"Bırak kolumu, rahat bırak beni" dedim kolumu onun ellerinden kurtarmaya çalışarak.
" Bırakmıyorum. Sen babanla ne biçim konuşuyosun?" dedi kolumu daha fazla sıkarak.
"Ba...Babam mı? Kaç sene sonra mı aklına geliyo " babam " olduğunu. Doğru dürüst davrandın mı sen bana? Korudun mu kızını? Sahiplendi mi beni? Benimle konuştun mu?Ağladığımda yanımda mıydın? Sordun mu neyin var diye? Asıl en önemlisi sen beni sevdin mi baba?" Dedim daha fazla dayanamayarak. Babam sadece sustu. Konuşmadı. Ne diyebilirdi ki zaten? Ve cümlemi devam ettirdim. "Susmasana hadi cevap ver, üzdüm de sevemedim sen... " daha cümlemi tamamlayamadan babamın elleri kolumda değil artık yüzümdeydi. Tokat atmıştı. İlk defa bana tokat atmıştı. Ve o toplayan sonra gözlerim artık dayanamayarak gözyaşlarımı boşalttı. Ve elimle yanağıma dokunup "Senden nefret ediyorum" diyerek hızla merdivenlerden odama çıkmaya başladım. Odama geldiğimde kapıyı kilitleyip kendimi yatağa attım. Bıkmıştım artık. Bu şehirden , hayatımdan ve yaşadığım olaylardan. Annemden babamdan. Güvenebiliceğim kimsem yoktu. Birkaç arkadaşlarımın dışında . Anneme ve babama güvenememek ve onlar tarafından sevilmemek çok canımı acıtıyordu. Bu kadarı fazlaydı artık. Yorulmuştum. Bu töreye de baş belası insanlarından da yorulmuştum. Töreyle ne alakası var diyeceksiniz şimdi. Hemen anlatayım. Aslında tüm bunların sebebi bu. Eskiden annemin abisi , babamın kız kardeşiyle kaçmış. Evlenmelerine izin vermemişler. Sonra Urfa da babamın babası da onları bulup öldürülecekmiş. En sonunda bulmuşlar tabi. Ondan sonra dedem oğlunun öldürülmesini istememiş ve berdel yapılmış . Yani annemi babamla zorla evlendirmişler. Hemde küçük yaşta. Ve onları öldürmekten vazgeçmişler. Ve bu geçimsiz , sorumsuz , isteksiz ve küçük yaşta evlenen annemin bir çocuğu olmuş. Acaba kim? Tabiki de ben. Annem doğduğum günden beri nefret etmiş. Hep suçu bende aramış. Ben naptıysam. En sonunda ben 2 yaşında beni babamın yanında bırakıp kaçmış. Nerde olduğunu bilmiyorum halen daha. Ama şunu biliyorumki bana o nefreti ve kini hiç azaltmamıştır. Kimse tarafından sevilmemek, kimseye güvenemem de aslında. İnsanlar ilk olarak anne babasına inanır güvenir ve onu koruyacağını bilir. Ama ben böyle değildim. Beni ne annem ne babam koruyordu. İkiside benden nefret ediyordu. Ben suçsuz olduğum halde. Bir şey yapmadığım halde. Ben sadece zorla berdel yapılıp evlenen ve bunun sonucunda da dünyaya gelen bir çocuktum. Bunda suçlu bir taraf göremiyordum. Bundan sonra kimseye güvenebileceğimi de sanmıyordum. Hemde hiç kimseye. Beni annem ve babam bile sevmezken beni sevip beni sahiplenen kim çıkabilecekti ki? Hem ben nasıl güvenecektim ki ona. Derken başının ağrıdığını hissedip düşüncelerimden sıyrıldım. Kendimi gözlerimin esir aldığı uykuya bıraktım.****
Sabah beni bu tatlı uykumdan uyandıran sesin ne olduğu düşündüm. Tabiki de alarmdan başka bir şey değildi. Hemen yataktan kalkıp 2 dk kendime gelmeye çalıştım. Tam okul üstümü giyinecektim ki bugün cumartesi olduğu kafama dank etti. Sonra herşeyi bir kenara koyup tekrar yatmaya başladım. Yine birşey ötüyordu. Kim bilir şimdi ne çalıyordu diye telefonuma baktım. Elis arıyordu. Hemen telefonun cevapla kısmını kaydırıp kulağıma yaklaştırdım. "Noldu Elis " dedim direk konuya girerek.
" Sanada merhaba, iyiyim bende. Saol sorduğunda için dedi ordan gönderme yaparak.
" Kızım uykum var, sonra konuşuruz. Dedim tam telefonumu kapatmak üzereyken. Ama Elis birden bağırdı. " Dur zalımın veledi. Kapatma bişey dicem." dedi ve bende tekrar konuşmamı sürdürdüm. " Tamam söle dinliyom."
" Bugün alışverişe uçak mı? " dedi heyecanlı bir edayla. Bende şuan içimden ona sövüyordum. Bu muydu yanı? Bende çok önemli bişey falan oldu zannetmiştim.
" Kızım mal mısın? Sırf bunun için mi aradın? Bişey oldu sanmış... " sözünü keserek konuşmaya başladı.
" Kızım bir tane mağazada çok güzel kıyafetler var. Hemde %50 li indirimli. Kankacım %50 ne demek hadi boşver onu bunu 1 saate sizdeyim hazırlan çabuk. " Her zamanki Elis işte. Nerde kıyafet nerde indirim orda Elis. Tam bir alışveriş manyağı. Bunu alan adam buna elbise mi yetiştirsin ? Kıyafet mi alsın? Töbest ya. Acıdım lan şimdi enişteme - olmayan enişte tabi - Yazık valla. Hemen cevapladım.
" Elis sonra gitsek ya, hiç havamda değilim şimdi. " endişeyle konuşmaya başladı.
" Ne oldu baban falan bişey mi dedi?" hemen de anlar benim kankam.
" Kavga ettik işte her zamanki gibi. Tokat falan attı. "
" Oha Kızım ciddi mısın? Sana tokat attı. Yanlış duymadım değil mi? Zaten bir bunu yapmadığı kalmıştı şimdi tam oldu. Geliyorum bırakalım alışverişi falan. Konuşalım. Tamam mı? Hazırlan geliyorum seni almaya. Hem tüm gün o yerde duramazsın. Kafa dağıtırız biraz. "
" Tamam konuşalım. hadi gel ben de hazırlanıyım .Hadi görüşürüz.
" Tamam geliyorum. Görüşürüz dedi ve telefonu kapattım. Hemen sıcacık yatağımdan kalktım ve banyoya doğru adımlarımı attım. Kısa bir duş alıp üstümü giyindim. Belime kadar uzanan sarı kahve tonlarındaki saçlarımı taradım. Ve at kuyruğu yapıp bıraktım. Hızlıca banyodan çıktım ve çalan kapıya doğru adımlarımı hızlandırdım. Alacaklı gibi çalıyordu. Kapıyı açar açmaz iki siyah takım elbiseli biri şişko diğeri orta kiloda iki beyefendi önümde belirdi. Ve aniden adamın biri kapıyı iterek içeriye girdi ve bende o anda savruldum ve dengemi sağlamaya çalıştım. Dengemi sağlayıp adamlara dönerek '' Siz kimsiniz, ne hakla buraya böle girebilirsiniz? diye çıkıştım. Şişko olan adam içeriyi bir süzdü bana döndü. ''Baban nerde?'' Nasıl yani bunlar bana o adamımı soruyorladı. ''O benim babam değil! Lütfen şimdi çıkın burdan.'' Adam üzerime gelerek ''Baban nerde?'' dedi kelimeleri bastırarak. Bende ''O adam benim babam falan değil, şimdi defolup gidin burdan.''Diğer adam üzerime doğru gelmeye başladı. Sadece aramızda birkaç santimetre vardı. Nefesini hissedebiliyordum. Aniden bağırmaya bağladı. ''Bir daha sormayacağım , doğru dürüst cevap ver cici kız.''. ''Ne cici kızı be, doğru konuş. Ayrıca o benim babam değil tamam mı? '' Ve dediklerim karşısında şaşırdı arkasına dönüp adını bilmediğim dombili adama ''Oğlum biz yanlış eve falan mı geldik? Kız babam değil diyo.'' Dombili cebinden bir kağıt çıkarıp diğer adama verdi. Kağıda bakıp '' Sen bizle dalga mı geçiyosun? '' dedi gözlerime bakarak. '' Ne dalga geççem ya, söylüyorum anlamıyosunuz.'' dedim artık çok oluyorlardı. ''Bence söylemiyorsun yalancı cadı. '' dedi ve beni aniden kucağına aldı. Ve '' Bunu sen istedin'' dedi. Hemen arkasına yumruklarımla vuruyordum. ''Napıyosun ya indir beni çabuk'' Ardından ''İmdattt kadın kaçırıyolarrr! ''diye bağırmaya başladım.Rahatsız olmuş olmalıki hemen bana ''Bağırma kulağımın dibinde , rahat dur yoksa çok kötü şeyler olabilir uyarmadı deme sonra. Şimdi sen bizimle geliyorsun.'' dedi. ''Gelmek istemiyorum ya zorla mı?'' dedim ardından gülmeye başladı ve ''Gördüğün gibi canım ZORLA.'' Bende sinirlenip onun gülme tatlidini yaptım. '' HA-HA-HA çok komik. '' deyip kıpırdanmayı kestim. Çünki biliyordum ki ne yapsam bundan kurtulamayacaktım. Ve evin merdivenlerinden inip beni arabaya doğru götürüyordu. Dombili adam kapıyı açtı ve o adını bilmediğim adam beni koltuğun üzerine bıraktı. Kapı kapanmadan da dombili adamda yanıma oturdu. Ardından diğeride direksiyona geçip gazı kökledi. Harika çok güzel kaçırılıyorum. 10 numara 5 yıldız valla ya. Kimseninde ruhu duymuyo. Duysada umursamazlar zaten o ayrı konu. Ve dombili ellerimi ve ayaklarımı bağlamaya başladı. ''Dombili az kay be tüm koltuğu kapladın sıkıştırıyon beni allah allah ya.'' Benden beklenilmeyecek cümleler. Hemde bu halde. Şaka gibi ya. ''Ben şişko falan değilim, bana dombili demeyi kes! '' dedi . Bende durmadan devam ettim. ''Dombili dombili dombiliiii diye bağırmaya başladım arabanın içinde. Arabayı kullanan adamda gülmeye başladı. Herkes gülmeye başlayınca benden de bir kahkaha fırtınası koptu. Yanlız adam sinirlenmiş olmalı ki hiç istifini bozmadı. ''Napim yani yemiş yemiş şişmissin. '' Ve adam dayanamayıp çığlığı bastı. '' Yeter artık sus.'' Cidden korktum yani. En sonunda sustum. Daha sonra dombili bir bezi aldı ve aniden burnuma doğru tuttu. Hareket edemeden kotuğa doğru yığıldım. Belki hareket edemedim ama ''Yaktım seni dombili'' diye bağırdım. Ve uğultulu bir şekilde gülme sesleri duydum. Uyandığımda bunun hesabını çok kötü soracaktım onlara. Ardından gözlerim yavaş yavaş kapandı...Yeni bir kurgu ve yeni bir hikayeyle karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz, yorum ve voteleriniz eksik olmaz inşallah. Okunma ,vote ve yorum sayısına göre bölümler gelecek. Lütfen bölümü okuduktan sonra fikirlerinizi belirtirseniz çok mutlu olurum. Hikâyenin gidişatını belirlemek size ve bana kalmış . Desteklerinizi bekliyorum. Bu hikayeyi yapan aslında sizlersiniz. Sizi seviyorum canlarımmm 😍😙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Gibi
Teen FictionAnne ve babası çok küçük yaşta berdel yapılarak evlendiriliren ve bunun sonucunda da sevilmeyen, kimseye güvenemeyen, masum bir kız çocuğu... Annesine bakmak zorunda olan, zor şartlar altında yaşayan hayatında aşka hiç yer vermemiş genç bir çocuk...