3. Moans

246 17 4
                                    

Zil çaldı ve Ree en yakın arkadaşı için kapıyı hızlıca açtı

"Ree! Seni çok özledim!" dedi Adriana ve kollarını Ree'ye uzatıp onu bağrına bastı.

"Addy, nefes alamıyorum!" dedi Ree. Adriana arkadaşının eski evine girdi.

Ree'nin yaşadığı apartman eski olabilirdi ama mükemmel dekore edilmişti. Rahat ve davetkâr bir görüntüsü vardı.

"Şu oğlanı bir göreyim!'' Adriana çantasını yere bırakırken sırıtıyor ve heyecanla ellerini çırpıyordu.

Ree kaşlarını kaldırdı. "Ne oğlanı?"

"Duvarını delen oğlan!" Adriana iç çekti ve kollarının cansızca iki yanına düşmesine izin verdi.

"Oh,'' Ree gözlerini devirdi ve Luke'u düşündü. "Evde olup olmadığını bile bilmiyorum. Ama istiyorsan kontrol edebilirsin." Ree odasına yürüdü ve Adriana hemen onun arkasında Ree'nin duvarını delen oğlanla tanışmak için heyecanla yürüyordu. "Adı Luke,'' dedi Ree ve Adriana Green Day posterine yaklaştı.

"Luke!" Adriana, Ree'nin bu binayı sallayacak kadar yüksek olduğunu düşündürecek şekilde yüksek sesle bağırdı.

"Ne var?" Bir erkek sesi rahatsız olmuş bir şekilde diğer taraftan seslendi.

"Posteri bir kaç dakikalığına çıkarır mısın? Onunla uygun bir şekilde tanışmak istiyorum. Çıplakken onu dikizlemek yerine onunla konuşmalısın." dedi Adriana ve Ree gözlerini devirdi.

Posteri yatağın üstüne koydular. Adriana deliğe yaklaştı ve Luke'un dikkatini çekmek için boğazını temizledi.

"Selam, ben Adriana." Adriana tokalaşmak için elini Luke'a uzattı ve Luke da karşılık vermek için elini cebinden çıkardı.

"Ben de Luke," kendisini tanıttı. Adriana tepeden tırnağa onu gözleriyle taradı.

"9 yaşında bu, Ree!" diye haykırdı Adriana.

"Ben 10 yaşındayım!" dedi Luke alınmış gibi.

"Nah Ree, onun 8 yaşında olduğunu söylemekte haklısın." Adriana iç çekti.

"Ne de kendini beğenmişsiniz," dedi Ree.

"Ben kendini beğenmiş değilim! Gerçekçiyim." Luke, Adriana'ya sırıttı ve bu onun göz devirmesine neden oldu.

"Tabi tabi öylesin. Neyse, posteri geri yapıştırıyorum," dedi Adriana ve yatağa doğru yürüyüp Green Day posterini aldı. Billie Joe'nun yanağına bir öpücük kondurup posteri yerine yapıştırdı.

Ree'nin telefonu çalmaya başladı ve Adriana arayanın numarasını görür görmez kim olduğunu anlamıştı. Telefonu Ree'nin elinde aldı ve bu istenmeyen aramayı açtı.

"Selam George," dedi Adriana. "Evet, o burada." Ree istemediğini belli eden hareketler yapıyordu. "Bak seni çük kafalı, eğer onu bir kez daha ararsan kıçını tekmeler ve polise gidip yasaklama emri çıkarttırırım." Adriana bir kız olabilirdi ama onun düşünceleri hiç kimseninkiler gibi değildi. Bir keresinde, Ree'nin erkek arkadaşlarından birinin kıçını lisenin arkasında tekmelemişti çünkü Ree üstünde iddiaya girdiğini görmüştü.

Adriana gururla gülümseyerek Ree'ye telefonu geri verdi. "Seni tekrar arayacağını sanmıyorum," dedi ve Ree de en yakın arkadaşına gülümsedi. "Hadi pizza sipariş edelim," dedi Adriana mutlu bir şekilde. Pizzacının numarasını tuşlarken bunun artık çağdışı olduğunu biliyordu.

"Rahat hissetmiyorum çünkü Luke her söylediğimizi duyuyor," diye mırıldandı Ree ve duvarın diğer tarafından bir kıkırdama geldi.

Endişelenme Green Day'i sevmeyen insan dışı kişilik, dışarı çıkıyorum," dedi Luke ve Ree, Luke'un Green Day olayından halâ bahsetmesine göz devirdi. "Bay bay," dedi Luke ama kızlardan cevap almadı çünkü Netflix'ten* film bakıyorlardı.

Adriana, Ree'nin bunu binlerce kez izlediğinden şikayetçi olduğu filmi buldu. Adriana'nın her zamanki seçimi olan bu film Adam Sandler'in oynadığı 'Click' ti. Adriana'nın ona takıntısı vardı. Onun deyimiyle Adam, tüm zamanların en iyi aktörüydü.

"Addy lütfen! Bu filmi senin yüzünde binlerce kez izledim!" Ree, Adriana'yı ikna etmeye çalışırken zil çaldı ve bu Ree'nin şikayet etmeyi kesmesine bir işareti.

Adriana ücreti ödemek için cüzdanından parayı çıkarıp kapıya gitti ve Ree'yi bir filmi nasıl ilk kez izlediğindeki gibi beğendiğinin aptalca olması hakkında şikayet ederken bıraktı. Ama bir filmi bir kaç kez izlemek sıkıcı oluyordu.

"Hadi filmi izleyelim," Ree'ye sırıttı ve Ree elinde bir dilim pizza tutarken gözlerini devirdi.

Adam Sandler güya öldüğünde (gerçekten ölmemişti çünkü zamanda geriye döndü) hiç pizza kalmamıştı ve Adriana bir bebek gibi ağlıyordu. Bu filmi defalarca izlemişti, Ree de öyle ama Adriana her seferinde, hem de her seferinde bu sahnede ağlıyordu.

Eline ilk öpücüklerinden önce, eski karısının peçetenin üstüne yazdığı "Beni yarın da sevecek misin?" kısmında Adriana her zamanki gibi hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Ree de gülmemek için kendini zor tutuyordu çünkü en yakın arkadaşının binlerce kez izlediği filmde ağlaması eğlenceli oluyordu.

Film neredeyse bitmek üzereyken duvarın diğer tarafından kapı kapandı ve öpücük sesleri geliyordu.

Ree Adriana'ya baktı ve onun da gözleri çoktan Ree'ye dönmüştü. "Bu da ne halttı şimdi?" dedi Ree dudaklarını oynatarak. Olabildiğince sessiz olmaya çalıştılar. Laptobun sesini kıstılar.

"Luke,bebeğim neden duvarında bir delik var?" dedi duvarın diğer tarafından bir kız yüksek sesle. Adriana ve Ree gülmemek için kendilerini tutuyordu.

"Aldırma Amber," diye mırıldandı Luke ve öpücük sesleri geldi.

"Adım Abigail," dedi kız gücenmiş bir sesle ama sesler devam etti. Ree, bu kızın birazcık haysiyeti varsa -ki tabi ki de yok- nasıl oluyordu da henüz adını bile bilmediği bir çocukla üçüncü aşamanın yolundaydı?

Ree dikkatini filme vermek için döndü ve Adriana dikkatle dinlemeyi kesip oynat butonuna bastı. Tekrar filmi izlemeye döndüler.

"Luke, daha hızlı!" Diğer taraftan yüksek sesli bir inleme gelince Ree sessizce kıkırdadı.

"Siktir, benimle dalga mı geliyorsun?" dedi Adriana biraz yüksek sesle.

"Bu da neydi?" dedi şaşkınca aynı kız sesi, Abigail.

"Hiçbir şey," diye mırıldandı Luke ve Adriana kıkırdamasına engel olamayınca eliyle ağzını kapattı.

Adriana ve Ree duvarın diğer tarafından gelen inlemeleri duymamak için ellerinden gelenin en iyisini deniyorlardı; hepsi kızdan geliyordu. Adriana film bitince laptobu kapattı ve sessizce pijamalarını giyip yattılar.

Sadece ilerleyen dakikaların duvarın diğer tarafından gelen kız inlemeleriyle dolacağını söyleyelim.

- - - - - - - - -
Netflix: Internet uzerinden hizmet veren bir film programı.

- - - - - - - - -

Selamlaaar. Uzun süredir yoktum ve işte döndüm! Her neyse umarım sizde benim gibi okurken gülmüşsünüzdür. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayııın. Diğer bölümde görüşürüz.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 07, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

block f ◆ luke hemmings [TÜRKÇE]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin