Otele geldiğimizde Ceren de bende kendimizi yataklarımıza attık. Günler ne de çabuk geçiyordu böyle. Ceren heyecanlı heyecanlı neler hissettiklerini, biz restauranttan çıkınca Buğra'nın neler söylediklerini anlatırken ben çoktan tavanla aramda bi bağ kurmuştum. Neler oluyordu ki bana böyle? Neden onu düşünüyordum? Oysa ki bugün ondan intikamımı almıştım. Düşünecek birşey kalmamıştı... Ama bu demek olmuyordu ki bir daha görüşmeyecez! Bizim sevgi pıtırcıklarının işi tamam gibi onların yüzünden sürekli bi arada olucaz. Diye düşünürken Ceren'in o kulaklarımı delen sesiiii...
CEREN: Kızım heeeeyyyy kime diyorum neler anlatıyorum ben burada bi tepki ver. Aşık mısın nesin anlamadım ki... Gerçi benim Burnum güzel kokular alıyor. Havadaaa aşk kokusu varrr havada aşk....
NAZLI: Ayyy sussana kızım ya oteli başımıza toplayacaksın. Milattan kalma şarkıları söyleyip durma. Hem ben bugün son noktayı koydum o ukala çocuğa.. Asıl sen aşıksın şu halinde bakk bizim kız çoktan leyla olmuşsa haberim yok.
CEREN: Ahhh ne gündü ama sanırım kabul ediceeeemm. Kızım ya çocuğu çok pis bozdun. Kızardı çocuk resmen. O güzelim yakışıklı çocuğa yapılır mı bu? Çok hainsin yaa gülmekten karnın ağrıdı.
NAZLI: Haa demek öyle Ceren Hanım o bana şaka yapınca birşey yok ben ona yapınca yazık mı oluyor. Aferimmm tatlım. Ben yatıyorum iyi geceler.
Cerene trip atıp döndüm arkamı. Bi baktım Ceren özür dileyerek yanıma geldi kedi gibi yanıma kıvrıldı. Kendince şirinlik yapıyor. Ama beni nasıl yumuşatacağını iyi biliyor. Beraber uykunun kollarına bıraktık kendimizi. Yorucu bi Los Angeles günü daha bitti...
~SAVAŞ~
Bugün nasıl bir gündü böyle? Tüm gün herşey canımı çok sıktı. Sanki koca ülke bi anda bana karşı çıktı. Aslında bi anda değil! Otostop güzelleri bizim yolumuzu kestiği anda... Buğra'daki bu büyük değişikliğin sebebi bile onlar... Biz ki master yapmak için geldiğimiz bu ülkede okumaktan çok gezip tozmaya eğlenmeye gelmiştik. Bu zamana kadar çok kızla birlikte olduk. Ama bu sefer ki neden bu kadar farklıydı? Buğra hemen kaptı Ceren'i gerçekten ondan etkilenmişti. Halbuki onlar buraya geleli , bizimle tanışalı sadece 2 hafta olmuştu. Buğra ve Ceren mutluydu çoktan. Ama ben yani 'biz' biz gerçekten biz olamamıştık henüz Buğra ve Ceren gibi...Ama bugün o Nazlı denen kıza ne kadar kızsamda beni ona çeken birşey vardı. Neler oluyordu ki bana AŞK mı? Yook yookk olmaz öyle şey!~NAZLI~
Uyandığımda ceren çoktan kalkmış hazırlanıyordu.
NAZLI: Hayırdır cerencim sabah sabah niye bu hazırlık
CEREN: Bugün ev bakmaya gidicektik unuttunmu nazlı
NAZLI: Unutmadımda bu kadar erken neden gidiyoruz sorabilirmiyim.
CEREN: İşte çocuklarla buluşuruz sonra diye
NAZLI: Evet ceren bilmediğimiz şehirde kaybolmazsak buluşursun
CEREN: Aslında haklısın nazlı ya kaybolursak napacaz çocukları arasakmı yardımcı olurlar bize
NAZLI: Tabi artık her gün görüşucez senin aşık olman saolsun
CEREN : Seninde işine yarar nazli işte savaşla daha yakın olursunuz
NAZLI: Onla yakın olmak istemiyom ceren
CEREN: Nesi var ne yakışıklı çocuk işte
NAZLI:Çok ukala
CEREN:Yoo gayette samimi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alayına Los Angeles "Otostop Aşkı"
RomanceYıllar geçmişti çoktan... Ceren ve Nazlı`nın artık hayallerini gerçekleştirme zamanı gelmişti. İstikamet LOS ANGELES... NAZLI: esmer, asi ,sevimli, birazda korkak , Cerenle lise 1 den buyana arkadaşlar. İki hayalleri vardı. Birini gerçekleştirdiler...