Bölüm 1 - Şans öpücüğü

560 25 7
                                    

Sevgili okuyucularım, bu ilk hikayem o yüzden beğenirseniz çok çok mutlu olurum. Korkunç okumalar 👻 (!)...
🔪             🔪            🔪
Ben Jane. Kendimle ilgili birşey söyleyemem çünkü unutalı yılllar oluyor. Biz yani; Masky, Jeff, Slendy, Nina ve Toby beraber ormanın içindeki bir kulübede yaşıyoruz. Açıkçası onlardan nefret ediyorum. Slendy çok otoriter. Jeff ve Nina bazen salak aşıklar gibi davranıyorlar. Çıkıyorlar mı ,bilmiyorum; umrumda mı? Hayır. Toby gay ve sürekli Masky' ye asılıyor. İğrenç! Ayrıca bizim için bir eğitim sistemi (!) var. En azından Slendy kurdu. Her hafta içi saat 09:00' da 1 saatliğine eğitim alıyoruz. Çok sıkıcı. Ve galiba 5 dakika sonra başlayacak. Tanrı'ya şükür bugün Cuma. Yani hem eğitimin bu haftadaki son günü hem de ilk avımın ölüm yıl dönümü. Bunu nasıl unutabilirim ki?! Bu arada sırama geçip oturdum ardından diğerleri de gelmeye başladı. Jeff benim yanıma yaklaşıyordu. Hayır hayır, sen başka yere oturmalısın. Ve aniden yanıma oturdu. Gıcık. Ders başlayalı 10 dakika falan oluyordu ve herkes sıkıntıdan birşeylerle uğraşmaya başlamıştı. Başımı Jeff'e doğru onun göremeyeceği şekilde çevirdim. Defter köşesine tuhaf tuhaf şeyler çiziyordu. Aniden kafasını bana çevirdi. Biraz irkilmiştim. Bana bakarak kıkırdadı. Hala elinde kalemle birşeyler çiziyordu sonra bir an durdu ve defterinden bir sayfa kopardı.  Ardından birşeyler yazmaya başladı.
"Selam, ben çok sıkıldım. Ya, sen?"
Ona cevap yazacak mıydım, bilemiyorum. Sanırım yazmamalıyım, bu iyi olmayabilir. Ya da, İYİNİN CANI CEHENNEME!
"Selam ben de çok sıkıldım ama kağıda yazmak biraz saçma oldu. "
Yazdığımı umarım yanlış anlamaz. Dersin bitmesi için resmen dua ediyordum. Bir anda Jeff'in ellerini elimde hissetim ve refleks olarak elimi çektim. Ne sanıyordu bu kendini? 'Ne oldu?' Dercesine baktı ve fısıldadı:
-Ne oldu Jane? Neden elini çektin ? Biz seninle...
Sözünü devam ettiremedi çünkü ona çok fena bir bakış atmıştım. Sanırım benden biraz korktu. Aradan yarım saat daha geçti ve dersimiz bitti. Herkesten "oh be sonunda " gibi laflar çıkıyordu. Bende ise her zamanki gibi bir özgürlük duygusu oluşuyordu. Birden yanımda birisinin nefesini hissettim. Bu Jeff' ti. Ona baktığımı fark edince biraz yüzü kızardı ve hemen gözlerini benim üzerimden alıp başka yere çevirdi. Derdi neydi bu çocuğun? Benim onu görmediğimi sanarak bütün ders boyunca bana bakmıştı zaten. Birden omzumda Jeff'in elini hissettim ve ona bakıp "ne var?" Dedim.
- Biraz ava çıkalım mı?
Dedi. Ne cesaretle? Ama nedense kendimi bile şaşırtıp" olur" dedim. Hey, dur bir dakika; Jeff neden sırıtıyor? Neden sırıttığını bulmaya çalışırken uzun süre bakıştığımızı fark edince gözlerimi kaçırdım. Yine güldü. Salak mı bu? Beni çok sinirlendirip gıcık ediyor! Hemen odama çıkıp üstüme gotik kıyafetler giydim ve arkamda Slendy:
- O etek çok kısa Jane! Bunu giymelisin.
Dedi. Ancak fark ettim ki bana dizlerimin altına kadar uzatan bir etek gibi tuhaf birşey uzatıyordu. Yüzümü buruşturdum. Slendy bana daha fazla uzatmaya başladı sonuçta kolları uzayabiliyor. Birden Jeff'in kurtarıcı sesini duydum.
-Gelmiyor musun Jane?
+ Geliyorum sen in. Hemen geliyorum, değil mi Slendy!?
Diyip Slendy'e kızgın bir şekilde baktım. Ama adam yüzsüzün teki. Hayır yani, ciddi anlamda. Slendy'nin yüzü yok. Ardından aşağı indim. Jeff yakışıklı mı olmuştu? Hayır tabiki de! Bundan nasıl şüphe duyuyorsam artık! Tamam, belki biraz yakışıklı olmuş olabilir. Belki birazdan daha fazla. Tamam, fazlasıyla yakışıklı olmuş. Yanına gidince bana gülümseyerek yaklaştı.
- Hoşgeldin prenses. Gelmeyeceksin sandım.
Bana prenses mi dedi o?! Duramazdım hemen ekledim.
+ Bana bir daha asla prenses deme!
- Sakin ol, prenses.
Dedi ve güldü. Beni sinir etmeye mi çalışıyor!? Ardından hemen arabaya bindi. Ben de doğal olarak peşinden gittim. Beni şöyle bir süzdü ve yüzüne geniş bir gülümseme yayıldı. Ben de merak ettim ve sordum;
+Neden güldün?
-Çünkü benim için hazırlanmanı sevdim.
O bunu söylerken yanaklarımın kızardığına iddiaya girebilirim.
+ Nasıl yani?!
-Ne nasıl yani?
+Bana ne cesaretle bunu söyleyebildin?
-Bilmem.
Birden arabayı durdurdu. Bana döndü ve gülümsedi. Ama bu normal bir gülümsemeye çok benzemiyordu. Neyse.
-Şans öpücüğü?
Hikayeye oy verirseniz çok çok sevinirim.

Creepy Pasta Love Story...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin