye sesli güldü adam olduğunu tahmin ettiğim kişi.

"Siz kimsiniz?" diye sordum merakla.

"Herhangi biri değilim, seni babana kavuşturucam evlat!" dedi başka bir ses.

"Benim babam öldü!" dedim mırıldanarak. Bu sırada bahçeye çıkmıştım.

Yürüyen EgoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin