Multi: Rüzgar
"Ya Janset ne oldu anlat!" diye yalvardı Güneş.
"Aynen Janset artık anlatıyorsan anlat çünkü Güneş meraktan ikiye ayrılıcak!" dedi Hazal uyaran ses tonuyla.
"Tamam tamam sakin olun. Şimdi..." diyerek ellerimi birbirine sürttüm. Olan olayları en ince ayrıntısına kadar anlattım. İkiside oür dikkat beni dinliyordu. Anlatmam bittiğinde onlar kendilerine gelmeye çalışıyor , ben ise kırık telefonuma bakıyordum. Acaba tamir edilebilirmiydi?
Annemle kavgamızdan sonra annem beni uyumam için yalnız bırakmış , ben ise bütün gece babamı düşünmüştüm. Belki de adamlar benimle dalga geçiyordu. Belki de annem bana yalan söylüyordu. Bilmiyorum kavgadan iki gün geçmişti ama hala adamlardan haber yok.
Birde adamların bana verdiği kutu var. Kutuyu açmak için her türlü yolu dsnemiş bir türlü açamamıştım. Bu iki gün içerisinde Rüzgar ve Bulut' u hiç görmemiştim. Güneş Rüzgar'ı aramış fakat ulaşamamıştı. Bu gün ise Rüzgar , Bulut , Devrim okula ağır ağır yürüyerek gelmiş , oturduğumuz masaya oturmuş , etrafa bakıyorlardı.
"Janset biraz konuşalım?"diye sordu Bulut. Ağır ağır kafamı sallarken sandalyemden kalmış , sınıfa doğru ilerliyordum. Arkamdan da Bulut geliyordu. Sınıfa girip sırama oturdum. Önümede Bulut.
"Dinliyorum?" diye sordum.
Elini çantasına atıp iphone 6' yı çıkardı."Kırdığım telefonun telafisi." diye mırıldandı deyip telefonu önüme uzattı.
"Ne yaptığını sanıyorsun! Senden telefon istemedim. Neden aldın? Sen Emir değilsin, bende Feriha. Al şu telefonu git!" dedim sessizce bağırarak.
"Bak bu bir hediye değil! Al şunu ! Ayrıca benim ikinci ismim Emir!" dedi homurdanarak.
"Ama ben bunu alamam ki! Ne kadar pahallı olduğunu biliyorum, ve sen lise öğrencisisin." diye mırıldandı.
"Bak kenar da birikmişim vardı. Bende kırdığım telefonun yenisini aldım. Uzatma da al!" dedi sinirle. Gözleri o kadar sert bakıyorduki... Açıkçası biraz korktum. Elimr telefonu alıp teşekkür ettim.
Sınıfa Rüzgar geldiğinde telefonumu inceliyordum. Facebook' taki resimlerimden alınmıştı ekran resmim. Kocaman gülümsüyordum. Rüzgar yanıma geldiğinde Bulut çoktan gitmişti.
"Naber kanki?" diye sordu yanağımdan makas alarak.
"Aynı işte..." diye mırıldandım. Rüzgar' la beşinci sınıftayken tanışmıştık. Sınıfa yeni gelmiştim. Herkes 'yeni geleni dışla' kuralını uyguluyordu. Bir tek Rüzgar benimle oyun oynuyordu. Daha sonra arkadaş olmuştuk.
"Bazı şeyler duydum." dedi.
"Ney duydun?" diye merakla kaşlarımı kaldırdım.
"Babanla ilgili bir durummuş. Bak bana kızma ama bu konuyla ilgili bir kaç bilgi biliyordum ve sana söylemedim." dediğinde Rüzgar' a biraz yaklaşt ım.
"Ney biliyordun?" dedim
"Baban hakkında bir şey bilmiyorum ama abin hakkında bazı şeyle biliyorum." diye mırıldandı.
"Abi??" diye sordum.
"Evet abi. Kanka sana öncedn söylemeliydim ama senin abin..."
"Napıyorsunuz?" diye sordu Bulut , Rüzgar' ın sözünü bölerek.
Kimseden çıt çıkmayınca Rüzgar' a dönüp:"Bir gelir misin?" dedi. Rüzgar onu başıyla onaylarken Rüzgar kulağıma eğilip:
"Abin Bulut." diye fısıldadı...
+3 vote