-5-

57 10 0
                                    

Erkekler neden ağlar ki? Onların taş gibi, duygusuz olmaları gerekmez mi? Peki ağlamaları kadınları neden etkiler? Çünkü kadınlar zor olanı sever. Can'a attığım tokattan sonra oturup ağlamaya başladı ne yapsam bilemiyorum.

Off içimi kemiren endişeler hala beni deli ediyordu. Can yanıma geldi ve kolumu tuttu.

- Gerçekten anlamadın mı? Bunca yıldır bir kere bile göremedin mi? Söylese ne, bir kere bile bana karşı arkadaşlıktan öteye bir şey hissetmedin mi?

- Can insan kardeş-

- Bana şöyle söyleme.

- Ben sana hiç o gözle bakmadım. Hem sende biliyorsun ki ben 15 yaşımdan beri Serdar'a âşıktım ve hala ona aşığım . Sen hangi akla hikmet bana bu gözle bakarsın...Ya onu nasıl vurursun? Sen ... sen , Can sen katil misin? Adam vurmakta neyin nesi?

- Yani bana karşı en ufak bir sevgi hissetmedin mi?

- Saçmalama ben seni çok seviyorum ama senin istediğin şekilde değil, Serdar o iyi mi?

- Bak Büşra sana iki seçenek sunuyorum. Ya benimle evlenirsin ya da Serdar'a gidersin ama ikinci seçeneği seçtiğin taktirde Sercan ile ufak bir anlaşma yaparım karar senin. Sersar'a bir şey olsun istemiyorsan benimle evlen yarın saat dokuza kadar vaktin var kararını ver.

Dedi ayağa kalkıp cebinden anahtar çıkartıp kapıyı açtı, çıktı. Ben yine düşüncelerimle baş başayım. Hepsi çığlık çığlığa bağırıyor çoğunun ne dediğini duyamıyorum. Ama bir düşünce fısıldıyor ve ben bu gürültüden sadece o fısıltıyı duyabiliyorum

"Serdar'a aşığım, onu korumalıyım"

Sanırım aynı düşünce kendi içinde ilk defa bu kadar tezat. Başı onun yanında olmam ile ilgiliyken sonu onu kurtarmak için bile olsa bırakmakla...

"Bırakıcaktı"

Diye haykırıp tüm gürültülü sesleri evlerine kaçırttı. Tabi ya beni bırakacaktı ve belkide hala bırakıcak. Can ile evlenirsem gittiği yerde rahat olur. Aşk nasıl bir duygudur ki , ona delicesine kızgınken bile onu düşünüyorsun. Boşver kelimesi lügatında bulunmuyor. Kalbin sol tarafında kıvranır durur, beynin hep onu haklı çıkarmaya çalışır. Ama daha çözemediğim o yer kendini düşünür. Ama kalbin o kadar şidetli atar ki o sesi duyamazsın. İnşaat gürültüsünde bir sivri sinek vızıldaması nasıl duyulur ki?

Kapı açılıyor , kapıdan Serdar giriyor. Üzerinde kırmızı kan lekeli tişörtü var. Kalbinin üzeri hala kanıyor. Ayağa kalkıyorum ona doğru bir adım atıyorum. Bana sert bir tokat atıp arkasını dönüyor. Kapıdan çıkacakken yere yığılıyor.

-Serdar

Diye çığlık atmak istiyorum fakat sadece fısıltı çıkıyor. Serdar'ın yanına çöktüm . Gözümden bir damla yaş bedenine düşüyor tişörtünün emmesini beklerken yaş küçük bir gölet oluşturuyor. Serdar dibe çökmeye başlıyor. Kolundan tutuyorum kıyıya yüzmeye çalışıyorum yanıma bir tekne geliyor. Serdar'ı çıkartıyorum. Kendim tam çıkacakken biri bacağımdan asılıyor. Su o kadar berrak ki bacağımdan asılan kişiyi tam olarak görebiliyorum.Can. Suyun altına giriyorum ve çığlık atmaya başlıyorum.

Omuzlarımda hissettiğim baskıyla gözlerimi açtım. Can karşım da iri gözleriyle bana bakıyordu. Oturur pozisyona geçtim. Derin nefesler alıyordum. Can bana endişeyle

-İyi misin?

Dedi. Hala kendime gelemedim. Ne ara uyumuştum da kabus görmüştüm. Can yatağın ve dizlerimin önüne çöküp gözlerini bana dikti. Ellerini dizlerimin Üzerinde ki ellerime koyunca eski arkadaşım Can'ı ne kadar çabuk özlediğimi hissettim.

Bağlı KalplerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin