Sabah oldu. Bahar hâlâ uyuyordu. İpek ise yatagindan kalmİyordu. Tam kalkarken dengesini kaybedip geri yatağa dusuyordu. Bunu birkaç kez denerken biryerini incitmesinden korkuyordu. Bahar ise yatagindan çoktan kalkmis ipeğin yanına gidiyordu ipek ayak seslerini duyunca hemen yatağın içine yeniden girdi ve uyuma numArası yapıyordu. BAhar ise çoktan almıştı numara yaptığını. Bahar gitmiş gibi yapıp duvarın orada onu izliyordu baharin içi hiçte rahat değildi... İpek hâlâ mücadele ediyordu. Ama hep aynı hep aynı... Yatagindan kalkamadı. BAhar dayanamayıp girdi. Bahar;
"ipek kalk doktora gidiyoruz" dedi. İpek;
"doktorluk birşey yok!" dedi sertçe. BAhar irpeldi. Sonra aşağıya indiler ve doğum günü kutlandı... Doğum günü hep aynıydı oncekiler gibi... Hiçbir değişiklik yoktu. Mucize falanda yasanmadi. Gece olmuştu ipeğin ağrısı devam ediyordu en sonunda inadi bırakıp yetimhanenin yanındaki doktora gittiler. Doktor sorun olmadığını belirtti. Sadece biraz daha dikkatli olması gerekiyordu. Yanındaki ablada onun için endiselenmisti. Bahar ve ipek yetimhanenin yoluna koyuldu. Yetimhanenin önünde bir amca oturuyordu. Bahar ve ipek o amcayı fark etmediler. Tam yanından geçerken amca bahar ve ipeğin kolunu tutup onlara;
"merhaba!" dedi nazikçe. Bahar ve ipekde;
" merhaba amca "
Dediler. Bahar ve ipek yoluna tam devam edecekken,amca;
"İsmin Bahar. 7 yaşındasın. Doğduğun gün yetimhaneye verildin. Hep bir mucize olsun diye bekledin,gelip seni burdan iyi birilerinin onu kurtarmasını istedin ama bu dileğin gerceklesmiyceğini bilmene rağmen hâlâ pes etmiyordun ." dedi. Baharın ağızı açık kalmıştı hayatını özetlemiştı resmen. Bahar hiçbir şey diyemedi. Odasına çıkıp yataginda bağlaç kurup dusunuyordu. Aklı başına gelince bir hızla....