Bölüm #2

6.2K 241 104
                                    

''Şaka mısın kızım sen? ''

''O hırt sen miydin ? Sana ehliyeti kim verdi ha! Dolmuşçu Hüseyin abi mi!  ''

'' Hop hop hop hayatını kurtardım daha yeni bir de gelmiş hakaret ediyorsun.''

''Bak bir de hayatımı kurtarmışmış tipe bak Arizona kertenkelesi ''

''Seninle tartışıp daha fazla boş vakit harcayamam bilseydim bu kadar çok konuşacağını kurtarmazdım hayatını! ''

Daha fazla dayanamayarak kendi kampüsüm'e doğru kendi kendime söylenerek yol aldım kampüsün kapısından geçip kendime oturacak bir yer buldum ve dekan gelene kadar kafamı sıraya koymaya karar verdim..

Ege'den

''Günaydın gençler! Ben okul dekanınız Mustafa Yiğit okulumuza  bu sene gelen ''Ege Ateş'' yani kısacası yeni geometri öğretmeni ile sizi baş başa bırakıyorum ''   

Dekan son sözlerini söyleyerek kampüsten dışarıya çıktı ve beni yepyeni bir hayat ile baş başa bıraktı. 

'' Merhaba gençler. Ben Ege Ateş yeni Geometri öğretmeninizim dememle uzaklarda uyuyan yedi başlı bir yılan görmem bir oldu bu sabah karşılaştığı  kızdı  demek  uyuyorsun şimdi görürsün sen. 

''Gençler yanında suyu olan var mı? ''    

''Bende var hocam  ''

''Fırlat onu bana '' dedikten sonra suyu   alıp yavaş adımlarla gittim ve sesli bir şekilde ''Dersimde uyumanın cezası uçan tekme yemek ile aynı seviye de biliyor musun?'' diyerek suyu kafasından aşağıya  döktüm dökmem ile adını bilmediğim yılanın kafasını kaldırıp çığlık atması bir oldu. Öğrenciler kahkaha atarken yılanın bana olan öfkeli bakışları bir alev pahası olup taştı ve hiç beklemediğim bir hareket ile elindeki suyun kapağını açıp kafamdan aşağıya dökerek   '' Peki ya sen bir uzaya bulaşmaman gerektiğini daha öğrenemedin mi? Hocacığım!..''

Uzay'dan

Kafamda ki uğultular ve son duyduğum dersimde uyumanın cezası uçan an tekme yeme ile aynı seviyede biliyor musun diye gelen uğultu sonun da kafamdan aşağıya dökülen su ile ayılıp gözümden alev çıkarmamla karşımda ki kişiye bakmam bir oldu etrafıma  dönüp baktığım da kahkaha sesleri ve önümdeki şeytanın bana bakışları ile daha çok sinirlenerek bir hamle de ben yaparak elimde ki suyu kafasından aşağıya döktüm '' peki sen bir uzay ile uğraşmaman gerektiğini daha öğrenemediniz mi? Hocacığım!!''  diyerek uçar adımlar ile uzaklaştım kafetarya'ya indiğimde Mislinayı ve bir kaç grup kişinin kahkahalar eşliğinde sohpet etiklerini gördüm Mislinanın yanına giderek.. Acilen kaçmamız gerek diyerek mislanıyı çekiştirerek koşar adımlar ile dışarı yol aldım

''Ne oldu uzay? beni telaşlandırıyorsun ne yaptın yine kime uçan tekme attın?''

'' Ha! Ne saçmalıyorsun Mislina konuşmayı bırak da atla arkama heme eve gitmemiz lazım yoksa orangutan tipli bir hoca beni ortadan ikiye ayıra bilir''

''Ne! hahahah.. Nasıl yani anlayamadım  ee benim araba ne olacak?

''Onu sonra da aldıra biliriz hadi atla arkama'' ..

Şuan ne yapacağımı bilmiyorum ama oh az bile oldu o orangutana diyerek söylenmeye devam ettim. Sen kimsin yani bana su dökersin pislik egzozcu 

'' Bir de su dökmüş he..Ee artık  ne olduğunu anlatacak mısın ? Yoksa meraktan çatlayayım mı?

''Bak şimdi.. Ne oldu biliyor musun?

'' Kızım şaka mısın bilsem anlat der miyim? bir de biliyor musun diyor''

''Öff vıcıklaşma hemen lafın gelişi dedim onu sus'da beni dinle.. Sabah hırtın biri kırmızı ışıkta beklerken yanımda durdu motoru ile yandan yandan baktım böyle kalıplı bir şey sonra tam gözümü çevirdim yeşil ışık yandı gaza basıp gidecektim  yanımda ki  hırt motoru ile yan giderek tüm motordaki egzozlarını üstüme gelecek şekilde geçip gitti yanımdan sonra sinirden kudurdum tabi ama umursamamaya çalışarak kampüsün yolunu tuttum kampüse geçtikten sonra kafeterya bölümüne geçtim orada bir sakarlık ayağım kaydı orada ama düşmedim kendi kendime  neden popom'da bir ağrı yok diye düşünürken hemen gözlerimi açıp beni tutan kişiye baktım böyle yakışıklı kahverengi gözlü yakışıklı bir şey hemen toparlanıp karşısına geçtim teşekkür etmeyecek misin dedi bende etmem mi gerekiyor dedim malum daha yeni hayatını kurtardım tabi şu yoldaki üstüme fışkırtığım egzoz gazından sonra pek beyin kalmamış dedi . O an öyle kalakaldım kızım uçan tekme atasım geldi baya bir laf soktuktan sonra hemen kendi kampüsüme gittim sonra tabi yine her zaman ki gibi kampüste uyuya kalmışım  birisinin kafamdan aşağıya su döktüğünü hissettiğim de kafamı kaldırdım ve bil bakalım kimi gördüm?''

''kimi? ay kızım şaka gibi''

''orangutan egzozcu işte onu yüzünden herkes bana gülünce ben de dayanamayıp elimdeki suyu kafasında aşağıya boca ettim ve sonuç kampüsten kaçan bir uzay oldu..''

''Kızım şaka gibisin. Sen ne yaptın o bahsettiğin motorlu kişi umarım Ege hoca değildir''

'' Ege mi ''

'' Evet canım Ege okulun hatta bizim kampüsün yeni geometri öğretmeni geçen sene başka bir öğretmen vardı tabi sen yenisin bilmiyorsun malum ben kaldım işte okulun yeni gözdesi sempatik hem espritüel  hem de yakışıklı ve duyduğum kadarıyla tam bir Play Boymuş ''

''Öf bana ne ya beni ege hoca falan ilgilendirmiyor. Şuan tek korkum bu hocanın beni bulup çiğnemesi''

''İyi bir hoca bir şey yapmaz her halde tabi sen biraz zorlamışsın hahaha''

''Sen şimdi görürsün zorlamayı''dememle kapı zili çaldı ...

''Kim acaba?"  Bizim eve kimse gelmez ki moruk

''Çok konuşma ben bakıyorum kapıya'' uçarak kapıyı açmaya gittim, kapını kolunu indirip kapıyı açtığım an  kapıda ki kişiyi  görmemle şok geçirmem bire bir oldu.

''Benden kaçacağını mı sandın? Bayan yılan?''

Sanırım bu bölümde bittiii  Tüm düşüncelerinizi olumsuzluklarınızı aşağıda ki yorum kısmına ışınlayın uzaycanlar ve vote vermeyi unutmayın hepinize koca kalp hepinizi öptüm.

Medya'da ege var 🐩

DeğişikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin