"Ne demek bulamadım ! Az sonra onu eve getirecekler ve sen alt tarafı bir hizmetçi bulacaktın , onuda başaramadın ! Sus ! Tamam , istemez ben bulurum . ''
Duyduğum gür ses hiç tanıdık gelmiyordu , aslına bakarsanız bu sert ve rahatsız koltukta hiç tanıdık gelmiyordu , bir süre bekledim , aklımın yerine gelmesi 5-6 saniyemi almıştı , kafamı kaldırmamla enseme saplanan ince sızıyı umursamamaya çalışıp yüzümdeki kabarık yastık izini kaşıdım kısa bir süre de olsa etrafımı süzebilmiştim , duvarlara konulmuş renkli yağlı boya resimler siyah renk boyaya hoş bir tezatlık katmıştı , köşeli beyaz koltukların hoş görüntüsünün yanı sıra bir o kadar da rahatsız olduğunu az önce test etmiştim , karşımda tezgaha yaslanmış olan genç adam bu rahat davranışlarıma şaşırmış gibi görünüyordu , ne var ? Der gibi bakınca
"Orada ne arıyordun ? "
dedi tek kaşını kaldırarak , hastane odasını kast ettiğini anlamıştım fakat kafasına vurulup mağdur durumda kalan ben olduğum için sorusunu cevaplamamıştım
"Ah , sana da günaydın , ayrıca hesap sorması gerekenin ben olması gerektiğini düşünüyorum. "
Dedim meydan okur gibi sağ kaşımı kaldırarak , o sırada boğazımı sıkan rahatsız inci kolyeden kurtulmaya çalışıyordum , o da sakin adımlarla yanıma yaklaşarak arkamda durdu , ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışırken uzun saçlarımı yavaşça sağıma topladı , elleri tenime meydan okuyacak kadar sıcaktı , parmağını inci kolyemde dolaştırıp açmaya yeltenirken
"Burada hesapları ben sorarım."
Dedi elleri de sesi kadar sertti , boynumda hissettiğim güçlü hamle ile kolyemdeki gerçek inci taneleri yerde küçük ama sinir bozucu sesler bırakmaya başlamıştı
"Ozaman kuralları da ben koyarım ."
Dedim incileri izlemeyi bırakıp ayağa kalkarak karşısında dikildim , fakat o istifini bozmamıştı , hemen ardından konuşmaya devam ettim
"Kural 1) bana hesap soramazsın."
Derken kolumu tuttu , yüzümü kolumdaki sıkı eline çevirmeden duramamıştım
"Yoksa sende onlardan mısın !"
Diye bağırıp iyice sıklaştırdığı eli sinirimi bozmaya başlamıştı , açılan dış kapıyı umursamayıp sıkıca tuttuğu elinin altından geçip kolunun ters dönmesini sağladım , sertçe sırtından ittirip dengesini bozduktan sonra
Kendimden uzaklaştırdım"Eğer bana bir daha dokunursan ... Kötü olur."
Dedikten sonra şaşkın bakışlarını izledim , şaşkınlığından kurtulup yüzünü az önce açılan kapıya dönmüştü .
"Yoksa yeni kız bu mu ? "
Dedi kır saçlı karizmatik adam gözleri parlayarak , sanki sesi yıllarla harmanlanmışlığın kalıntısını taşıyordu .
"Evet .. Bizde az önce çalışıyorduk ."
Dedi gergince daha adını bile bilmediğim çocuk
"Güzel , ona her şeyi sen öğretirsin , yakında yeni mektup gelir . "
dedi ve bana döndü
"Aramıza hoş geldin " diye ekledi
Vakit kaybetmeden ayaklandı , dış kapıyı yavaş hareketlerle kapamadan önce genç adama ve bana garip bir selam verip çıktı .
"Hassiktir!"
Dedi kendini koltuğa bırakıp eliyle yüzünü kaparken
"Ne halta hoşbuldum ben ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanser
RomanceDudaklarından süzülen gri duman her nefesinde zehirliyordu onu , fakat o kusursuz vücudunu uyuşturan soğuğa aldırmayarak içmeye devam ediyordu , sağ gözünden akmak üzere olan yaş ay ışığında göz kırpıyordu adeta . Anlayamamıştım ...bir duygu kırınt...