Sabah rahat yatağımda uyandığımda yataktan kalkıp banyoya girdim. Güzel bir duş aldıktan sonra kahvaltıya indim.
Herkez masadaydı .Bende yerimi aldıktan sonra başladık kahvaltımıza.
Babam bu gün biraz garipti sürekli saate bakıyor annem de benden gözlerini kaçırıyordu.
Gece bizde kalan ve en yakın arkadaşım hata kardeşim gibi gördüğüm kuzenim Yiğit'te bu durumu farketmiş gibiydi.
Fazla uzatmadan babam konuya girdi.
"Bu gün seni istemeye gelecekler." dedi.
Ben ve Yiğit babamın bu söylediğine sadece" ne" diyebildik.
Babam hayatında hiç bu kadar hızlı ve heycanlı bir şeyler söylemezdi . Normalde herkezle sakin ve normal bir sesle konuşurdu ama bu biraz farklıydı .
Ben bunları düşünürken annem dolu dolu gözlerle bana bakıyordu ve ben haytımda onları hiç böyle gömemişitim. Doğrusu çok korkuyordum .
Daha sonra annem söze girdi.
"Bak bebeğim babanın sana anlatmak istediği şey şu deden şirketi yani Kaya Holdingi kurmadan önce çok yakın bir arkadaşı varmış daha sonra bir gün deden bir kaza geçirmiş ve kan gerekiyormuş kimsenin kanı tutmamış. Dedenin arkadaşı bu olayı duyunca hemen hastaneye gitmiş ve arkadaşının kanı uymuş dedene kan verince deden 2 haftaya turp gibi olmuş ama artık sadece arkadaş değil kardeşte olmuşlar daha sonra ikiside birer holding kurmuş ve birbirlerine söz vermişler çocukları olunca onları evlendireceklermiş ama ikisinide sadece erkek çocuğu olmuş ve onlarda çözüm olarak torunlarını evlendirmede bulmuşlar ve deden bir vasiyet yazmış eğer siz evlenmesseniz iki ailenin de tüm varlıkları bir hayır kurumuna bırakılacak ve beş parasız kalacağız . Bak güzelim ben de baban da aşık olduğun adamla evlenmeni istiyoruz ama bunu bize yapmasan herşey çok kötü olucak Eğer 18 yaşının üçüncü haftası evlenmezsen herşey biticek."dedi
Annem bunları bana anlatırken hüngür hüngür ağlıyordu. Çok güçlü bir kadındı evet ama oda ağlardı ama hiç bu kadar şidetli ağladığını görmemiştim.Babama ise göz yaşlarını zor tutuğu her halinden beliydi.
Daha sonra babam söze başladı :
"Benim küçük meleğim ben böyle olmasını istemezdim . Mecbur kalmasak böyle bir şeyi sana asla söylemezdik. Ama bak senin hiç bir mecburiyetin yok istemezsen evlenmezsin o adamla herşeye sıfırdan başlarız sen yeterki mutlu ol."dedi
Ben onların bu söyledikleri karşısında şaşkındım belki de hayatımda ilk defa ne yapacağiıma karar verememiştim.
Evlenmek için çok erkendi ama onları ilk defa böyle görüyodum .Babam mecbur olmadığımı söylesede mecburdum ailem için mecburdum .
Daha fazla dayanamadım ve biraz yanlız kalıp düşünüceğimi söyleyip odama çıktım .
Yatağımda oturur duruma geçip düşünmeye başladım . Bu arada gözlerimen hafif yaşlar akıyodu.
Belki de hayatımda ilk defa annem ve babam yüzünden mutsuz oluyodum gerçi daha 18 yaşıma iki hafta olsada yetişkin gibi düşünebiliyodum ve onların bu konuda hiç bir suçu olmadığını da biliyodum.
Ben bu düşüncelere dalarken kapı çaldı ve içeri babam girdi.
Beni alarken görmesini istemiyodum ama kenime engel olamadım.
Babam yatağın kenarına oturup göz yaşlarımı silerken ona sıkı sıkı saraıldım ve "senin için o adamla evlenicem." dedim
Babam:
"İşte benim meleğim. Kızım bak o adamı tanımıyosun zamanla alışırsın belki hem seni üzecek bir şey olduğun da tek telefonla bana ulaşırsın bende boşanma işlemlerinizi başlatırım. " dedi.
Ben sadece başımı salamkla yetindim.
Babam :
"Anlaştığımıza göre akşam seni istemeye gelicekler nişan da takıcağız.
Daha sonra da birbirinizi tanımanız için bara gideceksiniz . Büyük ihtimale gazeteciler sizi görüntülemek isticek ona göre giyin bitanem"diyip odadan çıktı babam.
Babam çıktıktan sonra banyoya gittim. Aynaya baktığımda resmen hortlak görmüşe dönmüştüm.
Hemen elimi yüzümü yıkadım ve kısa bir duş alıp banyodan çıktım .
Saate baktığım da 5:30 olduğunu gördüm. Babam akşam geleceklerini söylemişti ama tam saatini söylememişti .
Bu yüzden şimdiden hazırlanmaya başladım.
İlk olarak dolabımdan siyah mini elbisemi çıkartıp giydim . Saçlarıma hafif maşa atım. Eylenir , mascara ve kırmızı rujdan sonra hazırdım.
Ben tam aynaya bakarken kapı tıklandı ve içeri Yiğit girdi ve girer girmez ıslığı bastı.
Ben ona nasıl olmuşum diye sorarken o aptal aptal sırıtmaya devam ediyodu.
Cevap olarakta :
"Zorla evlenmek zorunda kalmasan seni ben alırdım sanki zora ki değilde severek evleniyosun "dedi.
Bende ona bu sözünden sonra tokatı geçirecektim ki kolumdan tutup beni gıdıklamaya başladı ve bende geri geri gidiyordum ki yatağa düştüm salak beni tututum derken üstüme düşmesi bir oldu. beni gıdıklamaya hala devam ediyodu.
O sırada kapı açıldı ve içeri Poyraz girdi onu nerden tanıyorun derseniz Yiğit ona öyle seslendi.
Poyraz umursamaz tavırda :
"O evleneceğim kadına bak tam bir orospu çıktı. Daha benim altıma girmeden kuzenin altına giriyor gerçi onunda ilk olmadığı kesinde "dedi.
Arkadaşlar işte ilk bölümüm .
Umarım beğenirsiniz .
İyi ya da kötü tüm yorumlarınızı bekliyorum.
SİZİ SEVİYORUM...
