Çığlıklar,ayak sesleri,beni ezip geçmeye çalışan insanlar; canım okulum.
10. sınıfın ilk gününü pek böyle hayal ettiğim söylenemez. Ama arkadaşlarıma sarılmak iyi hissettiriyor. Onları özlediğimi düşünüyorum. Üç gün önce görüşmüş olmamız onları özlemediğim anlamına gelmez değil mi?
Hepimiz belirsiz bir sırayla birbirine sarılıyor. O kadar kalabalık ki bazen kime sarıldığımı fark edemiyorum. Ve sıra Buğra'ya geliyor. Dur bir dakika ne! Buğra'ya sarılmak üzereyim. Neden kollarını açmış bana bakıyor? Ona sarılacağımı düşünüyor olamaz herhalde. Aklısıra 'seni kafama bile takmıyorum kaltak' diye düşündüğünü düşündürecek ya tabi. Gerizekalı. Ona sarılıyorum. Sonuçta 'seni unutamadım hala sana aşığım koca istiyom gel beni al Buğra' diye düşündüğümü düşünmesini istemem. Kısa bir sarılma oluyor bitiyor,arkamı dönüyorum ve Aksel'e sarılıyorum.
Buğra benim eski sevgilim. Geçen yılın sonlarında çıkmıştık. Yani bence o kadar da eski değil. Çok iyi ayrılmamıştık. Asılında o benden ayrıldı. MESAJLA. Mesajla ayrılmak çok acımasızca ama o da haksız değildi
Tam olarak şöyle oldu; O beni seviyordu. Ben de biliyordum bunu. Bir gün geldi kendi itiraf etti ve benimle çıkarmısın dedi. Onunla çıkmak gibi bir amacım yoktu ama öyle deyince bir an kabul ettim.
Neyse işte, biz çıkmaya başladık. Onu hålå sevmiyordum ama ayrılmak da istemiyordum. Salağım ya biraz.
Bir sabah kızlarla konuşuyorduk "Neden sevmiyorsan Buğra'dan ayrılmıyorsun?" diye sordular. Ben de istemiyorum en azından bir hafta daha gibi bir şeyler söylemiştim.
Biz bunları okuldaki kahvaltıda en kuytu koşede olan masada konuşmuştuk. Buğra duymuş ve çok yakın bir arkadaşı var Melis -biz konuşurken o da vardı masada- ona söylemiş. Melis de direk bana söylemesi gereken şeyi kızlara söylemiş. Benim bundan akşam haberim oldu.
Buğra bütün gün hiçbir şey olmamış gibi davrandı ve o akşam benden mesajla ayrıldı. Sonra da bana sıçmıkmışım gibi davrandı. İlk zamanlar birbirimizi gördüğümüz yerde kaçıyorduk. Sonra sörekli laf atmalar falan başladı. Şimdi birbirimizi görmezden geliyoruz.
Aslında ben Buğra'nın bizi gördüğüne inamıyorum. Bence Melis ona söyledi. Çünkü benden nefret eder. Ama galiba kimin kime söylediğini asla öğrenemeyeceğim.
Derse giriyoruz. Ben,Rüya,Arya,Buğra,Doruk ve Kayra aynı sınıftayız. Çisem ve Akın bizden üst sınıftalar. Yeni gelen hoca kedini tanıtırken biz de okuldan sonra ne yapacağımızı konuşuyoruz. Ben paintball diyorum. Diğer kızlar kabul etmiyor. Başka bir şey düşünüyoruz.
2 HAFTA ÖNCE
Her kızın ilk adet oluşunu,ilk öpüşmesini ya da geceleri korktuğu için oyuncak ayısına sarıldığını anlattığı birkaç kız arkadaşı olmalı bence. Benim de var tabi. Onları aşırı derecede seviyorum ve her şeyimi anlatıyorum. Ama bazen yetmiyorlar. Tam üç en iyi kız arkadaşım var aslında yetmesi gerek. Yetmiyor işte. Tabiki onlara kızmıyorum çünkü onların da hayatı var her olayımı dinleyip akıl vermek değil onların görevleri.
Ben de günlük yazmaya başlıyorum. Hiçbir işe yaramıyor. Yazıyorum yazıyorum ama günlük bana cevap vermeye bile tenezzül etmiyor. Çok sinir bozucu!
Aklıma blog açma fikri geliyor. Ama nasıl yapılr, nasıl takipçi kazanılır hiç bilmiyorum. Kimseye de söyleyemem. Çünkü bana özel olsun, kimse bir blogum olduğunu bilmesin istiyorum. O yüzden anonim olacak. "Bu şimdilik böyle kalsın. O bloğu açacağım hem de efsanevi olacak." diye düşünüyorum.
Selam! Bu benim yazdığım ilk hikaye. Kısacık oldu. Umarım beğenirsiniz. Beğenirseniz devamı gelecek.
Çok kısa olduğu için bir şey anlamamış olabilirsiniz. Ama hikaye hakkında ne düşündüğünüzü buraya yorum olarak yazarsanız gerçekten çok sevinirim.
