Alayına Los Angeles "Otostop Aşkı"

3.Bölüm

NAZLI: Oh sonunda geldiik hemen odamıza çıkıp dinlenelim.

CEREN: Aynen. Ayy ne tatlı çocuklardı. Çok tersledin ya oysaki ne tatlı bişeydi o

NAZLI: Cereen

    Resepsiyondan anahtarımızı aldıktan sonra odamıza çıkmştık. İkimizde kendimizi yataklara attık. Güzel bi uyku çekmeyi düşünüyodum. Ama bugünü gözden geçirmeden yapamadım. Savaş ve Buğra gerçekten taş çocuklardı. Güzel bi yolculuk olmuştu aslında. Ama hemen vıcık vıcık olmaya gerek yoktu. Ağırdan almak gerekti. Ceren hanım maşallah iyi alışmıştı. O sarı Buğra sarı yakışıyorlardı. Ama bunların kesin sevgilisi vardır. Hem koca Los Angeles'da bi daha karşılaşırmıydık ki? Sanmıyorum... Neden düşünüyorum ki zaten. Herşey yeni başlıyacak aslında. Los Angeles'ı keşiften sonra bakacaz artık..

NAZLI: Noldu kuzenin halledebilecek mi araba işini?

CEREN: Evvett yarın araba otelin önünde olur dedi.

NAZLI: Allahımmm herşey çookk güzeell

    Şimdi güzel bi uyku zamanı yarın çok gezicezz çookk

★★★★★

Hayallerimiz gerçekleşiyordu bu sabah da erken kalkmıştım ama Ceren öküz gibi yatıyordu yine.. Öğrenci evinde kalırkende bu böyleydi. Ama ben onu nasıl uyandıracağımı biliyorum. Bi bardak soğuk suyu yüzüne dökünce öyle bi kalktı ki. Gözleri yerlerinden fırlayacakmış gibi etrafa bakıyordu. Bense gülmekten kendimi yatağa zor attım. Bunun intikamını alacağını biliyorum ama tatilimiz ilk gününde uyumak yok Ceren Hanım.

CEREN: Ya kızım sabah sabah ne yapıyorsun? Öküzlük bu resmen. Bak hâlâ gülüyo bide. Sen ne zaman uyandın da hazırlandın yaa?

NAZLI: Hahaha senin tatilin ilk gününde uyuman öküzlük değil benim seni uyandırmam mı öküzlük? Kalktı hazırlan kahvaltıya inelim.

CEREN: Yaa cinconluum hemen kızma şaka yaptım beş dakikaya yanındayım.

        Beni kızdırmayı da güldürmeyi de çok iyi biliyodu. Ne kadar kızsamda küsemiyorum ona. 8-9 yıldır bu böyle geldi böyle gidecek. Dediği gibi beş dakika sürmesede yarım saat içinde hazırlandı süslü. Aşağı indik kahvaltıya güzel bi kahvaltı sonrası dışarı çıktık. Arabamız sabah çoktan kapıdaydı. Peki ama nereye gidecektik? Navigasyonu açıp yola koyulduk.
Herşey çok güzeldi bir sürü yer gezdik fotoğraf çekindik. Ceren burdaki turistlerle bile tanıştı. Geri dönme vakti gelmişti. Ama ikimizde açlıktan ölecektik. Şık bi restaurant da durduk ve aç midemizi doyurmak için girdik içeri...

NAZLI: Immmm ne yiyelim? Ne istiyorsun?

CEREN: Bilmem..

NAZLI: Ayyy Allahım lisede kantinde bile iki saat düşünürdük hâlâ aynı tas aynı hamam. Ben seçiyorum sende hemen seç.

CEREN: Hahah napıyım ya kararsızım. Hem biz kantine yiyecek için gitmiyoduk sen iyi bilirsin.

NAZLI: Tatlım istersen hiç açmayalım o konuları. Sonra bi giderim 'Asya' kıtasına..

CEREN: Ya of çok fenasın o kızın adını söyleme bidaha bana bak kötü oluyorum. Ya hâlâ Asya diyo yaa.

       Siparişlerimizi verdik. Yemeklerimizin gelmesini beklerken arabada çantamı unuttuğumu fark edip onu almaya gittim.

Yorumlarınızı bekliyorum..