Karanlık. Üç hece sekiz harften oluşan bu kelime hayatımın hiç bir zaman diliminde bedenime hakim olmamıştı.
Karanlığın kızı... üstüme mühür misali basılan bu kelimeler beni kendimden uzaklaştırıp hiç tanımadığım bir Gül Güçvereni oluşturdu. Belki de ben değişmek istemiştim. Bu hayattan bu insanlardan kendimi soyutlamak benim isteğimdi.
Yaptım da . Babamın ölümünden sonra oluşan bu benliğim benim vazgeçemediğim bir parçam oldu. İntikam ateşi hiç bu kadar güzel olmamıştı mesela. Ellerimde ölen babamı düşündüm polis üniformasının içinde amansızca can veren yorgun bedeni...
Hiç olmak istemediğim ama olmasına da engel olamadığım Karanlığın kızı ismim bu şekilde oluştu.
Uzun süre babamın katilini araştırdım.Hep yanımda olan ve bana gerçekten yardım eden tek bir kişi vardı o da Ediz. Kuzenim aynı zamanda kardeşlik duygusunu tüm hücrelerimde hissetmemi sağlayan bu koca adam beni asla yalnız bırakmadı.
16 yaşında babasını kaybeden küçük bir kız en fazla ne yapabilirdi ki ?Bedenim ve yaşımın küçük olması beni asla etkilememişti babama olan sonsuz sevgim ve onu kaybetmenin bana verdiği acı bir şekilde beni olgunlaştırmış çocukluğumdan geriye hiç bir şey bırakmamıştı.
İki yıl boyunca usanmadan bıkmadan babamın katilini aradım. Ediz 'in yardımları ve benim çabalarım hiç bir sonuç vermedi . Taki mavi gözlü yabancıma rastlayana kadar ...
Hiç ummadığım anda karşıma çıkan bu yabancı geçmişin kapılarını aralamayı başarmıştı .Kendimi babamı kurtarmaya o kadar çok adapte etmiştim ki aklımda fikrimde babamın katiliyle meşguldü.
Mavi gözlü yabancım benim kurtuluş yolum olabilir miydi ?Bunu yıllar sonra ilk defa tüm kalbimle istedim... inandım .... ve güvendim...