LUNAPARK ))

264 15 2
                                    

Gizemin ağzından:
Öylece oturup sohpet ediyoduk. Merve hemen ayağa kalkarak
"Kahve içer miyiz? " diye sordu. Biz de hep bir ağızdan "olur" dedik. Kahveler geldikten sonra yine bir muhabbete koyulduk. Gözüme Burağın telefonu deydi. O telefonu karıştırmayı çok istiyodum. Tabi buna Burağın da izni gerekicekti. E sevgilisiyim sonuçta bakıcam tabi. Hemen suratıma masum bi gülücük yerleştirdim. Eminim buna dayanamaz.
" aşkımmm??. " dedim. O da hemen bana baktı ve sırıttı. Aşkım demiştim çünkü. Ne? Kanka mı dicektim. Şeklimi hiç bozmadan;
" telefonuna baka bilirmiyim" dedim. O da;
" niye? " dedi. Niye olucak tabiikide benden başka hangi kızlarla konuşuyosun ona bakıcam.
" hiiçç. Öylesine " dedim ve telefonunu bana uzattı. Ben de hemen kaptığım gibi rehbere girdim. Hiiii :o gamze kim lan. Hemen Burağa
" gamze kim? " diye sordum. O da kahvesini yudumlarken
" kuzenim " dedi. Açıkcası rahatlamışdım. Aa hakkaten bunun kardeşinin adı neydi. Hani onu kıskanmıştım yaa. :D Rehberdekilerin hepsine sırayla bakıyodum. Manolya. Bu kim? Bu da mı kuzeni
" manolya kim peki ? " diye sordum. Hiç beklemeden;
" kardeşim " dedi. Heh tam üstüne bastı. Bi saatdir düşünüyorum burda acaba kardeşinin ismi ne diye. Neyse işte rehberdeki tüm kız isimlerini tek tek sırayla sormuştum Burağa. O da sıkılmış olmalıki
" yaa Gizem bırak artık şu telefonu " dedi. Ben de hiç beklemeden yapıştırdım.
" niye sakladığın bişey mi var ki? "
" yaa yok nolucak benim senden sakladığım yaa. Sıkıldım daa ondan söyledim "
" hee başka bişiy yok yani "
" tabiiki yok" demesiyle telefonu masanın üzerine bıraktım.
Hepsi çok sıkılmış gibiydiki Cenk
"Napalım" diye sordu. Ben de
" lunaparka gidelimmi ?" Dedim.
Merve " olur mu ki ? " dedi.
" aa niye olmuyomuş yaa. Ayrıca eğlenmek bizim de hakkımız ama " dedim. Ve herkes "tamam" diyip hazırlanmaya başladı. Burak ta yukarı üstünü deyişmeye gitti. Ben de lavoboya. Lavobodan çıkarken Burakla çarpıştım. O kadar serttiki hala kendime gele bilmiş diyilim. Kafamı kaldırdığımda Burak olduğunu görüp
" napıyosun yaa. Önüne baksana " dedim.
" ben senin güzelliyinden önümü göremiyorumki " dedi. Ve ben de hemen yumuşadım. Ayy onun o gözlerine yumuşamamak mümkün diyil zaten. Aşkım benim yaa. Ne kadar da tatlı gülümsüyo
" hıı öylemiii )) " dedim
" öylee" diyerek bana yaklaşıyodu. Burun buruna gelmiştik. Onun nefesini yüzümde hissedebiliyodum. O kadar mutluydumki onun yanında. Hiç ayrılmak istemiyodum. Neyse konumuza dönelim. Burak beni tam öpücektiki Pelin geldi. Hay ben senin zamanlamana. Pelin gözlerini kapatarak
" tamam tamam ben gittim. Siz yarım kalan hesabınıza geri dönün. Lütfen" diyip gitti.
Aşağıdan da Selçuk bağırdı
" hadi ama gitmiyomuyuz" dedi. Bu sevgililerin zamanlaması gerçekten çok güzel. Bravo 2sinede. Mecbur bende Burağa
" hadi inelim " dedim. Burak çok istemesede kolundan tutup aşağıya kadar sürükledim. Sonunda evden çıka bilmiştik. Herkes kendi arabasıyla gidiyodu. 20-25 dakikalık yoldan sonra lunaparka gelmiştik. Ben hemen
" eee ilk önce neye biniyoruz " diye sordum. Burakta;
"Korku tüneli " dedi sırıtarak.
" yaa yine mi korku. Ben hayatta binmem ona " dedim
O da " tamam ben de kendime başka bi eş bulurum o zaman " dedi.
" aa. Ne eşi bee. Tamam ben de biniyorum "
" Gizemcim noldu niye fikrini deyiştirdin "
"Canım öyle istedi olamaz mı? "
" olur tabiikide niye olmuyo canım " dedi. Ve biletleri aldıktan sonra korku tüneline girecek olan arabalara oturduk. Valla bu sefer rahattım. Çünkü yanımda oturan kişi sevgilim. Rahat rahat sarıla bilirdim. Arabalar hareket etmeye başladı. İçeri girdiyimizde her yer karanlıktı. Korkudan Burağın elini tutmuştum. Göremiyodum ama Burağın sırıttığını tahmin ede biliyodum. Birden kafamın üzerinden bişiy geçti ve bana dokundu. Korkudan nasıl bağırdıysam Burağın kulağı tutuldu galiba. Napiyim yaa çok korktum ama. Sonra birden kanlı bi adam çıktı karşımızı. O gün Burakla korku filmine bakarken karşıma çıkan yüzü kanlı adam geldi aklıma. Hemen Burağa sarıldım ve yüzümü kapattım. Bi an önce burdan çıkmak istiyodum. Çünkü çok korkuyodum. İleride bi pencere vardı. Pencerenin yanına geldiyimizde bi adam çıkıp bana dokundu. Yüzü buruşmuş gözlerini göremiyodum bile. Korkudan titriyodum. Burağa;
" yaa Burak nolur burdan çıkalım nolur nolur nolur çok korkuyorum Burak nolur." Dedim. Burak ta beni sakinleştirircesine
" tamam ben senin yanındayım korkmanı gerektirecek bişiy yok. Hem ben seni korurum " demişti. Korkudan Burağa daha sıkı sarıldım. Başımı göğsüne yaslamış gözlerimi de kapatmıştım. Hemen burdan çıkmak istiyodum. Nefes alamıyodum çünkü. Birden bindiyimiz araba durdu. Sevinip gözlerimi açtım ama hala tüneldeydik.
O anki telaşla;
" burak! Burak noluyo niye durdukkk?? " diye sordum
" yaa dur bi sakin ol! Bilmiyorum arıza yaptı heralde "
" ne arızası yaa?? Ne arızası.? Burak ben karanlıktan çok korkarım. Nolur Burak bişey yap"
" tamam dur bi panik yapma" diye burak beni sakinleştirmeye çalışıyodu.
" yaa panik yapan birine panik yapma diyince panik yapan panik yapmayı bırakmıyo ama"
Burak şaşırmış olucakki;
" hıı?.." diye karşılık verdi. Yaa yerimde duramıyodum. Ama benim karanlık fobim var :-/. Burak benim panik yaptığımı görüp başımı göğsüne yasladı.
" tamam sakin. Sakil ol bak ben senin yanındayım bişey olmicak inan bana" diye beni teselli etmeye başladı. Gerçekten de sakinleşiyodum. Onun kollarında huzur buluyodum ve burak beni sakinleştirmeyi başarmıştı. Zaten biraz sonra da arıza giderildi ve biz dışarı çıktık. Dışarı çıktıktan sonra derin bi nefes aldım. O sırada Merve;
" ee şimdi neye biniyoruz" diye atladı söze. Cenk te;
" dönme dolaba ne dersiniz " dedi. Bizde tamam dedik. Dönme dolaba bindikten sonra Burakla beraber atış yapmaya başladık. Ben 5 atıştan 1 tanesini bile vuramamıştım. Ama ordakı ayıcığı istiyodum. Çok tatlıydı. Tabi benim aşkım kadar olmasada )). Buraksa benim aksime 5/5 yaptı ve o ayıcığı aldık. Çok sevinmiştim. Ordan da çarpışan arabalara geçtik.Burak;
"Hadi beraber binelim " dedi. Ama ben itiraz ettim;
"Yaaa.. ayrı ayrı binsek olmaz mı " Burakta olur anlamında başını salladıktan sonra arabalara bindik. Burak gcığına hep benim arabama deyiyodu. Tanımadığım biri gelip bana deydi. Burakta ona çarptı. Burak ona "uzaa" anlamında işaret yaptı. O da tırstı galiba ki hemen ordan uzaklaştı. Neyse işte sonra bizde arabalardan indik. Sonra Burağım bana pamuk şeker de aldı. Bu arada yerken de ağzımı burnumu bulaştırdım. Dudağımın kenarında bişey kalmış olmalıki Burak parmağıyla götürüp kendi ağzına koydu. Ben de onun bu haline güldüm. Sonrada yanağından öptüm.
" aşkımmm benimm " dedim ve Burak gülümsedi. Gülümsemesi o kadar güzeldiki. Ne kadar anlatsamda olmaz. O güldüyü zaman ben de gülüyodum. Biraz da eğlendikten sonra zaten evlere dağıldık.

İyi okumalar canlar :-*.... Seviliyosunuz ))


AŞK♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin