Bölüm 4

41 3 3
                                    


-Eliza'dan-

Yanağımda hissettiğim dudaklar uyanmama sebep olurken gözlerimi açıp açmamak arasında kalıyorum.Yanımdaki kişi her kimse kokusu çok tanıdık geliyor.

'' Sakın gözlerini açma sevgilim.''

Duyduğum ses karşısında şaşkınlıkla ağzım açılıyor,zorlukla konuşuyorum.

'' M-martin? ''

'' Evet yağmur kokulum benim,'' diyor.Gözlerimi açmaya kalkışıyorum.Martin hemen eliyle kapatıyor.

'' Lütfen Martin, izin ver seni göreyim,'' derken sesim fısıltıdan ileri gidemiyor.

Sıkıntıyla nefes veriyor.

'' Beni görmene daha var bir tanem,şimdi göremezsin.''

Onu dinlemiyorum,elini ittirip gözlerimi açıyorum.Bir anda her yer kararıyor.Gözlerimi korkuyla kapatıyorum.Birkaç dakikanın ardından tenimi okşayan rüzgarı hissediyorum.Yavaşça açıyorum gözlerimi.

  Evimizin biraz gerisinde buluyorum kendimi.Etrafıma bakınırken benim tarafıma doğru gelen Martin'in arabasını görüyorum.Onu göreceğim için heyecanla dolup taşıyorum.Araba yakınlaştıkça görebilirim umuduyla bakıyorum ancak yüzü bulanık görünüyor,hüzünleniyorum.Onu değil ama telefonla konuştuğunu görebiliyorum.Gergin olmalı ki karşısındakine bağırıyor.Tam önümden geçerken '' Az kaldı,'' dediğini duyuyorum.

  Evin önüne geldiğinde arabayı durduruyor.Bende eve doğru yürümeye başlıyorum.Belli bir mesafe yürüdükten sonra karşı kaldırımdan 'evimize' bakıyorum.Martin arabadan iniyor.Bagajı açıp birkaç poşet aldıktan sonra kapatıyor.Ardından hızlı adımlarla evin kapısına gelip zili çalıyor.İlk çalışının hemen ardından kapı ardına kadar açılıyor.Kapıyı açan kişinin benden başkası olmadığını görüyorum.Martin'in boynuna atlıyorum,öpüyorum yanaklarından.Gülümsediğini görmesem de anlıyorum.Yavaşça uzaklaştırıyor beni kendinden.Sonra içeriye giriyoruz ve kapı her zamanki gıcırtısıyla kapanıyor.Kaldırımdan inip evimizin olduğu tarafa geçiyorum.Kapının önüne kadar ilerleyip mutluluktan fark etmemiş oldukları (olduğumuz) yerde duran gazeteyi elime alıyorum.Tarih dikkatimi çekiyor,30.08.2014.

'' Onu uyandırmalı mıyız ? ''

'' Bilmiyorum,Kingsley bu konuda hiçbir şey demedi.''

Odada tartışma sesleri iyice yükselirken gözlerimi açtım.Karşımda duran ve kararsızlıkla parıldayan beş çift göz görmemle çığlık atmam bir oldu.

'' Siz de kimsiniz Tanrı aşkına ?! '' Dışarıya baktım,henüz geceydi.

'' Gece gece sapıklık mı yapasınız geldi? Üstelik ben olmadan nasıl girdiniz siz buraya ?! ''

  Ardı ardına sorduğum sorular karşısında biri dışında hepsinin paniklediğini fark ettim.Açıklama yapmaya kalkıştıkları sırada elimi kaldırarak onları susturdum.Çünkü biliyordum ki panik yüzünden saçmalayacaklardı.Elimle en sakin duranı işaret ettim, '' Sen konuşacaksın.''

Verdiğim emirle gözlerini kaçırmış olsa da sesini çıkarmadı.Memnuniyetle gülümsedim ve elimi haydi dercesine salladım.

'' Önce kim olduğumuzu söyleyeyim,biz Zena'nın göndermiş olduğu ekibiz.Üç saatte bir alman gereken bir ilaç vardı...'' parmağıyla kafasını işaret etti, ''...unutmuş olamazsın değil mi ? '' deyip sırıttı.

ON ÜÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin