3. Bölüm - İş Günü.

23 1 2
                                    

Bir hafta sonra...

Andrey, hala evdeydi. Fayina öldüğünden beri hiç dışarı çıkmamıştı. Yemek yememişti, banyo yapmamıştı. Sadece uyuyordu. Uykuyu seven biri değildi, Andrey. Ama yapabildiği tek şey buydu. İlerde kafasını karıştıracak tek sorun da buydu...

Toparlanması gerektiğini biliyordu ama zaman alacaktı. Güçlü olmasa bile, güçlü görünmek zorundaydı. Belli ki Andrey'in düşmanları vardı. Fayina'yı her kim öldürdüyse, amacı Andrey'i üzmek hatta yerle bir etmek olmalıydı. Çünkü; Fayina kötü bir insan değildi. Etrafına gülücükler saçan, merhametli bir kadındı. Onu kim, neden öldürmek isteyebilirdi ki?

Andrey, günlerdir yattığı yataktan hızla kalktı. Önce duşa girdi, dağınık uzun saçlarına rampa modelini verdi. Dolabının sürgülü kapağını eliyle itti ve siyah bir takım elbise çıkarttı. Siyah gömlek, siyah kravat ve siyah ayakkabılar. İşe gidecekti...

Rusya'nın ileri gelen zenginlerinden Semyon Mikhailov'ın oğlu Andrey Mikhailov, şirkete geri dönüyordu.

Andrey Mikhailov, zengindi, yakışıklıydı, güçlüydü, başarılıydı.Petersburg Şirketi'nin müdürüydü.Babası iki ay önce sinirsel felç geçirmişti. Uzun bir süre yatalak kalmıştı ve şirketin tüm hisselerini önce üvey oğluna devir etmişti. Ama sonradan çok sevgili üvey oğlu Nicolai, işi batırıp şirkete borçlar yağdırınca hisselerin çoğunluğunu Andrey'e vermişti. Kısa bir süre sonra ise beyin ölümü gerçekleşmişti.

Andrey işinde çok başarılıydı. Parayı severdi, ama fazlasını istemezdi. Maaşının çoğunluğunu yardım kuruluşlarına bağışlardı. Yetim, öksüz çocuklara bir sürü kıyafet alırdı ve kendi elleriyle dağıtırdı. Ama şirketin tamamına sahip olmayı istiyordu. Bunun sebebi daha fazla para kazanmak değildi. O pisliğin şirket üzerindeki haklarını elinden almak istedi ve başardı.

Üvey kardeşi sahtekarın tekiydi. Andrey ondan nefret ederdi. Nicolai'da Andrey'den nefret ederdi ama belli etmemeye çalışırdı. Kıskananırdı, Andrey'in her şeyini. Görüntüsünü, tanınmışlığını, zekasını, karısını... Ve tüm bunları onun elinden almak için her şeyi yapardı. Her seferinde de duvara toslardı.

Hayatını paraya adamış biriydi, Nicolai. Ama aç gözlülüğü onu, şirket sahipliğinden, sıradan bir masa başı görevlisine düşürmüştü. Kendi seçimiydi...

Siyah Duygular.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin